Olkiluoto etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Olkiluoto etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Finlandiya’da nükleer kaos

Finlandiya’da yapımına 2005’te başlanan nükleer reaktörün 2018’den önce devreye giremeyeceği açıklandı. Maliyeti ise 5 milyar avrodan fazla arttı. Hükümet iki yeni nükleer reaktör planlarından birine hayır dedi, diğerine şart koştu. Yeşiller koalisyonu terk etti.

Özgür Gürbüz-BirGün/30 Eylül 2014

Nükleer felaket denince akla ABD, Sovyetler Birliği ve 2011’de Japonya’da meydana gelen nükleer santral kazaları geliyor. Finlandiya’daki nükleer felaket ise ekonomik ve siyasi. Rus gazına bağımlılığı azaltacak iddiasıyla inşaatına 2005’te başlanan Olkiluoto-3 reaktörü Finlandiya’nın başına bela oldu. Yapımcı Areva-Siemens konsorsiyumu, yaptığı açıklamada reaktörün en erken 2018 yılında devreye gireceğini kabul etti. İnşaata başlandığında reaktörün 2009 yılında elektrik üreteceği söyleniyordu.

Dünyadaki en gelişmiş nükleer reaktör diye tanıtılan Avrupa Basınçlı Su Reaktörü’nün (EPR) maliyeti de dudak uçuklatıyor. 1600 megavatlık (MW) reaktörün maliyetinin 3,2 milyardan 8,5 milyar avroya çıkması bekleniyor. Bu tahmin, reaktörün yapımını üstelenen Areva’nın Yönetim Kurulu Başkanı Luc Oursel’e ait ve iki yıl öncesine dayanıyor. Olkiluoto-3 reaktörün siparişini veren TVO firmasının başı da hem artan maliyet hem de tazminat davalarıyla ciddi anlamda dertte. Gecikmeden dolayı tahkime giden TVO, Areva’nın kendisine 1,8 milyar avro ödemesini talep ediyor. Areva ise gecikmeden TVO’yu suçluyor ve 2,7 milyar avroluk tazminat istiyor.

YENİ REAKTÖRLER ZORDA
Olkiluoto’daki başarısızlık Finlandiya’daki diğer nükleer santral projelerini de etkilemeye başladı. TVO firması, gecikmeler ve mali belirsizlik nedeniyle aynı nükleer santralde kurulması planlanan 4 numaralı reaktörün inşaatına başlayamadı. Hükümetten yeni reaktör için verilen iznin uzatılmasını istedi ancak hayır yanıtı aldı ve bu proje deyim yerindeyse bir başka bahara kaldı. Finlandiya hükümeti, Fennovoima’nın Pyhajoki Nükleer Santral projesine verdiği destekte ise şartları ağırlaştırdı. Rusya’nın devlet şirketi Rosatom’la yapılan anlaşmada, konsorsiyumun yerli ortaklarının payının yüzde 50’den 60’a çıkarılmasını istedi. Projedeki ortağın Rusya olması, ortak bulma konusunda Fennovoima’nın işini zorlaştırıyor. Ukrayna krizi ve nükleeri tercihteki asıl nedenin Rusya’ya bağımlılığı azaltmak olması, projeye eleştirel yaklaşanların sayısını arttırıyor.

Hükümetin Fennovoima’ya yeşil ışık yakması ülkede bir de siyasi krize yol açtı. Hükümet ortağı Yeşiller koalisyondan çekildi ve iktidardaki koalisyonun elindeki sandalye sayısını 102’ye düşürdü. Muhalefetin elinde ise 98 sandalye var. 2005’te ‘çözüm’ diye sunulan nükleer şimdi Finlandiya’da sadece sorunlarıyla gündeme geliyor.

***
Sinop’ta da Areva var
Finlandiya’da aldığı siparişle başı belaya giren Areva şirketinin adı Sinop’ta kurulmak istenen nükleer santralde de geçiyor. Türkiye ile Japonya arasında imzalanan anlaşma metni aradan geçen 1,5 yıla rağmen kamuoyuyla paylaşılmasa da basına sızan haberler Sinop’ta Areva ve Mitsubushi Heavy Industries şirketlerine ait Atmea tipi reaktörlerin kullanılacağı belirtiliyor. Dünyada Atmea reaktörlerinin kullanıldığı bir nükleer santral yok. Nükleer santral projesinde ısrar edilirse ilk kez Sinop’ta denenecek. Aynı Finlandiya’daki EPR gibi denenmemiş bir teknoloji. Mersin’de kurulmak istenen nükleer santralde kullanılacak Rus yapımı VVER1200 reaktörleri de henüz hiçbir nükleer santralde elektrik üretmedi.

