Çevrecilerin Patiskası

Özgür Gürbüz / 22 Mart 2009

İstanbul’da bir hafta süren 5. Dünya Su Forumu ve bu ‘resmi’ foruma karşı düzenlenen iki alternatif forum sona erdi. Akıllarda ise üzerinde İngilizce yazılmış, “Riskli Barajlara Hayır” sloganı olan bir patiska ve her insanın erişim hakkı olan su üzerinden para kazanmak isteyenleri protesto ettikleri için dövülüp gözaltına alınan 17 kişi kaldı.

İki gün önce, Bilgi Üniversitesi’ndeki Alternatif Forum’u izlemeye gittiğimde o meşhur patiskayı gördüm. Riskli barajlara hayır dedikleri için sınırdışı edilen Ann Kathrin Schneider ve Payal Parekh, önce karakolda hatalı olduklarını ve bu nedenle özür dilediklerini belirten bir metne imza attırılmak istenmiş. İnsan hiç riskli baraj projelerine hayır dediği için özür diler mi? Tabi ki reddetmişler. Sonrasını biliyorsunuz. Bu iki kişi apar topar sınır dışı edildi ve Türkiye’ye girişleri iki yıllığına yasaklandı. Bundan yaklaşık 1,5 yıl önce tanıştığım Ann Katherine’i Türkiye’deki sivil toplum örgütleriyle ben tanıştırmıştım. Herhalde bu nedenden dolayı, “Riskli Barajları Sevmeyenler" terör örgütüne üye olmaktan en az bir yıl sınırdışı edilmeyi hak ederim. "Çevreciliğimi" tatmin için Kenya’ya gider çita severim artık.

İşin ilginç yanı, bu kadar patırtı koparılan patiskanın üzerinde yazan karşı çıkışın oldukça “yumuşak” bir muhalefetten ibaret olması. “Dünyada tüm barajlara hayır” demiyorlar. Deme hakları da var haliyle. “Falanca baraja hayır” deyip kafaları da karıştırmamışlar. Sadece ve sadece, “riskli barajlara hayır” yazmışlar. Bu patiskadan neden bu kadar rahatsız olduklarını Türkiye’deki yetkililere sormak lazım. Anlaşılan o ki, Türkiye’deki baraj projelerinin bazıları ya da hepsi çeşitli riskler içeriyor. Verilen tepki adeta bir itiraf gibi. Takkeyi düşürüyor keli gösteriyor. Yoksa, neden böylesine bir alınganlık gösterilsin ki? Kısacası, Türkiye'de konuşma özgürlüğü bu defa da barajlara takılıyor.

Anlaşılan, çevrecilerin patiskası, çevrecilerin daniskalarını bir kere daha köşeye sıkıştırdı. Madem öyle, daha çok patiska lazım bu memlekete. Yeni doğan her bebeği bu rengarenk patiskalara sarmalı; zıbın niyetine. Sarmalı ki, onların gülüp oynayacağı, suyla, doğayla tanışacağı yerleri bazı daniskalar "riskli" baraj projeleriyle donatmasınlar. Patiskaya rengini veren çiçekler beton baraj bloklarının altında kalmasın.

1 yorum:

A.T. dedi ki...

Çok beğendim...