Boğaz’ı korumanın yolu Kanal İstanbul’dan geçmiyor

Özgür Gürbüz-BirGün/9 Nisan 2018

İstanbul Boğazı yine bir gemi kazasıyla gündeme geldi. Tarihi Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı’nı yerle bir eden geminin kuru yük taşıyor olması İstanbul’u belki de daha büyük bir faciadan kurtardı. Petrol veya gaz taşıyan bir tankerin bu kazaya neden olması ya da gemiden petrol sızması çok büyük bir çevre kirliliğine veya can kaybına yol açabilirdi. Independenta tanker kazası hepimizin aklında…

İstanbul Boğazı’nda tanker kazası olunca akla hemen Boğaz’daki tanker trafiği geliyor. Sabah gazetesinin İngilizce yayın yapan Daily Sabah’ı da fırsatı kaçırmamış ve sosyal medyada haberi Kanal İstanbul vurgusuyla vermiş. Kanal İstanbul yapılırsa bu kazalar olmayacak demeye getirmiş. Herkes biliyor ki bu doğru değil. Aslında bir inşaat ve emlak projesi olan Kanal İstanbul’u pazarlama taktiği de pek yabancı değil. Biz bu halkla ilişkiler çalışmasını Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) Ham Petrol Boru Hattı yapılırken de görmüştük. O boru hattının yapımını haklı çıkarmak için de Boğaz’daki tehlikeye dikkat çekilmiş, tanker trafiğinin azalacağı iddia edilmişti. Bakalım öyle olmuş mu?

BTC Boru Hattı 13 Temmuz 2006 yılında açıldı. 2007 yılında İstanbul Boğazı’ndan geçen tanker sayısı 10 bin 54’tü. 2017 yılında ise bu sayı 8 bin 832’ye geriledi. Sayı azaldı ama bunun boru hattıyla ilgili olduğunu söylemek zor. Aynı yıllar arasında Boğaz’dan geçen gemi sayısında küresel ticarete, ekonomik krizlere ve enerji talebindeki değişikliklere bağlı olarak bir azalma oldu. 2007 yılında İstanbul Boğazı’ndan geçen gemi sayısı 56 bin 606’ydı. 2017’de yüzde 24 oranında azalarak 42 bin 978’e geriledi. Tanker sayısı ise aynı oranda azalmadı bile. Düşüş yüzde 12’lerde kaldı. Aradaki yıllara baktığınızda da BTC yüzünden tanker trafiğinin azaldığını gösteren net bir veri yok. Küresel eğilimler boğazlardaki geçişleri belirlemişe benziyor.  BTC açıldığında da söylüyorduk, o boru hattının amacı çevreyi korumak değildi. Daha fazla petrol tüketmekle çevre nasıl korunur? Amaç, Kafkaslar’daki petrolü Rusya’ya bırakmadan, kontrolü Batı’nın elinde olmasını sağlayacak bir şekilde taşımak ve Gürcistan ile Azerbaycan üzerinde Rusya’nın hegemonyasını azaltmaktı.   

İstanbul Boğazı’ndan geçen gemi sayısı

Yıllar

Gemi sayısı

Kılavuz kaptan alan gemi sayısı
Toplam Tankerler
Türü Belirtilmemiş Tanker (TTA)
Gaz Tankerleri (LPG/LNG)
Kimyasal Yük Taşıyan Tanker (TCH)
2007
56.606
26.685
7.204
800
2.050
2010
50.871
26.035
6.464
1.099
1.711
2016
42.553
22.356
6.033
989
1.681
2017
42.978
24.059
6.212
742
1.878
Kaynak: Deniz Ticareti Genel Müdürlüğü

Boğaz’dan geçen tankerlerin hepsi petrol taşımıyor diye itiraz edenler olabilir. Aralarında kimyasal yük taşıyanlar da var ama bu tankerlerin çoğu doğalgaz ve petrol yüklü. Anadolu Ajansı İstanbul ve Çanakkale’den 2017 yılında geçen tankerlerin 13 bin 732’sinin LPG, LNG ve ham petrol taşıdığını yazmıştı. İki boğazdan o yıl geçiş yapan toplam tanker sayısının 18 bin 310 olduğunu hatırlatalım.

