Özgür Gürbüz-BirGün/29 Ekim 2018
Bugün
Türkiye, İstanbul’da yeni bir havalimanını açmıyor, milyonlarca dolar yatırıp,
dünyanın sayılı havalimanları arasına getirdiği Atatürk Havalimanı’nı
kapatıyor. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin belki de tek kalemde en büyük israfı
gerçekleşiyor bugün. Niye kapatıldığını da kimse bilmiyor. Herhalde
spekülasyonlardaki gibi ya “Atatürk” ismi AKP hükümetini rahatsız etti ya da
arazisini ranta açma düşüncesi üstün geldi. Belki de ikisi birden çünkü
dünyanın en büyük 15. havalimanının kapatılmasıyla ilgili başka mantıklı bir
açıklama gelmiyor akla.
Türkiye'de en yanlış projenin yıkılmasına bile, "bir kere
yapıldı" diye karşı çıkanlar, milyonlarca dolar değerindeki Atatürk
Havalimanı'nın kapatılarak çöpe atıldığından hiç bahsetmiyor. İstenseydi
Atatürk Havalimanı büyütülebilir veya İstanbul'a orta büyüklükte üçüncü bir
havaalanı yapılarak iddia edilen kapasite sorunu çözülebilirdi. Hükümet
medyasının malum köşe yazarları arasında Londra'ya gitmeyen belki de yoktur.
Ama bir tanesinin okuyucularına İngiltere’nin en büyük kentinde neden bir dev
havalimanı değil beş tane olduğunu yazacak cesareti yok. Bu köşede de yeni
havalimanının gereksiz olduğunu defalarca yazdık. Londra’nın Heathrow
Havalimanı kadar büyük olan Atatürk Havalimanı’nın ondan yaklaşık 20 milyon
daha az yolcu ağırlamasına rağmen nasıl kapasite sorunu yaşadığını sorduk; yanıt
alamadık.
Yeni havalimanı, 3. Köprü ile birlikte İstanbul'un nispeten el
değmemiş, kuzey ormanlarını barındıran, su havzalarının olduğu bölgeyi
yapılaşmaya açıyor. Şimdi bu son sığınak da betona teslim ediliyor. Birçok
raporda da belirtildiği gibi bölgede Bern Sözleşmesi'ne göre tehlike altında
bulunan 10, küresel ölçekte tehlike altında olan ise 8 bitki türü var. 13
endemik bitki türünü ev sahipliğini yaptığını da hatırlatalım. Hayvanlar
açısından da durum farklı değil. TMMOB raporu, ÇED raporunda yer alan 58 fauna
bireyinin 24'ünün Bern Sözleşmesi EK 2 listesinde yer aldığına ve kesinlikle
koruma altına alınması gereken türler olduğuna dikkat çekiyor.
Ekosistemlerinden dev otoyol geçirdiğimiz bu hayvanlar şimdi de yüzlerce uçağın
ve araç trafiğinin baskısı altında kalacak. Havalimanının kuşların göç yolu
üzerinde olduğunu, alanın dünya açısından değerli onlarca türe de ev sahipliği
yaptığını da uzmanlar söylüyor. Gerekliliği tartışmalı bu devasa proje ve
kuzeydeki diğer projeler, ekolojik açıdan korunması gereken bir yere yapıldı.
Etrafında yapılaşma artıkça hasar daha da büyüyecek.
Projenin ekonomik riski de var ama şirketler için değil. Verilen
yolcu garantisi şirketleri rahatlatıyor ama sayı tutturulamazsa bu para bizim
cebimizden çıkacak. Kriz yüzünden zor günler yaşayan Türkiye ekonomisinin
omzuna yeni bir yük daha binecek. Havalimanının İstanbulluların yaşadığı
mahallelere en uzak noktada kurulması da oraya ulaşmak isteyenlere çektireceği
çilenin yanı sıra kimsenin konuşmadığı bir başka ekonomik yükü de beraberinde
getiriyor. Yeni havalimanı ile Taksim arası 40 km. Atatürk Havalimanı Taksim
arası 22 km idi. Yeni havalimanı Avcılar arası 50 km. Atatürk Havalimanı
düzenlense ve kullanıma devam edilseydi Avcılar’dan ulaşmak için 16 km
gidilecekti Mesafa uzadığı için yakıt ve araç giderleri artacak. Mesafelerin
ortalama ikiye katlandığını düşünürsek masraf da ikiye katlanacak. Türkiye'nin
petrolünün yüzde 92'si ithal ve siz
böyle bi proje yaparken enerji tüketimini hiç hesaba katmıyorsunuz. Bu bölgeye
yeni mahalleler kurulsa ve 3-5 milyon nüfusa sahip olsa bile yeni havalimanı
kalan 15-20 milyona hep uzak olacak. Türkiye ulaşımdan insan refahına kadar
birçok alanda bu havalimanı var oldukça zarar edecek.
Akla zarar bir proje olduğu için “çılgın” diye adlandırılan bu havalimanı
ve beraberindeki Kanal İstanbul ile 3. köprü projeleri, İstanbul'un zaten
yönetilemeyen nüfusunu daha da artıracak ve kenti her anlamda yaşanmaz
kılacak.TMMOB'un yine havalimanıyla ilgili raporlarında işaret ettiği gibi
Büyükçekmece ve Terkos gibi önemli su havzalarında yapılaşma baskısı bu
projeler yüzünden artıyor. Kuzey ormanlarının talana açılması, İstanbul'un
zaten Dünya Sağlık Örgütü değerlerine göe kirli olan havasını temizleyen bu
ormanların da yok olmasına neden olacak. Solunum yolu hastalıklarından Akciğer
kanserine kadar yolu var.
Bugün
törenle açılışı yapılacak havalimanı, bu ülkeyi, doğayı ve insanların sağlığını
korumak isteyenlerin alkış tutabileceği bir iş değil. İyi tarafına bakalım.
Atatürk Havalimanı gibi milyonlarca dolarlık bir yatırım kimseye hesap vermeden
boşa çıkarılabiliyorsa bu ülkede yanlış yapılmış bu havalimanı gibi birçok
proje de artık rahatlıkla yıkılabilir.