Lisans başvurularında haksız kazanç iddiaları
Elektrik depolamalı rüzgâr ve güneş santrallarının lisans başvuru sürecinde EPDK’nin yaptığı değişiklikler haksız kazanç iddialarını da gündeme getirdi. Bu süreç sonunda ön lisans almış depolamalı enerji santrallarının yatırım bedeli ise yaklaşık 35 milyar dolar.
Özgür Gürbüz-BirGün/12 Aralık 2024
Enerji sektörüyle ilgili yolsuzluk iddiaları gündemde. Biz de 2022 yılında bir yönetmelik değişikliğiyle gündeme giren elektrik depolama tesislerinin, ön lisans başvurularında haksız kazanç sağlayacak değişiklikler yapıldığı yönündeki iddiaları mercek altına aldık. Dev bataryalardan oluşan elektrik depolama tesisleri rüzgâr ve güneş gibi kesintili elektrik üreten kaynakları desteklemek amacıyla kuruluyor. Fazla elektrik üretimi olduğunda bu tesislerde depolanıyor, güneş battığında veya rüzgâr azaldığında şebekeye bu bataryalardan elektrik veriliyor.
MÜSTAKİL DEPOLAMA SÜRPRİZİ
Türkiye, batarya teknolojisinin gelişmesiyle, sayıları giderek artan güneş ve rüzgâr
santrallarını destekleyecek bu tesisleri kurmaya karar verdi. 9 Mayıs 2021
tarihinde, 31749 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Elektrik Piyasasında
Depolama Faaliyetleri Yönetmeliği ile ilk adım atıldı. Bu işe hevesli
yatırımcılar da depolamalı güneş (GES) ve rüzgâr (RES) santralları kurmak için ön
lisans başvurularının açılmasını beklemeye başladı. Ancak bu sırada dikkatlerden
kaçan bir başka düzenleme daha yapıldı. Aynı yönetmelikle müstakil elektrik
depolama tesislerinin kurulmasına da izin verildi. Elektrik üretme hakkına
sahip olmayan tedarik şirketlerine, isterlerse batarya kullanarak elektrik
depolama ve satma olanağı sağlandı.
Müstakil depolama tesisleri, sektörün genelinde pek ilgi görmedi çünkü ucuzken elektriği alıp pahalıyken satsanız bile, batarya maliyetleri nedeniyle çok kârlı bir iş gibi görünmüyordu. Müstakil depolama yapacak şirketlerin elektrik üretimi gibi bir faaliyette bulunamayacağı da açıkça belirtilmişti. Buna rağmen, müstakil depolama kurmak için ciddi kapasitelere varan başvurular oldu. Ekonomik açıdan mantıklı bir hamle gibi görünmüyordu. Ta ki,19 Kasım 2022’de duyurulan düzenlemeye kadar.
GEÇİCİ MADDELER DEVREDE
19 Kasım’da Resmi Gazete’de yayımlanan bu düzenlemeyle depolamalı GES ve RES
için çevrimiçi başvuruların alınacağı duyuruldu. Gece yarısı haberin
duyulmasıyla başvuru yapmak için tüm şirketler seferber oldu. EPDK çevrimiçi
başvuru hep alıyordu ama bu defa belli bir tarih aralığı verilmedi, ‘hızlı ve
başvuru için gerekli belgeleri hazır olanlar’ sahaları kapatıp avantaj
sağladı. Daha ilginç olan ise Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği’ne
eklenen geçici 37 ve 38’inci maddelerle yapılan değişiklikler oldu.
