Özgür Gürbüz-BirGün/13 Nisan 2014
Kenan Sarıyer ve NKP Antalya sözcüsü Hediye Gündüz |
Kenan Sarıyer, güneş enerjisine geçerek hem kâr etmiş hem
de kendisini büyük bir külfetten kurtarmış ama çevreye katkı yaptığının da
farkında. Güneş enerjisinden elektrik üreten fotovoltaik paneli için, “Çevreye
hiç zararı yok” diyor. Dört yıl önce 2 bin 700 liraya aldığı panel çoktan
kendisini amorti etmiş. Güneşten önce gazla çalışan lambaları varmış. Diğer
alternatif ise tüp kullanmak. Sarıyer, güneş enerjisini tercih etmesinin
nedenini şu sözlerle açıklıyor: “Jeneratör
alsaydım o zaman 500 liraydı. Şu zamana kadar benzin parası 3 bin lirayı
geçerdi. Çilesi de cabası. Komşular benzin için yayladan 25 km araçla yol
gidip, alıp geliyorlar. Bir bidon benzin için toplam 50 km yol kat ediyorlar.
Biz aynı yerde üç çobanız. Artık onlar da güneş paneli takmak istiyor. Maddi
durumları biraz zayıf olduğu için taktıramadılar. Parayı buldukları zaman gidip
benzin alıyorlar, olmadığı zaman da gaz lambasıyla idare ediyorlar”. Sarıyer’in
iki aküsü var. İki saatte aküler doluyor ve 4-5 günlük ihtiyacı karşılıyor. 200
civarı keçisi var. Yılın büyük bir bölümünde köyden uzakta. Üç ay yaylada,
kalan zamanda Çataltaş mevkiinde yaşıyor. Nereye giderse panelini de
beraberinde götürüyor.
Güneş gibi yenilenebilir enerjilerin maliyeti düşerken,
kömürün, petrolün ve nükleerin artıyor. Halk, termik, nükleer ve hidroelektrik
santrallere tepkiyle yaklaşırken, güneşe ve rüzgara daha sıcak bakıyor.
İtirazlar da yok değil. Rüzgar meselesini Karaburun’da yaşayanlar bambaşka
anlatırlar. Güneş enerjisine karşı olanlar da var. Tarlaların güneş
panelleriyle kaplanmasına karşıyız diyorlar. Türkiye’de güneş enerjisinin önü
zaten mevzuatlarla tıkanmış durumda. Kaldı ki güneş santralleri verimli
arazilere kurulacak diye bir kural yok. Çatılar, bina yüzeyleri, sokak
lambaları, boş araziler gibi onlarca farklı alanda güneş paneli kullanmak
mümkün. Buna rağmen “güneş de zararlı” argümanı kabul görmüş bir doğruymuş gibi
yazılıp çiziliyor.
Yenilenebilir enerjilerin ne her örneği melek ne de her
uygulama şeytan. Enerji ihtiyacının sınırlarını çizip, kuralları, kırmızı çizgileri
iyi belirleyip, halkın onayını aldıktan sonra bu projeler hayata geçirilebilir.
Enerji kooperatifleri kurularak enerji kaynakları büyük şirketlerin tekeli
olmaktan çıkarılabilir. Sen, ben, biz kendi enerjimizi üretebiliriz. Kenan
Sarıyer dağda çobanlık yapıyor, tükettiği elektrik hepimizden az ama o da elektriğe
ihtiyaç duyuyor, bilgisayar kullanmak istiyor. Bizden farkı şu, o hem daha az
elektrik tüketiyor hem de tükettiğini üretiyor. Her şeye elde sağlam veriler
olmadan karşı çıkmak umut ettiğimiz ekolojik dönüşümü gerçekleştirmemize değil,
mücadelelerin kaybedilmesine yol açabilir.