Durban Postası'nın dördüncü (3 numaralı ) çıktı.
Bu sayıda;
Germanwatch ve CAN Avrupa'nın hazırladığı iklim indeksinde Türkiye'nin durumu,
Dünyayı kirletenlerin listesi,
Günün Fosili ödülü,
Türkiye’yi bekleyen iklim değişikliği tehlikesi ve Prof. Dr Murat Türkeş'in değerlendirmesini okuyabilirsiniz.
Bültenin tamamına erişmek için:
http://www.tr.boell.org/downloads/Durban_Postasi_sayi03.pdf
Özgür Gürbüz tarafından kaleme alınan makale, analiz ve haberlere bu adresten ulaşabilirsiniz. Yazıları başka bir yerde yayımlamak için izin almalısınız. E-posta: ozgurgurbuzblog(at)gmail.com
Türkiye ısınıyor nehirler kuruyor
Özgür Gürbüz-Birgün / 7 Aralık 2011
Güney Afrika’nın Durban kentinde süren iklim görüşmeleri salı günü itibariyle üst düzey görüşmelere sahne oluyor. Dünyanın geleceğiyle ilgili karar almakta politikacılar oyalanırken, bilim insanları uyarılarına devam ediyor. İngiltere Enerji ve İklim Bakanlığı tarafından İngiltere Meteoroloji Ofisi’ne hazırlattırılan ve aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 21 ülkeyi kapsayan rapor önceki gün Durban’da açıklandı.
Dünyayı nasıl bir felaketin beklediğini birçok kez okuduk ancak Türkiye üzerine detaylı analizlerin yapıldığı çalışma sayısı oldukça az. Bu rapor da onlardan biri, tam 130 sayfa. Rapor üç bölümden oluşuyor, mevcut durum, gelecek öngörüleri ve etkileri. Detaylarına girmeden ana çıktıları hakkında kısa bir özet yapmaya çalışayım.
Türkiye’de 1960’dan bu yana bir ısınma eğilimi var. Serin gecelerin sayısı azalıyor, sıcak günlerin sayısı ise artıyor. Bir senaryoya göre bu yüzyılın sonuna kadar kuzey bölgelerinde sıcaklık artışı 2,5 – 3 derece, merkez ve güney/güneydoğu bölgelerinde 3-3,5 ve Türkiye’nin doğusunda ise 4 dereceyi bulacak. Bu artışlar her yıl hissedilecek, sonuçları ise tarımdan su sorununa korkunç olacak. Sıcaklık artışıyla birlikte yağış rejimi de değişiyor. Güney’de %20 azalma bekleniyor. Kuzeyde ise bu %10’ları bulabilir. Kısaca, etkileri derinden hissedilecek çok ciddi rakamlardan bahsediyoruz. En belirgin sonucu mısır üretiminde düşüş. Projeksiyonlar yine de 40 yıl için Türkiye’nin gıda güvenliği sorunu yaşamayacağını söylüyor. Hemen sevinmeyin, 2100’de Türkiye’de su sıkıntısı çeken nüfusunun oranı yüzde 45’i bulabilir.
Bir başka bulgu ise Türkiye’de nehirlerden kaynaklanan taşkınların azalacağını gösteriyor. Bu iyi haber değil tabi, nehirlerde su azalıyor aslında. HES kavgalarında alın size başka bir boyut. Kalan suyu kim alacak dersiniz? Şirketler mi yoksa çiftçiler mi?
Deniz seviyesindeki yükselmeden de Akdeniz’de 428 bin, Ege’de 208 bin, Marmara’da 842 bin ve Karadeniz’de 201 bin kişinin etkileneceği belirtiliyor. Yazması benden toplaması sizden!
