Özgür Gürbüz-BirGün / 16 Aralık 2022
ADRESE TESLİM KANUN
Yapılmak istenen aslında adrese teslim bir kanun değişikliğiydi. Elektrik
Piyasası Kanuna konacak geçici madde özetle şöyle diyordu: Ülkenin elektrik
ihtiyacını karşılamak üzere yürütülen madencilik faaliyetlerinin tapuda
zeytinliklere denk gelmesi durumunda zeytinlikler taşınır, zeytinlik maden
sahası olur. Maden sahası ile zeytinliğin çakışma olasılığına karşı kanun
düzenlemek müthiş bir öngörü olsa gerek.
NET KÖMÜR HÜKÜMETİ
Tesadüfün böylesine az rastlanır. Muğla’daki Yeniköy termik santralının maden sahası
ile geçimini zeytinden sağlayan İkizköy’ü karşı karşıya getiren konu da bu.
Maden sahasını genişletmek isteyen termik santral Akbelen Ormanı’nı maden
sahasına çevirmek, bir anlamda köydeki yaşamı bitirmek istiyor. Santralın
sahipleri Limak Enerji ve IC İçtaş Enerji. Özelleştirilmiş bu santralın ‘ülke
için elektrik ürettiğini’ söylemek de ayrı bir tartışma konusu. Her özel şirket
gibi onlar da kâr etmek için elektrik üretiyor; bunu da çevreci bir yöntemle
değil dünyanın bir an önce terk edilmesi konusunda salık verdiği kömürü yakarak
yapıyor. Elektrik üretmenin onlarca yolu var. Sadece enerjiyi akıllı kullanarak
bile bu santralın kapatılması sağlanabilir. AKP – MHP “koalisyon hükümeti, bir
yandan net sıfır emisyon yalanıyla bazı çevrecilerin ve kamuoyunun gözünü
boyamaya çalışıyor, bir yandan da özel şirketlerin kömür yakmaya devam etmesini
kolaylaştıracak kanun hazırlıyor. Net sıfır değil, net kömür hükümeti.
Zeytinine sahip çıkanlar imza kampanyaları, direniş çadırları ve Ankara’da Meclis kapısında yaptıkları eylemlerle zeytin talanını bir kez daha önlemeyi başardı. Kanun tasarısından ilgili madde çıkarıldı. Bu ülkenin insanları daha kaç defa hükümete gıdayı, sağlığı, çevreyi kömüre yeğlediklerini söylemek zorundalar bilmiyorum. Bildiğim tek şey direnmezsek kaybedeceğimiz. Direnirsek bir ihtimal var ve o ihtimal hepimize sağlıklı ve onurlu bir yaşam vadediyor.
DOĞANIN EKONOMİSİ KÖMÜRÜ YENER
Ekonomiyi dert edinenlere de birkaç not bırakalım. Türkiye’nin zeytin ve zeytin
yağı ihracatı yarım milyar dolara yaklaşmış, İspanya ve İtalya örneklerine
bakıldığında bu rakamın çok daha yukarılara çıkarılabileceği ortada. Kömüre verdiğiniz
teşviğin sadece 240 milyon TL’sinin Milas’ta zeytin sektörüne aktarılmasıyla madende
çalışan 800 kişiye iş sağlamak mümkün. Kömürden ürettiğimiz elektrik hem kirli
hem de güneş gibi kaynaklardan daha pahalı. Bölgedeki Yeniköy ve Kemerköy
santrallarının sağlık etkilerinin topluma maliyeti yılda 190 milyon avro.
Şirket yılda 25 milyon avro kâr ediyor ama kirlettiği hava, değiştirdiği iklim
yüzünden ülke hem sağlığıyla hem de kamu harcamasıyla bedel ödüyor.
Zor günlerden geçiyoruz, ileri gitmek için değil gerilememek için mücadele ediyoruz. Mücadele sandıkta kazanılacak elbette ama sandığa eşit şartlarda gitmek için bile direnmek gerekiyor. İstanbul’un iki kez seçilmiş Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na verilen ceza bunu bir kez daha gösterdi. Direnenin kazandığını ise zeytinlikleri koruma mücadelesine bakarak görebilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder