Özgür Gürbüz-BirGün/13 Mayıs 2015
Öğle yemeğinde
aldığınız yarım ekmek tavuk döneri yediniz mi? Yediyseniz, afiyet olsun ama pek
garantisi yok. Yediğiniz muhtemelen tavuktan çok antibiyotiklerle beslenmiş ‘civcivimsi’ bir şeydi. “Şey” diyorum
çünkü ekmek arasına sıkıştırılan beyaz nesneyi nasıl tarif edeceğim konusunda
artık kafam karışık. Şimdilik ‘sahte
tavuk’ diyelim.
Neden sahte
tavuk? Anlatalım. Greenpeace’in Dünyayı
Tüketmek adlı yeni raporunun tanıtımında söz alan Dr. Yavuz Dizdar, gerçek
bir tavuğun 42 günlükken 2,5 kiloya ulaşamayacağını ve 20 dakikada pişirilemeyeceğini
söylüyor. Dizdar, “42 günlük bir tavuğun ağırlığının 435 gram, pişirme
süresinin de 2 saatten az olmaması beklenir” diyor. Yediğimiz ‘sahte tavukların’,
bu kadar kısa sürede erişkin bir piliç ağırlığına gelmesinin sırrı verilen
antibiyotiklerde yatıyor. Greenpeace raporu da buna dikkat çekiyor. Dünya genelinde tüketilen antibiyotiklerin
yaklaşık yarısı hayvancılık sektöründe kullanılıyor. Hayvanlar mı hasta,
biz mi hastayız orası belli değil! Reçeteyi yazan da doktor değil zaten, tavukçular.
Dizdar, “Tavuk endüstrisinde
antibiyotikler civcivlerin hızlı büyütülmesinde anahtar rol oynuyor.
Antibiyotiklerin koruma amacı kisvesi altında kullanılıyor olması hayvanın
dokusundaki kalıntı riskini ortadan kaldırmıyor” diyor. 2006 yılında AB ile
Türkiye’de, yem ve sularda antibiyotik kullanımının yasaklandığını belirten
bilginin de yanıltıcı olduğunu belirten Dizdar, bu yasağın dört antibiyotik
için geçerli olduğunu, halihazırda 50’ye yakın antibiyotik çeşidinin serbestçe
kullanıldığını belirtiyor.
Farkında
olmadan aldığınız bu antibiyotikler bakterilerin direncini artırıp,
enfeksiyonların tedavisini güçleştiriyor. Doktorlar size hastayken bile gerekmedikçe
antibiyotik vermemeye, böylece bakterilerin antibiyotiklere direncini
artırmamaya çalışırken siz yediğiniz tavuklarla ilaçların etkisini habire
azaltıyorsunuz. Atıklarda bırakılan antibiyotik kalıntıları da yine insanlar ve
doğadaki diğer canlılar için risk meydana getiriyor. Civcivimsi yemenin tek derdi farkında olmadan antibiyotik almakla
sınırlı da değil. Dizdar, yumurta
sarısının renginin bile katkı maddeleriyle değiştirilebildiğini, bunun da
insanlarda kıllanmadan tümöre kadar pek çok etkisi olduğuna dikkat çekiyor.
Tavuk üreticilerinin yumurta sarısının rengini belirtecek renk paletleri bile
var. Parke rengi seçer gibi seçebiliyorsunuz.
Tavuk eti
yemiyorsanız sorun yok ama yiyor ve yemek istiyorsanız çözüm geleneksel
yöntemle yetiştirilen köy tavuğu veya organik tavukta. Beş liraya tavuğu unutursanız.
Birçoğumuzun tavuk etini ucuz olduğu için seçtiğini düşünürsek bu da sosyal bir
soruna işaret ediyor. Organik tavuk hâlâ pahalı, köy tavuğunu bulmak için de
önce köyü, sonra tavuğu bulmak zorundasınız. Son ‘Büyükşehir Yasası’ ile her yeri kentleştiren hükümet,
hayvancılığın son kalıntılarını da yok etti. Çiftçi-SEN Genel Başkanı Abdullah
Aysu, Türkiye’de üretilen tavukların
yüzde 99’unun endüstriyel üretim olduğunu kalan yüzde 1’in büyük bir
bölümünün de ihraç edildiğini söylüyor. En kolayı sebzeye hücum; benden
söylemesi.
Ziraat Mühendisleri
Odası İstanbul Şube Başkanı Ahmet Atalık ise tavukçuluk sektörünün 24 yeni GDO’lu
yem için ithalat izni istediğine, bu isteğin bakanlıkta değerlendirildiğine
dikkat çekiyor. Atalık, “Türkiye 2014 yılında hayvan yemi yapmak için yaklaşık
1,5 milyar dolarlık GDO’lu soya ürünü ithal etti. Öte yandan Türkiye son 15
yılda 26 milyon dönüm tarım arazisi kaybetti. Bu alan Belçika’nın yüzölçümüne
yakın. Bu kaybedilen alanın sadece 6 milyon dönümü mısır ve soya üretimine
ayrılsa, hayvan yemi için GDO’lu soya ve mısır ithalatına gerek olmayacak”
diyor. İşin içinde bir de GDO tehlikesi var.
‘Yutmayız’ sloganıyla endüstriyel kanatlı et sektörünün yarattığı sağlık ve çevre sorunlarına dikkat çeken Greenpeace, tavuk şirketlerinden 2020 yılına kadar tüm üretim zincirini sağlığa ve çevreye zarar vermeyecek şekilde yeniden düzenlemesini talep ediyor. Sektörün şu ana kadar yaptığı ise tüm mali ve lobi gücünü kullanarak bu iddiaları sözle, kendine yakın uzmanlarla yalanlamak. Yutup yutmayacağınıza siz karar verin. Kampanya bilgileri burada: yutmayiz.org
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder