Özgür Gürbüz-BirGün/18 Aralık 2017
Bir hafta önce
Mersin’de yapılmak istenen nükleer reaktör için yeni bir temel atma töreni
yapıldı. Törene Akkuyu’daki santralin sahibi Rus devlet şirketi Rosatom’un
başkanı Aleksey Lihaçev ile Enerji Bakanlığı Müsteşarı Fatih Dönmez katıldı.
Hafızası güçlü
olanlar hatırlar, bu ilk temel atma töreni değil. Bir önceki, 14 Nisan 2015
yılında eski Enerji Bakanı Taner Yıldız’ın katılımıyla yapılmış, daha şatafatlı
bir törendi. Taner Yıldız birkaç ay sonra görevinden alındı. Bu yılki törene
Enerji Bakanı Berat Albayrak’ın katılacağı söylenmişti ancak gitmedi. Yıldız
gibi “nükleerin lanetine” maruz kalmamak için gitmemiş ya da projedeki
belirsizlikler yüzünden ortada görünmek istememiş olabilir. Evet, hükümetin
kontrol ettiği medyada yazan çizene bakmayın. Akkuyu Nükleer Santralı baştan
hatalı bir proje ve ne olacağı belli değil. Belli olan Türkiye’nin bu projeden
çok ciddi zararla çıkacağı.
Yine bir
hafıza sorusu sorayım. 15 Kasım 2017 tarihinde Haberturk gazetesi,
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Soçi’de Rusya Devlet Başkanı Putin’i Akkuyu’daki temel
atma törenine davet ettiğini yazmış, tören için organizasyon şirketleriyle
görüşüldüğünü belirtmişti. Törenin, bu yıl tamamlanmadan yapılacağı, yetişmezse
2018’in ilk aylarında yapılacağı yazılmıştı. Putin Türkiye’ye gelmesine rağmen
bu tören gerçekleşmedi. Putin ve Erdoğan’ın katılacağı görkemli tören yerine,
Türkiye’nin müsteşar düzeyinde temsil edildiği göstermelik bir açılış daha
yapıldı. O yüzden önümüzdeki aylarda Akkuyu’da yeni bir temel atma töreni
olursa hiç şaşırmayın, belki de seçimlerden önce bir tane daha. Belli ki
santralın temelinde sorun var.
Akkuyu’nun öncelikli
sorunlarından biri finansman. Türkiye ile Rusya arasındaki anlaşma gereği,
Rusya istese bile elindeki hisselerin sadece yüzde 49’unu satabiliyor. Çoğunluk
hisse (%51) hep Rusya’nın elinde olacak ve son sözü onlar söyleyecek. Bu da
santralın finansmanı için gereken paranın yarısının (12-15 milyar dolar) Rusya
tarafından karşılanması demek.
Ortada hâlâ
projenin ilk yatırım maliyetinin 20 milyar dolar olacağı gibi rakamlar
dolaşıyor ama bunlar eski bilgi. 2012 yılında eski Rusya Büyükelçisi İvanovski
maliyetin 25 milyar dolara çıkabileceğini zaten söylemişti. Güncel fiyat ise 30 milyar dolar. Bu iddiamın sebebi de Rusya’nın daha dört gün önce
Mısır’la yaptığı anlaşma. Rusya Mısır’a da Akkuyu’daki santralın bir benzerini (4
adet VVER-1200) kurmaya hazırlanıyor. Oradaki fiyat ise 30 milyar dolar. Rusya
kaynakları projenin yüzde 85’inin finansmanı için Mısır’a 25 milyar dolar kredi
verileceğini kalan yüzde 15’in ise Mısır tarafından karşılanacağını söylüyor.
Akkuyu için yapılan anlaşma yedi yıl önce imzalanmış ve 20 milyar dolar da o
zaman telaffuz edilmişti. Güneş ve rüzgar gibi kaynakların aksine fiyatı her
geçen yıl artan nükleer enerjinin yatrım maliyetinin bugün 30 milyar doları
bulması kimseyi şaşırtmamalı.
Önümüzde yanıt
bekleyen birkaç soru var. Mısır, Bangladeş, Vietnam, Hindistan ve Belarus gibi
birçok ülkeye finansal desteğin büyük bölümünü karşılama garantisiyle nükleer
santral satmaya çalışan Rusya’nın bu kadar parası var mı? Rosatom’un Rusya’da
yeni reaktörler yapmaya çalıştığı ve Ermenistan gibi ülkelerde mevcut santralların
bakımı ve iyileştirilmesi gibi işlere finansman sağlama garantisiyle girdiği de
unutulmamalı. ABD ve AB tarafından ekonomik kıskaca alınan, Rusya’nın aynı anda
bu kadar çok nükleer santrala para bulması kolay değil. Cengiz Kolin Kalyon (CKK)
konsorsiyumuna yüzde 49 hissenin satılacağı haberlerinin çıkması da Rusya’nın
para ihtiyacıyla ilgili. Tek neden bu değil tabi. Akkuyu santralı için Rusya’ya
verilen alım garantisi 15 yıl boyunca kilovatsaat başına 12,35 dolar sent. Piyasada
ise elektriğin fiyatı 4-5 dolar sent. Piyasa fiyatından 3 kat pahalı (Rüzgar ve
güneş gibi kaynaklardan da en az iki kat daha pahalı) elektrikten bahsediyoruz.
Bu işten ciddi kazanç elde edileceği ortadayken, CKK gibi hükümetin her kârlı
ihalesinde isimlerini duyduğumuz bu şirketlerin santralın yarısına talip olması
bizi şaşırtmamalı. Evet ama CKK 15 milyar dolara yaklaşan bu parayı nasıl
bulacak? Ülkede bu kadar para yok. Türkiye’deki bir işe yurt dışından kim bu
kadar kredi verir? Hele de projenin geleceği Putin’in iki dudağı arasındayken.
Düşürülen uçak olayında olduğu gibi her an bu projenin rafa kaldırılma ihtimali
varken.
Halkın tepkisi
artarsa, kredi muslukları da iyiden iyiye kısılabilir ve Akkuyu’daki barakalar
bir nükleer santral müzesine dönüşebilir. Onun faturasını da bize çıkarırlar o
ayrı ama zararın neresinden dönersek kâr.