Sinop'a nükleer santralin talibi Finlandiya'da çuvalladı

Yapımı yılan hikayesine dönen Finlandiya’daki Olkiluoto-3 nükleer reaktöründe inşaat durdu. 3 milyar avroya mal olacak denen reaktörün maliyeti şimdiden 8,5 milyar avroyu buldu. Sinop’ta da nükleer santral yapmak isteyen Fransız Areva şirketi artık bitiş tarihi bile veremiyor.

Özgür Gürbüz-BirGün/4 Mart 2014

2005 yılında yapımına başlandığında ‘nükleer rönesansın’ simgesiydi. 1600 MW’lık kurulu gücüyle dünyanın en büyük nükleer reaktörü olacaktı. Yapımını Sinop’taki nükleer santral projesine de talip olan Fransız Avea üstlendi. Avrupa Basınçlı Su Reaktörü (EPR) denilen ve en ileri güvenlik teknolojileriyle donatıldığı iddia edilen reaktörü Fransızlar 2009 yılında 3,2 milyar avro maliyetle teslim etme sözü verdiler. Bağımsız denetçiler yapılan işi beğenmeyince inşaat gecikti, tasarımda hatalar tespit edildi. Bu gecikme reaktörün maliyetini şimdiden 8,5 milyar avroya çıkardı. Başka kaynaklar, siparişi veren Finlandiyalı TVO firmasının zararının 7,5 milyar avroyu bulduğunu belirtiyor. İnşaatın ne zaman biteceğiyse belirsiz. En iyimser tahmin 2018 yılı gibi gözükse de Areva artık net tarih vermekten kaçınıyor. 2018’de inşaat bitse bile TVO ve Areva, ekonomik kayıplar nedeniyle başka türlü bir ‘nükleer felaket’le karşı karşıya kalacak. İki firma bu süreçte davalık oldu. Areva TVO’dan 2,7 milyar avroluk tazminat istiyor, TVO ise tahkimde Areva’nın kendisine 1,8 milyar avro ödemesini talep ediyor. İnşaatın durduğu haberi Areva’nın hisselerinin yüzde 10 oranında değer kaybetmesine neden oldu. Areva zaten üç yıldır zarar ediyordu.

REKABETTE ZORLANIYOR
Finlandiya’daki başarısızlık ucuz, güvenli ve hızla devreye giren nükleer santral iddiasına ciddi bir darbe vurdu. Üçüncü kuşak reaktörlerin kağıt üzerindeki başarısı hayata geçirilemedi. Nükleer enerji diğer enerji kaynaklarıyla fiyat rekabetinde zaten zorlanıyor ve Türkiye’de olduğu gibi devlet desteği olmadan hayata geçirilemiyor. İnşaata olası bir gecikme nükleer enerjiyi ekonomik rekabette iyice çaresiz bırakıyor. Kaya gazıyla ucuzlayan doğalgaz, fiyatları her geçen gün düşen rüzgar ve güneş birçok yatırımcı için nükleere göre çok daha güvenli yatırımlar.

SİNOP’TA DA AREVA VAR
Finlandiya’daki nükleer fiyaskonun zincirleme reaksiyon tehlikesi de var. Bir devlet şirketi olan Areva’nın İngiltere’de ve Sinop’ta nükleer santral yapmak istediği biliniyor. Areva’nın Japonlarla beraber Sinop’a yapmayı düşündüğü Atmea tipi nükleer reaktör de aynı Finlandiya’da olduğu gibi denenmemiş bir teknoloji. Dünyada çalışan bir benzeri yok. Bu durum Finlandiya’da olan bitenin Sinop’ta da yaşanıp yaşanmayacağı sorusunu akla getiriyor. Aynı soruyu şimdi İngilizler de kendilerine soruyor. Fransız şirkete verdikleri sübvansiyon nedeniyle Avrupa Birliği’yle karşı karşıya kalan İngilizler şimdi de seçtikleri teknoloji nedeniyle kamuoyunu nükleere ikna etmekte zorlanacağa benziyor. Fransızların yıllardır yatırım yaptığı nükleer enerji sektörü de artık para getiren bir sektörden, para kaybettiren bir sektöre dönüşüyor. Milyarlarca dolar yatırdıkları EPR reaktörleri hem Finlandiya hem de kendi evlerinde (Flamanville) teknik ve ekonomik zorluklarla karşı karşıya kaldı. Fukuşima kazasıyla azalan reaktör siparişleri de cabası. Olkiluoto reaktörünün yapımın yarıda kalması, Batı Avrupa’da çoktan gözden düşen nükleer enerjinin diğer pazarlardaki payının da düşmesine neden olabilir. Ekonomik krizin ortasında en son istenen, milyarlarca dolar yatırdığınız enerji santrallerinin bir kilovatsaat elektrik dahi üretemeden öylece durması olmalı. (Haber Analiz)