Erzincan’daki altın madeninde meydana gelen kazada patlayan borudan sızan atık miktarı netleşti. Sorularımızı yanıtlayan Kanadalı şirket, içinde 8 kilogram siyanür olan 20 ton atığın sızdığını açıkladı.
Özgür
Gürbüz-BirGün / 2 Temmuz 2022
Foto: Cömert Erdem |
21 Haziran 2022 tarihinde meydana gelen kazadan sonra yazılı bir açıklama yapan Anagold Madencilik, “Maden sahasında gerçekleşen solüsyon döküntüsünün içerisindeki toplam siyanür miktarı yaklaşık 8 kg’dır. Sosyal medyada yer alan asılsız iddialara göre tonlarca siyanür döküntüsü olduğu ve Fırat Nehri’ni etkilediği iddiaları tamamen yanlıştır” demişti. Kazadan sonra jandarma tarafından tutanakta ise yaklaşık 20 m3 solüsyonun eğime bağlı olarak liç sahası doğu erişim yoluna aktığı yazılmış ve şirket yetkililerince de imzalanmıştı.
Haberimizden önce Anagold açıklaması (22 Haziran) |
firmasının Kurumsal Gelişim ve Yatırımcı İlişkileri Direktörü Alex Hunchak ise sorduğumuz sorulara verdiği yanıtta içinde siyanür olan ve sızan miktarın toplamda 20 ton olduğunu belirtti. “21 Haziran günü, seyreltilmiş siyanürü yığın liçi alanına götüren 100 milimetrelik boru arızalandı. Ne sızdığına dair bir kafa karışıklığı var. Sızan siyanür değil seyreltilmiş siyanürdü. İçinde 8 kilogram siyanür olan 20 ton seyreltilmiş siyanür solüsyonu maden içindeki yola sızdı. Solüsyonun yüzde 0,04 oranında siyanür içerdiği varsayılıyor, yani 20 ton solüsyon içinde 8 kg siyanür vardı” diyen Alex Hunchak, solüsyonun sızdığı yolun kazılarak, alınan malzemenin yığın liçi alanına bırakıldığını ve alanın hipokloritle (çamaşır suyu) temizlendiğini de yanıtına ekledi.
Haberimizden sonra Anagold açıklaması (2 Temmuz) |
SSR Mining şirketi, kaza 21 Haziran’da olmasına rağmen neden hemen faaliyetlerinizi durdurup gerekli kontrolleri yapmadınız ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın faaliyet durdurma kararını beklediniz sorusuna ise Çevre Bakanlığı’ndan ilk resmi yazının 27 Haziran’da geldiğini ve tüm operasyonun hemen durdurulduğu yanıtını verdi. “27 Haziran sabahı Bakanlık’ın operasyonu durduracağını söyleyen resmi olmayan bir tweet vardı ama resmi yazı 27 Haziran akşamına kadar gelmedi” diyen Hunchak, şirketinin neden inisiyatif almadığı konusuna değinmedi.
Kanadalı şirker, 28 Haziran’da
yaptığı basın açıklamasında, 23 ve 24 Haziran’da yetkililerin maden sahasını
ziyaret ettiğini de açıklamıştı. 25 Haziran’da ise Bakanlık’ın Twitter
hesabından Anagold şirketine en üst sınırdan 16 milyon 441 bin TL para cezası
verildiği ve suç duyurusunda bulunulduğu açıklanmıştı. Çevre Bakanlığı’nın jandarma
tutanağı, para cezası ve yapılan incelemeye rağmen madendeki faaliyetleri
durdurmak için neden dört gün beklediği ise bilinmiyor.
***
Siyanür çamaşır suyuyla temizlenir mi?
Madende sızıntı sonrası temizleme işleminde kullanılan sodyum hipokloriti Uludağ
Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr.
Kayıhan Pala’ya sorduk. Pala temizleme işlemi sırasında havaya karışma riskine
dikkat çekti. Alkali ortamda klorlamanın siyanürün arıtımında kullanılan
kimyasal yöntemlerden biri olduğunu belirten Pala, klorlama ile siyanür
gidermede genel olarak sodyum hipoklorit kullanıldığını söyleyerek şu
açıklamayı yaptı: “Bu süreçte atıksu içindeki siyanür, siyanata dönüşünceye
kadar sodyum hipoklorit eklenir. Sodyum siyanat, siyanüre göre daha az zehirli.
Söz konusu madende klorlamanın nasıl yapıldığına ilişkin bilgi olmadığı için,
madenin çevresinde hava ve su örneklerinde siyanür düzeyleri periyodik olarak
ölçülmeli. Havaya karışan hidrojen siyanürün yarılanma ömrünün üç yıla kadar
uzayabildiği ve hidrojen siyanürün madenin çevresiyle sınırlı kalmayıp uzak
yerlere ulaşabileceği de bilinmeli. Alıcı ortamlara saçılan siyanür bu
ortamlardaki canlılara zarar vermiş olabilir. Bu amaçla çevredeki yüzey suları
ile derin sulardan periyodik olarak örnek alıp incelenmeli. İçme suyu açısından
siyanürle zehirlenme riskini ortadan kaldırmak için sık aralıklarla siyanür ve
ağır metal düzeyleri analizi yapılmalı”.