Yerel seçimler bitti, başkanlar belirlendi. Çevreciler vakit kaybetmeden yeni belediye başkanlarından kentleri iklim değişikliğine neden olmamak için yeniden tasarlamaya çağırdı. REC (Bölgesel Çevre Merkezi) kentleri karbonsuzlaştırmak için beş kademeli bir plan hazırladı.
Özgür Gürbüz - Gazete Habertürk / 2 Nisan 2009
İklim değişikliği tüm dünyayı tehdit ediyor ve insanları yaşam tarzlarını değiştirmeye zorluyor. Dünyadaki seragazlarının yüzde 75’i direkt ve dolaylı olarak kentlerden kaynaklanıyor. REC (Bölgesel Çevre Merkezi) Türkiye, Sürdürülebilir Kentler Birliği (ICLEI) tarafından geliştirilen “İklim Dostu Kentler Kampanyası”nı Türkiye’de de başlattı. Dün seçilen belediye başkanları ve seçmenlerden sürdürülebilir enerji, ulaşım, konut, arazi planlaması ve atık yönetimi politikalarını talep etmeye çağıran REC, bu sayede kentlerden kaynaklanan ve küresel iklim değişikliğine yol açan seragazı emisyonlarının azaltılabileceğini söylüyor.
Beş adımda iklim dostu kentler
İklim Dostu Kentler Kampanyası (ICLEI-CCP) kapsamında kentlerde daha az karbon emisyonu çıkarmak için beş adımdan oluşan bir plan öneriliyor. İlk adımda kentleri, ne kadar seragazı ürettiğini hesaplamaya ve artış tahminleri yapmaya çağıran REC, daha sonra her kentin ne kadar emisyon azaltımı yapabileceği yönünde bir hedef belirlemesini öneriyor. Üçüncü adım ise bu hedefe ulaşabilmek için kentlerde yapılabilecekleri belirlemek. Seragazlarının özellikle kömür ve petrol gibi fosil yakıtlardan kaynaklandığı bilindiği için, binalarda yapılacak enerji tasarrufu, ulaşımda metro gibi toplu taşıma yöntemlerine ağırlık verilmesi seçenekleri ön plana çıkıyor. Dördüncü adım belirlenen uygulamaları hayata geçirmek ve beşincisi ise sonuçları değerlendirmek olarak saptanmış.
Kentlerin kampanyanın göbeğinde yer alması, iklim değişikliğinden en fazla etkilenecek yerlerin başında yine kentlerin gelmesinden kaynaklanıyor. Çünkü dünya nüfusunun yarısı, Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 75'i kentlerde yaşıyor. Bölgesel sıcaklık yükselmeleri ile birlikte kentlerde hava kirliliği artıyor, kuraklık ve sel olaylarının artışı kentsel su kaynaklarını olumsuz etkiliyor. Kıyı bölgelerindeki yerleşim yerlerinin ileriki on yıllar içerisinde su altında kalma riski bile var.
***
Daha az karbon salımı için yerel yönetimler neler yapabilir?
• Enerji verimliliğinin desteklemesi, temiz ve yenilenebilir enerjinin yaygınlaştırılması
• Daha fazla yeşil alan yaratılması, daha sağlıklı kentleşme politikası
• Katı atık yönetimi ile geri dönüşüm, atık azaltımı, kompost ve metan gazı kullanma altyapısının hazırlanması.
• Ulaşım planlaması ile daha etkin toplu taşıma, yaya ve bisiklet ulaşımı için altyapı oluşturulması.
***
Dünyada İklimler Değişiyor Kömür ve petrol gibi fosil yakıtların tüketilmesi ve orman alanlarının yok edilmesi sonucunda, sera gazlarının miktarı son 500.000 yılın en yüksek düzeyine ulaştı. Son 200 yıldaki en sıcak 10 yıl, son 20 yılda yaşandı. Tüm dünyada kuraklık, sel, kasırga gibi aşırı iklim olayları gitgide artıyor. Türkiye’de ortalama sıcaklıklarda uzun vadede 5-6 C arasında artış ve ortalama yağışlarda ise yüzde 40’a varan oranda azalma bekleniyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder