Özgür Gürbüz-BirGün / 27 Mart 2024
2023 yılında Türkiye elektrik üretiminin yaklaşık yüzde 6’sı güneş panelleriyle üretildi. Bir yıl önce bu oran yüzde 4,6’ydı. Güneş kurulu gücü de 12 bin megavata yaklaşıyor. Sorunlar var ama güneş enerjisinde büyüme sürüyor. Elektrik üretimindeki payı her yıl artan güneş enerjisinin kalbinde fotovoltaik paneller var. Son anti-damping vergisiyle başta Çin olmak üzere ucuz panel üreten ülkelerden ithalat yapmanın önü kesildi. Güneş enerjisine yatırım yapmak isteyenler yerli üreticiye yönlendirildi. Anti-damping kararını değerlendirmeleri için enerji sektöründeki isimlere ulaştım. Bu hafta söz onlarda.
Güneşin yavaşlaması termiklere yarayacak
Solar 3 GW Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Bahadır Turhan, yerli panellerin
ithal panellere göre hâlâ pahalı olduğunu, pahalı panellerin de ilk yatırım
maliyetini yüzde 30 oranında artırarak güneş enerjisini yatırımlarını
azalttığını söylüyor. Turhan, anti-damping uygulaması yerine, yerli üretim
panellere verilecek teşviğin artırılmasının yatırımın karlılığını artıracağını
ve güneş enerjisinin hız kazanacağını öne sürüyor. Bahadır Turhan, “Yapılan her
bir kilovat güneş santralı, aslında kapanan her bir kilovat doğalgaz, kömür ya
da devreye alınamayacak bir nükleer santral demek. Dolayısıyla güneş enerjisi
santrallarının yatırımların yavaşlaması mevcut termik santralların devamını
sağlayacak” diyor.
Yerli panel Çin’e göre yüzde 50 pahalı
Bahadır Turhan, Türkiye’de üretilen panellerin maliyetinin vat (watt) başına
yaklaşık 20 dolar sent olduğunu, Çin’den alındığında çıplak fiyatının 13 sent
ancak gözetim ve anti-damping vergileriyle 40 sente çıktığını belirtiyor. Sektörün
önemli temsilcilerinden Uluslararası Güneş Enerjisi Topluluğu Türkiye Bölümü
(GÜNDER) ise güneş enerjisi endüstrisinin oluşmasında yatırım teşviklerinin
yanı sıra damping ve gözetim vergilerinin de fayda sağladığını düşünüyor. Sorularıma
verdikleri yanıtta, “Türkiye pazarında yerli fotovoltaik panel üreticilerin
korunmasını ve adil rekabetin sürdürülmesini amaçlamaktadır” diyerek, uygulanan vergi ve düzenlemeleri içeren anti-damping
önlemlerini desteklediklerini belirttiler.
GÜNDER verileri, Türkiye’de 80’in üzerinde güneş paneli üreticisi olduğunu söylüyor ancak her firma aynı üretim kapasitesine sahip değil. Yılda iki bin megavatlık üretim kapasitesiyle Kalyon PV listenin ilk sıralarında yer alıyor. Konya Karapınar’daki Türkiye’nin ve Avrupa’nın en büyük güneş santralına da Kalyon Enerji sahip ve bu sahada da kullanılan panellerin üretildiği fabrika için devletten 2 milyar 100 milyon lirayı bulan teşvik almıştı. Bu teşvikle kurulan fabrika Türkiye’nin en büyük panel üretim tesislerinden biri oldu ve Kalyon PV’yi lider şirketlerden biri yaptı. Devletten güneş paneli üretimi için teşvik alan (proje bazlı devlet yardımı) bir başka şirket de Smart Güneş Enerjisi Teknolojileri ARGE Üretim San. ve Tic. A.Ş. oldu. Alfa Solar, CW Enerji de Borsa İstanbul’da işlem gören ve büyük üretim kapasitesine sahip diğer güneş paneli üreticileri.
Fabrikalara pazar yaratılıyor
Enerji Uzmanı İsmet Turan ise alınan kararı farklı bir açıdan bakarak
değerlendiriyor. Turan, “33 bin megavatın üzerinde depolamalı ön lisans
dağıtıldı. Bir taraftan fabrika kurduruluyor, yerlilik şartıyla perçinliyor ve
son adımda da anti-damping ile Çin'in önü kapatılıyor. Böylece o fabrikalara
pazar yaratılmaya devam ediliyor” yorumunu yapıyor. Dünyada Çin’e karşı benzer
anti-damping uygulamalarının olduğunu belirten Turan, “Başka bir parti de
iktidara gelse anti-damping vergisi uygulanacaktı” diyor ve asıl sorunun
kapasite planlamasında olduğunu şu cümlelerle açıklıyor: “Türkiye'nin kurulu
gücü 107 bin megavat, tüketim yaz dışında 54-55 bin arasında gidiyor. Tüketim
son beş yıldır hiç artmıyor ama depolamalı yenilenebilir enerjiye yeni
lisanslar veriliyor. Bu kadar ihtiyaç yok, zamana yayılabilir, öncelik çatılara
verilebilirdi”.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder