Baca gazı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Baca gazı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Termik santrallara çevreyi kirletme izni Meclis’te

Termik santralları çevre mevzuatından iki yıl daha muaf tutacak yasa teklifi ilgili komisyonlardan geçti, Meclis’te görüşülecek. CHP altı yılı bulacak muafiyetle ilgili araştırma önergesi verdi.  

Özgür Gürbüz-BirGün / 20 Ocak 2019

4 Haziran 2016 tarihinde Elektrik Piyasası Kanunu’nda yapılan değişiklikle EÜAŞ’ın sahip olduğu ve özelleştirilen termik santrallar çevre mevzuatından 3,5 yıl boyunca muaf tutulmuştu. TBMM gündemine alınan 2/1410 sayılı torba yasadaki kanun teklifiyle bu süre iki yıl daha uzatılmak isteniyor. Kanun teklifi kabul edilirse, özelleştirilen ve özelleştirilecek santralların çevreyi kirletme hakları 31 Aralık 2021 tarihine kadar uzatılacak. Santrallar baca gazı arıtma tesisi gibi en temel filtreleri olmadan çalışmaya devam edecek. Çevre mevzuatına uymayan santrallara durdurma, kapatma veya para cezası verilemeyecek.

İlgili komisyonlarda AKP ve MHP milletvekillerince kabul edilen, “Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi” adlı torba yasa, 5 Şubat’ta biten Meclis tatilinden sonra TBMM Genel Kurulu’nda görüşülecek. Hava kirliliğini artıracağı ve sağlık sorunlarını büyüteceği düşünülen bu muafiyete Meclis’teki görüşmelerde CHP, İyi Parti ve HDP milletvekilleri muhalefet şerhi verdi.

Komisyonlardaki görüşmelerde değişiklik önergeleri veren ve teklifin geri çekilmesini isteyen CHP milletvekilleri, konuyla ilgili bir Meclis Araştırma Önergesi de hazırladı. Araştırma önergesinde, kanun kapsamında bulunan 13 termik santralın son altı yıllık süreçte çevre ve insan sağlığı yönünden tedbirler alıp almadığı; baca gazı arıtma tesislerini, düzenli kül depolama alanlarını, atıksu arıtma tesislerini yapıp yapmadıkları, baca gazı arıtma tesislerini özelleştirmeden sonra düzenli çalıştırıp çalıştırmadıkları, getirilen muafiyetler nedeniyle ek gelir sağlayıp sağlamadıklarının araştırılması istendi.

CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin
Konuyla ilgili görüşlerini aldığımız CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin, yapılmak istenenin termik santral sahibi şirketlere, çevreyi istedikleri kadar kirletip, vatandaşı istedikleri kadar zehirleyebilirsiniz, hatta var olan baca gazı arıtma tesislerini dahi bir gerekçeyle çalıştırmayabilirsiniz, bu yolla daha fazla kâr elde edebilirsiniz demek olduğunu söyledi. Girgin, “AKP, iki yıl daha ben gözlerimi kapadım, görmezden geleceğim, vatandaşın hak arama yolunu da tıkadım, gerisi size kalmış, bildiğiniz gibi davranın” dediğini belirtti. Torba yasa içerisindeki madencilikle ilgili maddeleri de eleştiren Girgin, “Sektör, oda ve sendika temsilcilerinin görüşleri alınmadan sarayın mutfağında hazırlanan ve AKP ile MHP oylarıyla komisyondan geçirilen, önümüzdeki günlerde de Meclis Genel Kurulu’na getirilecek yeni Maden Yasası ne sektörü, ne işçiyi ne de oda ve sendikaları memnun etmiştir. Sorun, madenciliğimizi topyekün bilimsel bir anlayışla ele alarak, rödovans usulünü kaldırarak, havza madenciliğine geçerek, siyasi kayırmacılığa son vererek ve ayrı bir maden kanunu çıkarmak ve bir Maden Bakanlığı kurarak dünya ölçeğinde bir madencilik anlayışı getirilerek çözülmelidir” dedi.

***
Ne olmuştu?
Başta kömürle çalışanlar olmak üzere, termik santrallara diledikleri gibi kirletme hakkı tanıyan bu değişiklik kamuoyunun gündemine ilk kez 2013 yılında, “geçici 8. madde” adıyla geldi. Özelleştirmeleri cazip kılmak için çevre üzerinden taviz veriliyor diye değerlendirilen değişikliği CHP Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı. Anayasa Mahkemesi de önerilen değişikliği, Anayasa’nın 2, 5, ve 56. maddelerine aykırı olduğu gerekçesi ile 2014 yılında iptal etti. 2016 yılında ise AKP, hemen hemen aynı kapsamda bir değişikliği Elektrik Piyasası Kanunu’nda değişiklik yaparak hayata geçirdi ve termik santrallar 2019 yılı sonuna kadar çevre mevzuatından muaf tutuldu. Geçen 2,5 yıllık süre içerisinde birçok santralda gerekli yatırımların yapılmadığı hatta mevcut arıtma sistemlerinin bile çalıştırılmadığı gözlendi. 5 Şubat’tan sonra TBMM gündemine gelecek 2/1410 sayılı Torba Yasa teklifi kabul edilirse 13 termik santral 2022 yılına kadar çevre mevzuatından muaf tutulacak.

Anayasa Mahkemesi ne demişti?
Sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkı uzun süreli olarak vazgeçilecek haklardan değildir. İnsanın, toplumun ve çevrenin varlık, sağlık ve güvenliği ile bu konuda Anayasa’nın devlete yüklediği görev göz önünde bulundurulduğunda, dava konusu kural­la belirtilen süre zarfında EÜAŞ’a bağlı santraller ile özelleştirilen santrallerin elektrik üretim faaliyetlerinde çevre mevzuatına tabi olmaması kabul edilemez.

Poşeti görüyor termik santralları görmüyor

Çevreyi korumak için naylon poşetleri paralı yapan hükümet, özelleştirilen termik santralların filtre ve baca gazı arıtma tesisi olmadan 2 yıl daha çalıştırılması için yasa teklifi hazırladı.

Özgür Gürbüz-BirGün/10 Ocak 2019

Termik santralların satışını kolaylaştırmak için özelleştirilen santrallara verilen çevreyi kirletme hakkı, iki yıl daha uzatılıyor. 4 Haziran 2016 tarihinde Elektrik Piyasası Kanunu’nda yapılan değişiklikle özelleştirilen santralların çevre mevzuatına uyumu için 3,5 yıl süre verilmiş, bu santrallar her türlü ceza ve yaptırımdan muaf tutulmuştu. Adalet ve Kalkınma Partisi milletvekillerince hazırlanan kanun teklifi Meclis’te kabul edilirse, mevcut 10 santral ve özelleştirilecek yeni santrallar iki yıl daha aynı şekilde çevreyi kirletebilecek.

Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’nda görüşülecek, “Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” kabul edilirse sadece daha önce özelleştirilen santrallar değil yeni özelleştirilecek santrallar da 31 Aralık 2021 tarihine kadar bu muafiyetten yararlanacak. Özelleştirilmiş santralların 2019 Haziran ayına kadar arıtma tesisleri için yapım sözleşmesi imzalaması yetecek.

Filtresi olan bile çalıştırmıyor
2016 yılında getirilen muafiyet nedeniyle şirketler, halihazırda sahip oldukları filtre ve baca gazı kükürt arıtma tesislerini (desülfürizasyon) bile çalıştırmaktan kaçınıyor. Bursa Tabip Odası, Çevre Bakanlığı’na santrallarla ilgili sorunu iletmiş, kendilerine gelen resmi yazıda, “Özelleştirme koşulları arasında 2020 yılına kadar bunların kirliliği ile ilgili herhangi bir izleme, denetleme ve cezayı süreç uygulanmayacak” yanıtı verilmişti. Yasa değişikliği nedeniyle halk sağlığını ve çevreyi tehdit eden gaz ve katı partiküller hiçbir önlem alınmadan doğaya bırakılıyor. Üç yıllığına çıkarılan ve şimdi 2 yıl daha uzatılmak istenen muafiyetin, kömürle çalışan eski termik santralları alan şirketleri, çevre cezalarından ve yükümlülüklerinden kurtararak ek gelir sağlamak amacıyla yapıldığı düşünülüyor.

Şirketler sürenin uzatılacağını biliyordu
TMMOB Makine Mühendisleri Odası Enerji Çalışma Grubu üyesi Orhan Aytaç tarafından hazırlanan, “Kömür Yakıtlı Termik Santrallerin Baca Gazındaki Kirleticiler, İzin Verilen Salım Sınır Değerleri, Ülkemizdeki Santrallerdeki Baca Gazı Arıtma Tesislerinin Güncel Durumu” adlı makale Türkiye’deki durumu gözler önüne seriyor. 2013 ila 2015 yılları arasında özelleştirilen santrallara tanınan uyum sürecinin yılsonunda biteceği bilinmesine rağmen firmaların gereken adımları atmadığı görülüyor. Özelleştirilen 10 kömür santralının yarısında baca gazı arıtma tesisi yok, olanların çoğunun da iyileştirilmesi gerekiyor. Aralarında Afşin Elbistan A, Tunçbilek, Soma, Seyitömer, Çatalağzı ve Çan termik santralının da bulunduğu birçok santralda baca gazı arıtma tesisi yok.

Emisyon sınır değerleri aşılacak
Özelleştirilen santralların hiçbiri, Sanayi Kaynaklı Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği’nce belirlenen ve 8 Haziran 2019 tarihinden itibaren geçerli olacak yeni emisyon sınır değerlerini tutturacak arıtma tesisine sahip değil. Normal şartlarda santralların altı ay sonra çalıştırılmaması gerek. Yasa değişikliği gerçekleşirse santrallar bu yönetmelikten de muaf tutulacak. Şirketlerin yeni sınır değerleri bilmesine rağmen gerekli hazırlığı yapmamaları, muafiyet getiren yasa değişikliğinden haberdar oldukları izlenimini doğuruyor.

Arz fazlası var
Yeni yasa tasarısında santrallara iki yıl ek süre verilmek istenmesinin nedeni ise söz konusu tesislerin uzun yapım süresi ve yapım sırasında elektrik üretiminin aksaması nedeniyle arz güvenliğinin tehlikeye gireceği şeklinde açıklanıyor. Türkiye’nin elektrik tüketiminde en yüksek talebin 47 bin MW civarında olduğu, kurulu gücün ise yaklaşık 90 bin megavatla talebin neredeyse iki katına yaklaştığı gerçeği ise bu gerekçeye gölge düşürüyor.

***
Anayasa Mahkemesi Karşı Çıkmıştı
Termik santrallara çevreyi kirletme özgürlüğü tanıyan değişiklik ilk kez 6446 sayılı ve 14 Mart 2013 tarihli Elektrik Piyasası Kanunun Geçici 8. maddesiyle gündeme gelmişti. Geçici 8. madde, kamu tarafından işletilen, özelleştirilmiş ve özelleştirilecek santrallara, çevre mevzuatına uyumuna yönelik yatırımlarını gerçekleştirmesi ve çevre mevzuatı açısından gerekli izinlerini tamamlanması amacıyla 31 Aralık 2018 tarihine kadar süre veriyordu. Bu sürenin üç yıl uzatılması konusunda da Bakanlar Kurulu’nu yetkili kılıyordu. CHP’nin başvurusu üzerine Anayasa Mahkemesi, 22 Mayıs 2014 tarihli kararıyla geçici 8. maddeyi iptal etti. Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararının yürürlüğe girmesinden yaklaşık altı ay sonra, 4 Haziran 2016 tarihinde kabul edilen Elektrik Piyasası Kanunu İle Başka Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile geçici 8. madde değiştirilerek yeniden hayata geçirildi ve söz konusu santrallara 31 Aralık 2019 tarihine kadar muafiyet tanındı.