SERMAYE VE TEMİNAT ŞARTI KALDIRILDI
38’inci madde, başvuru sürecinden önce şirketlerden talep edilen asgari
sermaye ve teminat şartlarını 90 günlük süreye yaydı. “…asgari sermaye ve
teminat sunulmasına ilişkin yükümlülükler başvuru aşamasında aranmaz” dendi. Böyle
olunca, başvurduğu yatırımdan daha düşük öz sermayeye sahip şirketler bile,
teminat mektubuna gerek duymadan depolamalı GES/RES santralları için başvuruda
bulunabildi. EPDK daha önceleri ‘çantacı’ denen, yatırım yapmaktan çok
lisans gibi hakları elde edip, üstüne kâr koyarak başkasına satan kişi ve
kurumları engellemek için kullandıkları bu tedbirleri bu defa bürokrasiyi
kolaylaştırdığını söyleyerek kaldırdı. Bu ‘kolaylık’ da bir fırsat doğurdu. Enerji
sektörüyle ilgisi olan olmayan birçok firma ön lisans almak için başvurdu. EPDK
neden depolamalı santrallar için bu ön koşulları kaldırdı? Bu sorunun tatmin
edici yanıtı yok. İlk haksız kazanç iddiası bu. Belli firmalara ya da
çantacılara kolaylık sağlandığı iddia ediliyor.
MÜSTAKİL DEPOLAMACILARA ÖZEL DEĞİŞİKLİK
İkinci iddia ise müstakil depolama hakkı kazananlarla ilgili. Geçici 37’nci
maddeyle, müstakil depolama tesisi kurması uygun bulunanlara özel bir hak
tanınarak, üç ay içinde ön lisans başvurusunda bulunmaları halinde, bağlantı
görüşlerinin geçerli kabul edilmesine ve GES/RES destekli üretim ve depolama
tesisi kurmalarına izin verildi. Çok kârlı olmaması nedeniyle kimsenin ilgisini
çekmeyen müstakil depolama tesisleri sahipleri, 19 Kasım sonrasındaki yarışa
girmeden ön lisans alabilme şansı elde ettiği gibi, bağlantı görüşleri de
olduğu için şirketlerini devrederek para kazanma fırsatını da yakaladılar. İmarsız
bir araziye imar izni verilmesi gibi bir ‘piyango’dan bahsediyoruz. İşte ikinci
haksız kazanç iddiası da bu.
10 MİLYAR DOLARLIK YATIRIMA ÖN LİSANS VERİLDİ
Kazanılan hakların talep fazlalığı nedeniyle lisans alamayan şirketlere megavat
(MW) başına 20-50 bin USD doları arasında bir fiyatla satıldığı söyleniyor. Rakamların
daha yüksek olduğunu söyleyenler de var. EPDK, 260 bin MW’lık 5968 başvuru
alındığında yeni başvuru almayı da durdurdu. Dünyanın 2023 yılındaki kurulu
batarya kapasitesinin 87 bin MW olduğunu hatırlatalım. Türkiye’de bunun üç katı
başvuru oldu. Halihazırda değerlendirmesi bitip, ön lisans alan depolamalı
tesislerin kurulu güç toplamı 32 bin 594 MW. Enerji Depolama Endüstrileri
Derneği ön lisans alış bu kapasite için gereken batarya yatırımın 10 milyar
doların üstünde olduğunu belirtiyor. Yanlarına kurulacak güneş ve rüzgâr
tesislerini de hesaba katarsak, toplam yatırım miktarı yaklaşık 35 milyar
dolarları bulabilir. Bu da bize pazarın büyüklüğü ve olası kârlar hakkında bir
fikir veriyor.
EPDK bu iddiaların doğru olmadığını düşünüyorsa, çok basit birkaç açıklama yapıp, kamuoyunu rahatlatabilir.
1- EPDK, 19 Kasım 2022 öncesi müstakil depolama tesisi kurmak için başvuran ve hak kazanan şirketlerin tam listesini açıklasın. Belli bir şirket öne çıkıyor mu, bu şirketler bir duyumla mı kârlı olmayan bu işe girmişler, haksız rekabet yaratılış mı anlamamıza yardımcı olsun.
2- EPDK, 19 Kasım sonrasındaki süreçte kaç şirketin el değiştirdiğini ve bu ticaretin kaç MW güce denk geldiğini de açıklasın. Şirket devri olduğunda yeni bilgilerin EPDK’ye verilmiş olması lazım. Böylece şartların kolaylaştırılmasıyla santral yapmaya hak kazananların ne kadarının bu işin ticaretini yaptığı belli olur.
İddia ve dedikoduların yerini gerçekler alır. Fena mı olur?