BTC için yürütülen bu kampanyanın Kanal İstanbul için de yürütüleceği ortada. Asıl sorun ise gemilerin geçeceği bir deniz yolundan öte Montrö ile ilgili. Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ne göre gemiler bir başka geçiş yolunu kullanmaya zorlanamıyor. Kanal İstanbul yapılsa bile gemiler daha ucuz olduğu için Boğaz’ı tercih edebilir. O halde, sorunu çözmek için 1936’daki koşulların değiştiğini anlatmalıyız. Bu ekolojiye, doğaya zarar verecek, İstanbul ve Marmara’yı bitirecek bir kanal açmaktan daha kolay olabilir. İstanbul’dan geçiş yapan gemilerin yarısının kılavuz kaptan alması için uğraşmak, İstanbul’u ada yapmaktan daha akla yatkın. Dünya beşten büyüktür diyorsanız ve buna inanıyorsanız, bu siyasi gücü boğazdan geçen gemilere kılavuz kaptan almaya zorlamak için neden uygulamıyorsunuz anlamak mümkün değil. Herhalde bunu söyleyenler de söylediklerine inanmıyor.

Türkiye temel atıyor Belçika kapatıyor

Özgür Gürbüz-BirGün/6 Nisan 2018

Türkiye’nin Akkuyu’da nükleer santral kurmak için temel atmasından iki gün sonra Avrupa’da bir başka ülke daha nükleer santrallarını kapatacağını kesinleştirdi. Elektrik ihtiyacının yarısını (%49,86) nükleer santrallardan sağlayan Belçika hükümeti, ülkedeki 7 reaktörü 2025 yılına kadar kapatacak “Enerji Anlaşması”nı onayladı. Ülkedeki federal yönetimler tarafından hazırlanan anlaşma, Belçika’nın daha önceden alınan nükleer enerjiyi terk etme planını kesinleştiriyor. Karar metninde nükleer enerjinin yerine gaz ve açık deniz rüzgar santralları gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapılması da kararlaştırıyor.

Belçika’da iki ayrı nükleer santralda 7 nükleer reaktör çalışıyor. 6 bin megavat gücündeki bu reaktörler ülkenin elektrik ihtiyacının yarısını karşılıyor. Bu reaktörlerin en yenisi Tihange-3, 2024 yılında kapatıldığında 39 yaşında olacak. Belçika 2025’ten itibaren elektrik ihtiyacını nükleer santral olmadan karşılayacak.

Belçika’nın kararıyla birlikte Avrupa Birliği’ndeki 28 ülkede nükleer enerjiden vazgeçen ya da nükleer santralı olmayan ülke sayısı 16’ya çıktı. Geride kalan ve nükleer santralı olan 12 ülkenin birçoğunun da yeni nükleer reaktör yapmama kararı var. Yaşlanan mevcut santralları bir süre daha kullanıp kapatacak ülkeler arasında İspanya, İsveç ve Hollanda gibi AB’nin önemli ekonomileri de yer alıyor. Dünyanın elektrik üretiminde nükleer enerjiyi en fazla kullanan ülkesi Fransa ise herkesi şaşırtan bir kararla nükleer enerjinin elektrik üretimindeki payını düşürüyor. Elektrik ihtiyacının bugün yüzde 71’ini nükleerden sağlayan Fransa 2025 yılında bu oranı yüzde 50’ye çekmeyi planlıyor. Bunun için de ülkedeki 58 nükleer reaktörden bazıları kapatılacak.

AB’de nükleer santralı olmayan ve nükleer enerjiden vazgeçen/kapatan ülkeler
Almanya
Kalan 7 reaktör 2022’ye kadar kapatılacak
Avusturya
1 reaktörü vardı, hiç çalıştırmadan kapattı.
Belçika
7 reaktörünü 2025’e kadar kapatacak.
Danimarka
Nükleer santralı yok
Estonya
Nükleer santralı yok
Hırvatistan
Nükleer santralı yok
İrlanda
Nükleer santralı yok
İtalya
Çernobil sonrası tüm nükleer santrallarını kapattı
Kıbrıs
Nükleer santralı yok
Letonya
Nükleer santralı yok
Litvanya
2 reaktörünü kapattı.
Lüksemburg
Nükleer santralı yok
Malta
Nükleer santralı yok
Polonya
Nükleer santralı yok
Portekiz
Nükleer santralı yok
Yunanistan
Nükleer santralı yok

Dünyada nükleer enerji

Akkuyu'nun temel atma töreni öncesinde ve sonrasında dünyadaki nükleer enerjinin durumunun yanlış veri ve analizlerle tartışıldığını gördüğüm için bu bilgileri sizlerle paylaşıyorum. Aşağıdaki tablo Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın (UAEA) verileri esas alınarak hazırlanmıştır. Aslında ne oluyor kutusundaki analizler bana aittir.

3 Nisan 2018 tarihinde dünyada 450 nükleer reaktör kuruludur ancak bunların hepsi çalışmamaktadır. Yapımı sürdüğü öne sürülen 55 reaktörün asıl durumu da tabloda özetlenmiş, nükleer enerjiden vazgeçen ülkelerden örnekler verilerek daha doğru bir kıyaslama yapılmasına çalışılmıştır. Tabloyu incelemeden önce şu üç veriyi göz önünde bulundurmanızı öneririm.
  • Dünyada nükleer santrallerin toplam elektrik enerjisi üretiminde payı bugün %11 civarındadır. 1996’da bu oran %17,6’ydı.  
  • UAEA’nın 2050 tahminine göre nükleer santrallerin toplam elektrik enerjisi üretiminde payının %4,8 ila %12,1 arasında olacağı öngörülmektedir.
  • Diğer ülkelerin yenilenebilir enerji kurulumlarıyla kıyaslama yapabilmeniz için Türkiye'nin tüm santrallarının kurulu gücünün 85 bin megavat (85GW) olduğunu hatırlatalım.
Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. Kaynak gösterirken bu sayfanın adresini verebilir (https://bit.ly/2IonTvF) ve/veya Özgür Gürbüz - @ozzgurbuz şeklinde belirtebilirsiniz.

Dünyada nükleer enerji (Analiz: Özgür Gürbüz)


Yapımı süren reaktör
Kurulu gücü (MW)
Aslında ne oluyor?

