Özgür Gürbüz-BirGün / 3 Temmuz 2025
![]() |
Foto: Akkuyu Nükleer |
Haberlerde 4800 MW büyüklüğündeki Akkuyu’nun değeri 25 milyar dolar olarak belirtiliyor, yarısına yakınını almak isteyenlerin bu durumda 12 milyar doları gözden çıkarması gerek. Rus şirketin eski açıklamalarına dayanan bu tahminlerin yanıltıcı olduğunu düşünüyorum. Amerikan Enerji Bilgi Dairesi’nin verileriyle, bugünkü fiyatlardan hesaplarsak, Akkuyu ölçeğinde bir nükleer santralın yapım maliyeti 37 milyar doları bulabilir. Rusya kaça satar, finansal sıkıntısı ne kadar büyük; bilmiyoruz.
Neden sadece yüzde 49? Uluslararası anlaşma gereği çoğunluk hissenin Rusya’nın elinde kalma şartı var, o yüzden Rusya daha fazla hisse satamaz. Bu yüzden de işin stratejik boyutu değişmez. Akkuyu kapatılana kadar hep Rusya’nın elinde kalacak. Zaten Rusya çekilse, başka bir firmanın onların ürettiği reaktöre uygun yakıt üretmesi yıllar sürebilir. Bağımlılık hisse devri olsa da baki.
Akkuyu’nun ilk ünitesinin elektrik üretiminin 2026 yılına kaldığını da bu haberle birlikte Akkuyu Nükleer A.Ş.'nin Yönetim Kurulu Başkanı Anton Dedusenko’dan öğrendik. Ne gariptir ki iki ay önce AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan aksini söylemiş, yıl sonunda elektrik üretimi vadetmişti. Dedusenko ise “yıl sonuna kadar şebekeye elektrik vermeye gerekli sistemlerin hazır olacağına eminim” diyor. İşin garibi, Bloomberg.com’daki haberden 6,5 saat sonra Anadolu Ajansı’nın geçtiği haberde ise Dedusenko’nun, “her şey takvime göre ilerliyor” açıklamasıyla adeta ortalık yatıştırılmaya çalışılmış. Gecikmeden bahsedilmemiş.
Gecikme neden önemli? Elektrik üretimi başlarsa Rusya’ya verilen alım garantisi de devreye girecek ve Akkuyu Nükleer bugünkü piyasa fiyatının iki katına elektrik satacak. Santral daha da gecikirse, hisseleri satın alan şirketlerin kasasına para girmesi de gecikecek ve işler sarpa saracak. Daha da gecikirse diyorum çünkü ilk reaktör yaklaşık 7,5 yıl önce yapılmaya başlandı ve aslında 2023 yılında devreye alınmalıydı.
Gelelim asıl soruya. Rusya işin meyvesini yemeye bu kadar yakınken neden hisse devrine gitmek istiyor? İlk neden Rusya’nın finansal krizi. Ukrayna savaşı ve ambargolar ülkenin gelirlerini azalttı, son bir yılda petrol ve gaz gelirleri yüzde 35 oranında azaldı. Bazı önemli parçaların santrala gelmesi engellendi. ABD ambargosu nedeniyle Rusya’nın Türkiye’ye para transferi de zorlaştı. Türkiye’ye gönderilen para transferleri engellenince gaz karşılığı ödeme seçenekleri bile devreye girdi.
İkinci neden ise uluslararası anlaşmayla ilgili belirsizlik. 8 Mayıs’taki “Rusya’nın süresi doldu” başlıklı yazımda detaylı bir açıklama yapmıştım, Rusya, söz verdiği sürede elektrik üretimine başlayamadığı için alım garantisi anlaşmasının yeniden masaya yatırılmasının yolu açıldı. Şeytanın avukatlığını yapıp, o olasılığı yazalım.
Yukarıda adları geçen malum üç şirkete veya daha fazlasına hisse devri yapıldıktan sonra Türkiye gecikmeyi neden göstererek alım garantisi anlaşmasını pazarlığa açıp, kilovatsaat başına verdiği 12,35 dolar sentlik fiyatı yükseltmeye kalkabilir. Böylece hem yeni hissedarlar hem de Rusya kısa zamanda daha fazla gelire kavuşabilir. Yıllardır santrala milyarlarca dolar para harcayan, finansla kriz yüzünden sıkışan ama cebine tek kuruş koyamayan Rusya rahatlar. Hükümet bu güzel kârın sadece Rus devlet şirketlerine gitmemesi için hisse devrini şart koşmuş, biraz da tanıdıklar kazansın demiş olabilir mi? Nükleer santraldan gelecek pahalı elektriğin, elektrik faturalarına zam olarak geleceğini ve halkının zaten yoksullukla sefalet arasında bir noktada olduğunu bildiği için herhalde böyle bir değişikliğe gitmez. Gitmez değil mi?
Komplo teorisi sevmem ve yazmam ama bu olasılık mümkün ve uyarmak zorundayım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder