Denizlerdeki ağır metal kirliliği balıklarda cıva
oranını tehlikeli boyutlara getirdi. Birçok ülke özellikle hamileleri ve küçük çocukları
hangi balığı yemeleri konusunda uyarıyor.
Özgür Gürbüz-BirGün/5 Kasım 2018
Avrupa Çevre
Ajansı’nın cıva kirliliğiyle ilgili son raporunda, Batı Akdeniz’den alınan balıklardaki
cıva yoğunluğu dikkat çekiyor. Başta orfoz olmak üzere özellikle büyük
balıklarda Avrupa Birliği sınır değerlerinin üzerinde cıva var.
Sayıları
azaldığı için bir süredir Türkiye’de avlanması yasak olan ancak kaçak avcıların
hâlâ peşini bırakmadığı orfoz balığı listenin en başında yer alıyor. Orfozda
kilogramda ortalama 1,6 miligram cıva tespit edildi. Avrupa Birliği, birçok
balık için sınır değerinin 0,5 miligramı geçmemesi, bazı büyük balıklar içinse
en fazla 1 miligram olması gerektiğini söylüyor. Cıva yoğunluğunda orfozu
fenerbalığı (0,74), mığrıbalığı (0,56) ve dilbalığı (0,45) izliyor.
Bu analizde
yer almasa da “Avrupa’nın Doğasında Cıva” adlı raporda, denizlerdeki cıva oranının
en yüksek olduğu deniz hayvanların başında dişli balina, köpekbalığı,
kılıçbalığı ve orkinos (ton balığı) geliyor. Küçük balıklarda cıva birikmesi
kilogram başına daha az olsa da, kirlilikten hamsi, sarıgöz, sardalye gibi
soframızdan eksik etmediğimiz balıklar da etkilenmiş durumda. Hamsi ve sardalye
de cıva yoğunluğu kg başına 0,05, sarıgözde 0,2 ve mercanda 0,3’ü buluyor.
Denizler
kirlendiğinde sadece deniz canlıları ve doğa bundan zarar görmüyor, yediğimiz
balık yüzünden biz de zehirleniyoruz. Yapılan bir başka çalışma bu ilişkiyi
kanıtlıyor. Beslenme düzenleri içerisinde deniz ürünleri fazla olan ülkeler,
insandaki cıva miktarında listenin en başında yer alıyor. Avrupa’da annelerin
saç analizlerinde cıvaya rastlanma oranı İspanya’da ortalamanın 6,6,
Portekiz’de ise 5,4 katı daha fazla. Bu iki ülkeyi Kıbrıs ve Danimarka izliyor.
Orkinos, halk arasında bilinen adıyla ton balığı |
Doğadaki
cıvanın kaynağı balıklar değil ancak insanı, besin zincirine girerek doğrudan
etkilediği için önemli. Kalp, böbrek, akciğer ve beyinde ciddi sorunlara yol
açan cıvanın son 500 yılda insan faaliyetleri sonucu doğaya 1 ila 3 milyon ton
arasında bırakıldığı biliniyor. Çimento üretiminden, kömür yakılmasına, metal
üretiminden atık yakılmasına kadar birçok farklı işlem sonucunda doğaya cıva
bırakılıyor. Küçük ölçekli altın madenciliği dünyadaki cıva kullanımının yüzde
37’sinden, vinil klorür üretimi ise yüzde 26’sından sorumlu. Çoğu zaman doğaya
zarar verdiği için gündeme gelen altın, cıva kullanımında da başrolü oynuyor.
Cıva, çıkarılan altınla birleşerek diğer madenlerden ayırıyor. Yakıldığında ise
cıva buharlaşıyor geriye altın kalıyor. Havaya karışan cıva da solunum yoluyla
yine insan ve diğer canlıları tehdit ediyor. Süslenme uğruna ağır bir bedel
ödeniyor.
***
Bazı ülkelerde balık tüketimi tavsiyeleri
Büyük Britanya
Bazı ülkeler
cıva konusunda tüketicileri özellikle de çocuk sahibi olmak isteyen kadınları
ve hamileleri balık tüketimi konusunda uyarıyor. 16 yaşından küçük çocukların
kılıçbalığı ve köpekbalığı yememeleri isteniyor. Yetişkinler için haftada bir
porsiyonu geçmemeleri öneriliyor. Hamilelerin haftada dört konserve kutusundan
fazla ton balığı tüketmemesi tavsiye ediliyor.
İspanya
Emziren ve
hamile kadınların avcı, büyük balıkları yememesi, küçük çocukların da aynı
şekilde cıva açısından riskli balıkları tüketmekten kaçınması isteniyor. Büyük
çocukların tüketimlerinin de haftada 50 gramı geçmemesi öğütleniyor.
Fransa
Köpekbalığı,
kılıçbalığı gibi cıva yoğunluğu yüksek balıkların, hamile ve emziren kadınlarla
çocuklar tarafından yenmemesi isteniyor. Daha küçük ama riskli balıkların
tüketimini de kadınlar da haftada 150, çocuklarda (30 aydan küçük) 60 gramla
sınırlamaları isteniyor.
Hollanda
Hamile kalmaya
çalışan ve hamile kadınların kılıçbalığı gibi büyük balıkların yanı sıra tatlı
su levreği, turnabalığı, yılan balığı ve ton balığı gibi balıkları, taze ya da
konserve, yememeleri tavsiye ediliyor.