Raporun detaylarında daha fazla bilgi var ve umarım bu uyarılar Durban’daki görüşmelerde fazla ortada gözükmek istemeyen Türkiye’yi düşündürür. Türkiye ne yazık ki iklim konferansına eski argümanlarla gelmiş. Hedef almayalım ama yardım alalım düşüncesi, Türkiye’nin karşı karşıya bulunduğu tehlikeyi durdurmaya yetmez. İklim Baş Müzakerecisi Mithat Rende toplantıda yok. Yılda bir yapılan bu zirvede olmayacaksa nerede olacak? İki çevre bakanımız var ama onlar da toplantıda yok. Türkiye adına en üst düzey temsilci Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz. Türkiye, daha çok kömür ve petrol tüketerek hayata geçirmeyi düşündüğü kalkınma modeliyle mi küresel ısınmayı durduracak? Toplantılarda gücünü iklim değişikliğini durdurmak isteyen ülkelerden yana kullanmayarak kendisini de ateşe attığını ne zaman anlayacak? Türkiye’ye 700’den fazla sivil toplum örgütü tarafından verilen “Günün Fosili” ödülü bence bir uyarıydı. Bu uyarı sadece hükümete değil, hükümetin olmayan iklim politikasına sessiz kalan herkese yapıldı aslında. Güneşin bizi kavurmasını bekleyeceksek hepimizin fosile dönüşmesi çok da uzak değil.
Durban Postası - Sayı: 02
Durban Postası'nın üçüncü (2 numaralı sayısı) çıktı. Bu sayıda;
Müzakerelerdeki son durum.
Türkiye Günün Fosili seçildi.
Afrika iklim için yürüdü.
Günün Fosili ödülüne Türkiye’den destek başlıklı haberleri okuyabilirsiniz.
Bültenin tamamına erişmek için:
http://www.tr.boell.org/downloads/Durban_Postasi_sayi02.pdf
Müzakerelerdeki son durum.
Türkiye Günün Fosili seçildi.
Afrika iklim için yürüdü.
Günün Fosili ödülüne Türkiye’den destek başlıklı haberleri okuyabilirsiniz.
Bültenin tamamına erişmek için:
http://www.tr.boell.org/downloads/Durban_Postasi_sayi02.pdf
Durban İklim Yürüyüşü
Güney Afrika'nın Durban kentinde süren iklim değişikliği müzakerelerine sivil toplumun büyük yürüyüşü damgasını vurdu. 3 Aralık 2011 günü sokakları dolduran ve dünyanın dört bir yanından gelen eylemciler renkli ve etkili bir gösteriye imza attılar. Afrikalı tarım işçileri, kadınlar ve özellikle de atık işçileri (biz onları kağıt toplayıcıları diye biliyoruz) büyük gruplar halinde yürüdüler. Şarkıları, dansları, kararlılıkları ve örgütlülükleri etkileyiciydi.
Yürüyüşün ortak mesajı, insan kaynaklı iklim değişikliğini durdurmak için acil önlem alınması, Kyoto'nun ikinci dönemine geçilmesi veya daha güçlü hedeflere sahip bir başka anlaşmayla yola devam edilmesiydi. Bu ana mesajın yanı sıra, gıda sorununa, kirlilikte daha çok payı olan zengin ülkelerle, felaketlerden daha çok nasibini alan gelişme yönündeki ülkeler arasındaki iklim adaletsizliğine, kuraklığa, işsizliğe ve çevre sorunlarına yönelik mesajlar da göze çarpıyordu. Kömür ve nükleer santrallere hayır diyen pankart ve sloganlara ise neredeyse her adım başı rastlanıyordu.
Yürüyüşün ortak mesajı, insan kaynaklı iklim değişikliğini durdurmak için acil önlem alınması, Kyoto'nun ikinci dönemine geçilmesi veya daha güçlü hedeflere sahip bir başka anlaşmayla yola devam edilmesiydi. Bu ana mesajın yanı sıra, gıda sorununa, kirlilikte daha çok payı olan zengin ülkelerle, felaketlerden daha çok nasibini alan gelişme yönündeki ülkeler arasındaki iklim adaletsizliğine, kuraklığa, işsizliğe ve çevre sorunlarına yönelik mesajlar da göze çarpıyordu. Kömür ve nükleer santrallere hayır diyen pankart ve sloganlara ise neredeyse her adım başı rastlanıyordu.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)