Özgür Gürbüz-BirGün/25 Eylül 2017
Çevre sorunlarından bahsedildiğinde nüfus artışı çoğu zaman nedenler arasındadır. Ülke ve kent temelinde bakıldığında artan nüfus kaynaklı sorunlar olsa da, küresel ölçekte değerlendirildiğinde, dünya nüfusu şu anda gezegenin kaldıramayacağı bir noktada değil. Böyle giderse elbette bir noktada sorun olacak; o ayrı… Halihazırda yaşadığımız çevre sorunlarının kaynağı ise başka. Kapitalizmin körüklediği hırsımız ve bencilliğimiz yüzünden acı çekiyor ve çektiriyoruz. Mahatma Gandi’nin dediği gibi, “Dünya herkesin ihtiyacına yetecek kadarını sağlar ama herkesin hırsına yetecek kadarını değil”.
Çevre sorunlarından bahsedildiğinde nüfus artışı çoğu zaman nedenler arasındadır. Ülke ve kent temelinde bakıldığında artan nüfus kaynaklı sorunlar olsa da, küresel ölçekte değerlendirildiğinde, dünya nüfusu şu anda gezegenin kaldıramayacağı bir noktada değil. Böyle giderse elbette bir noktada sorun olacak; o ayrı… Halihazırda yaşadığımız çevre sorunlarının kaynağı ise başka. Kapitalizmin körüklediği hırsımız ve bencilliğimiz yüzünden acı çekiyor ve çektiriyoruz. Mahatma Gandi’nin dediği gibi, “Dünya herkesin ihtiyacına yetecek kadarını sağlar ama herkesin hırsına yetecek kadarını değil”.
Foto: Oxfam |
Gandi’nin
uyarısının ciddiye alınmadığını gösteren felaket alametleriyle karşı
karşıyayız. BM bünyesindeki örgütler tarafından hazırlanan Dünya Gıda Güvenliği ve Beslenme Durumu adlı rapor, açlık sorunu
yeniden yükselişe geçmiş. Bugün
dünyadaki her 100 insandan 11’i açlıkla karşı karşıya. 815 milyon insan.
Açlık sorununun yükselişinin ardında iki ana neden var: İklim değişikliği ve
çatışmalar/savaşlar.
Aç yaşayan 815
milyon insanın 489 milyonu çatışma bölgelerinde veya bundan etkilenen ülkelerde
yaşıyor. Buralardaki sorun doğal olaylar veya kaynak sıkıntısıyla ilgili değil.
Yemen bu soruna işaret eden, savaşın
iğrençliğini gösteren en iyi örneklerden biri. Yemen’in Şii güçlerin kontrolüne
geçmesini istemeyen Suudi Arabistan destekli sünni koalisyon, 2015 Mart’ından
bu yana ülkeyi bombalıyor. ABD, Büyük Britanya ve Fransa da bu koalisyonu cephe
gerisinde destekliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan da Türkiye’nin Suudi Arabistan’ın
yanında olduğunu söylemiş, Ankara’nın lojistik destek verebileceğinden
bahsetmişti (26 Mart 2015, France 24[1]).
İki yıl önce bu politik motivasyonla başlayan savaş sürüyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün
birkaç ay önce açıkladığı rakamlara göre ölü
sayısı 7 bin 600’den fazla. 42 bin de yaralı var.
Yemen’de açlık sorunu bu savaşın başladığı
tarihten itibaren yüzde 60 oranında arttı. Ülkedeki 17 milyon insan acil gıda ve insani
yardımına ihtiyaç duyuyor. Milyonlarca insanın aç ve hayati tehlike altında
yaşamasının gezegenin kaynak sorunuyla hiçbir ilgisi yok. Güç ve iktidar
kavgaları, savaşları uzaktan bir film gibi izleyen insanların duyarsızlığı,
politikacıların aldığı savaş kararlarını güvenlikleri için atılmış birer adım
sanan kandırılmış kitleler. Bugün Yemen’de insanlar açsa sorumlusu bu
koalisyona destek verenler. Dört parmaklarını göstererek savaşa destek
olanların bugün Yemen’e yardım kampanyaları düzenlemeleri de insanın en acınası
haline bir örnek herhalde.
Kitlesel yok oluşun eşiğindeyiz
Sadece
insanlar değil tüm türler dünyaya egemen olan bu ‘hırsın’ gazabından nasibini alıyor. Massachusetts Teknoloji
Enstitüsü’nden Profesör Daniel Rothman’a göre gezegendeki canlılar 6. kitlesel
yok oluşla karşı karşıya. Nedeni iklim değişikliği.
Dünyada
yaşayan türlerin birçoğunun belki de insan türünün de yok oluşunu başlatacak
felakette tetiği karbondioksit çekecek. Bundan 66 milyon yıl önce yaşanan son
kitlesel yok oluş dinozorların da sonunu getirmişti. Rothman’ın önceki yok
oluşları temel alarak yaptığı matematiksel hesaplama, iklim değişikliğine yol
açan karbon emisyonlarını durdurmamamız halinde, bu yüzyılın sonunda yaşam
treninin raydan çıkacağını söylüyor.
Karbondioksit
emisyonlarını azaltamazsak, bugün doğan çocukların bazıları bu yok oluşa
tanıklık edebilir. Ne kadar sürer, hangi türler geride kalır bilinmez ama
felaket senaryoları ne sandığınız kadar uzak ne de bizden bağımsız. Tercih
hepimizin. Yemen’den iklim değişikliğine, dünyanın felaketi mi olacağız yoksa
kurtarıcısı mı buna biz karar vereceğiz. Ya hırsımıza teslim olup öldüreceğiz
ve öleceğiz ya da paylaşmayı seçerek tüm canlıların yaşamasını sağlayacağız.
[1] http://bit.ly/2xx5jPu