ABD
2
2234
ABD nükleer reaktör sayısı uzun zaman sonra 100’ün altına düştü. Ülkede 1996’dan bu yana “yeni” nükleer reaktör yapılmıyor ve yapımı süren 2 reaktörün de diğer yeni reaktörler gibi zarar göze alınıp iptal edilme olasılığı yüksek. Nükleer enerji yenilenebilir enerji ve gazla rekabet edemediği için son yıllarda kapanmalar ve iptal edilen planlarla anılıyor. 2017’de yapımından vazgeçilen Summer2 ve 3 reaktörleri bu duruma iyi bir örnek.
Almanya
-
-
Fukuşima öncesi 17 nükleer reaktöre sahip dünyanın en büyük ekonomilerinden Almanya nükleer santralların hepsini 2022’ye kadar kapatma kararı aldı. Şu ana kadar 10 reaktör kapatıldı kalan 7 tane de 4 yıl içinde kapatılacak. Almanya halihazırda elektrik ihtiyacının %35’e yakınını güneş+rüzgar ve biyokütleden karşılıyor.
Arjantin
1
25
Küçük ölçekli deneme reaktörü.
Avusturya
-
-
Bitirilen tek reaktörünü halk istemediği için çalıştırmadan kapattılar.
Bangladeş
1
1080
Rusya’nın kredi sözüyle başlanılan bir iş. Finansmanın %90’ı Rusya’dan sağlanıyor ve Bangladeş borçlandırılıyor. 12 milyar dolarlık kredi 28 yılda ödenecek.
BAE
4
5380
Nükleerden çıkan Kore BAE’ne nükleer yapıyor.
Belarus
2
2220
Bu projeyi de Rusya finanse ediyor ve enerjide Belarus’u kendisine bağımlı kılıyor.
Çin
18
19016
Sayı çok görünse de sizi yanıltmasın. Çin dünyanın en çok enerji tüketen ülkesi ve buna rağmen nükleer öncelikli tercih değil ve elektrik üretimine katkısı düşük. Elektrik tüketiminin sadece %3,5’i nükleerden karşılanıyor. 2017 sonunda hidro hariç ülkedeki yenilenebilir enerjinin (rüzgar+güneş+biyokütle vb.) elektrik üretimine katkısı nükleerin 2 katı.
Danimarka
-
-
Nükleeri hiç olmadı, elektrik talebinin %60’a yakınını yenilenebilir enerji karşılıyor.
Endonezya
-
-
Ulema nükleer enerjiyi islama uygun bulmadı.
Finlandiya
1
1600
Sinop’a talip Fransızların dünyaya en gelişmiş nükleer diye tanıttığı (EPR) bu reaktörün yapımı 10 yıl gecikti ve tek reaktörün maliyeti 2012’deki remi açıklamaya göre 3,8 milyar dolardan 10 milyar $’a çıktı. Finlandiyalı şirket ile Fransız-Alman ortaklık tahkimlik oldu.
Fransa
1
1630
Elektrik tüketiminin % 75’ini nükleerden sağlayan dünyanın nükleer devi Fransa, nükleer enerjinin elektrikteki payını 2025’te %50’ye düşürmeyi planlıyor ve bu doğrultuda bazı nükleer reaktörleri kapatacak. Şimdiden oran %71’e düştü. Buradaki EPR reaktörü de Finlandiya’daki gibi teknik sorunlarla karşılaştı ve 2007’de yapımına başlanan reaktör hâlâ bitirilemedi.
G. Kore
4
5360
Kore, kendi nükleer reaktörünü üretebilen sayılı ülkelerden ve enerjide dışa bağımlılık oranı Türkiye’den daha yüksek. Buna rağmen 2017’de nükleerden çıkış kararı aldı. G. Kore, elektrik ihtiyacının üçte birini karşılayan 24 nükleer reaktörünü kapatacak, sadece yapımı süren 2 reaktörü bitirecek. Onlar da ömrü tamamlanınca kapatılacak.
Hindistan
6
3907
Hindistan’ın UAEA listesinde yapımı sürüyor denilen 6 reaktörden bir tanesinin (PFBR) inşasına 2004 yılında başlandı. 14 yıldır bitirilemedi. Kakrapar3-4, 8 yıldır bitmedi. Rajasthan7-8’in yapımı da 7 yıldır sürüyor. Bir reaktörün yapım süresinin 4-5 yıl olması beklenir. Öte yandan Hindistan dünyanın en iddialı yenilenebilir enerji hedeflerine sahip. 2022’ye kadar 175 GW hedefleri var ve bunun 62 GW’ı gerçekleşmiş durumda. Güneş ve rüzgar başrolde.
İrlanda
-
-
Nükleeri hiç olmadı ve yapmama kararı var.
İspanya
-
-
Sosyalist hükümet zamanında nükleer santralları kapatma kararı aldı, 1 tane kapatıldı, 7 reaktör kaldı. Planlanan yeni reaktör yok.
İtalya
-
-
Çernobil sonrası ülkedeki 4 reaktörü de kapattı. Halk oylamaları sonucunda nükleer santral kurmama kararı aldı.
Japonya
2 (!)
2653
UAEA rakamlarının en yanıltıcı olduğu ülke Japonya. Fukuşima sonrası bu iki reaktörün yapılmayacağını herkes biliyor ama UAEA listeden çıkarmamakta ısrar ediyor. Fukuşima öncesi 54 nükleer reaktör olan ülkede şu anda 7 tane gerçekten çalışan reaktör var. Nükleerin elektrik üretimine katkısı %30’lardan %3,6’ya düşmüş durumda. Japonya enerji verimliliği ve güneş enerjisi konusunda Fukuşima sonrası atılıma geçti. Güneş kurulu gücü 50 GW’a yaklaştı.
Norveç
-
-
Dünyanın en zengin ülkelerinden. Hiç nükleer santrali olmadı.
Pakistan
2
2028
Pakistan-Çin ilişkilerinin bir parçası bu iki reaktörün yapımına 2015 ve 2016’da başlandı.
Rusya
5
3398
Rusya’daki 5 reaktörün ikisi 32 MW gücünde deniz üstü reaktörleri ve 11 yıldır bitirilemedi. Leningrad 2-2 2010’da, Novovorenzh2-2 ise 2009’da başladı, hâlâ bitmedi. Rusya, nükleer santral ihracını hedef belirlediği için ülkesinde nükleer endüstriyi ayakta tutmaya çalışıyor. Bu santrallar da bir ihtiyaçtan kaynaklanmıyor ve inşaatlar gecikiyor.
Slovakya
2
880
Mochovce 3 ve 4 numaralı reaktörler 31 yıldır yapılan reaktör listesinde. Yapımına 1987 yılında başlanan bu reaktörler listeye bir ülke daha eklemekten başka bir işe yaramıyor. İnşaatın planlandığı gibi sürmediği ortada.
Ukrayna
2
2070
Ukrayna da listede 32 yıldır bitirilemeyen Khmelnitski 3 ve 4 reaktörleriyle varlık gösteriyor.
Yunanistan
-
-
Nükleer santrala karşılar. Elektrik tüketiminin %8’i güneşten sağlanıyor.