Türkiye'nin Kyoto Protokolü'ne taraf olmasını sağlayacak yasa tasarısı Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) kabul edildi. Türkiye protokole taraf olan 185.'inci ülke olacak. Yasa, Türkiye’ye şu aşamada bir yükümlülük getirmiyor.
Özgür Gürbüz- Habertürk / 5 Şubat 2009
Küresel ısınmayı durdurmak için 1997 yılında ortaya çıkan ve 2008 yılında yükümlülükleriyle birlikte hayata geçen Kyoto Protokolü’ne Türkiye de dahil oldu. TBMM Genel Kurulu’nda 3’e karşı 243 oyla kabul edildi. Kyoto’nun imzalanmasıyla ilgili yasa 2008 Haziran ayından beri Genel kurul’da oylanmayı bekliyor ve bu yüzden de çevrecilerden tepki alıyordu.
Kyoto Protokolu, iklim değişikliği ya da halk arasında bilinen adıyla küresel ısınmaya yol açan seragazlarının atmosfere salımına kısıtlama getiriyor. Protokole taraf olan gelişmiş ülkeleri, atmosfere bıraktıkları karbondioksit gibi seragazlarını 2012 sonuna kadar 1990 yılındaki seviyelerinin yüzde 5,2 oranında azaltmak zorunda. Protokole taraf olan gelişmiş ülkeler 2012 yılında son bulacak olan anlaşmaya Türkiye’nin katılması şu aşamada bir yükümlülük getirmiyor. Ancak, 2012 sonrası gündeme gelecek yeni anlaşmanın müzakerelerine Türkiye’nin aktif olarak katılma şansı tanıyor. Bu yıl sonunda Kopenhag’ta yapılacak iklim değişikliği toplantısında 2012 sonrası hangi ülkelerin ne kadar yükümlülük alacağı belirlenecek. Türkiye’nin üye olmak istediği Avrupa Birliği (AB), tüm üyelerinin Kyoto protokole taraf olma zorunluluğunu getirmiş, Türkiye’den de üyelik yolunda benzer bir adımın atılmasını istemişti.
ABD yalnız kaldı
5 Şubat 2009 tarihinde, TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen yasa tasarısı Türkiye’yi protokole imza atan / onaylayan 185. ülke yapıyor (Bu rakama protokole topyekün taraf olan Avrupa Birliği de dahil). Böylece, büyük ekonomiler içerisinde protokole taraf olmayan tek ülke olan ABD yalnız kaldı. Bilindiği gibi ABD, protokole imza atmış olmasına rağmen Bush yönetiminin iktidara gelmesiyle taraf olmaktan vazgeçip daha sonraki süreçte gelişmeleri baltalayan bir tavır almıştı. ABD’nin de Barrack Obama iktidarında protokole katılmasa bile, iddialı hedefler alarak ülkenin seragazı salımını azaltmak için hazırlık içerisinde olduğu biliniyor.
Bölgesel Çevre Merkezi İklim Değişikliği Proje Yöneticisi Yunus Arıkan’a göre bu imzayla Türkiye olması gereken kulvara girdi. Arıkan, “Türkiye, 1990’larda nasıl bir dünya, nasıl bir gelecek tartışmalarını kaçırmıştı. Şimdi, dünyayı kurgulama hakkı ve sorumluluğu var” diyor. Türkiye’nin 2012’ye kadar parasal, maddi bir yükümlülüğünün olmadığını belirten Arıkan, bunun hükümetin hiç bir adım atmayacağı anlamına da gelmeyeceğini, Yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği gibi konularda çalışmaların devam etmesi gerektiğini de ekliyor.
Türkiye’nin Kyoto’ya taraf olmasını savunan çevreler, Türkiye’nin müzakere sürecinin dışında kalarak kendisine uygun bir rol için pazarlık şansının kalmayacağına dikkat çekiyor, uzun vadede protokolün enerji güvenliği, çevresel ve ekonomik faydalarının olacağını öne sürüyordu. Karşı çıkanlar ise protokolün Türkiye’yi yükümlülük altına sokacağını, getiri ve götürülerinin iyi hesaplanması gerektiğini söylüyordu.
1 yorum:
hacı bak hele, türkiye bu kanunu çıkardı mı kytoya katıldık mı?
Yorum Gönder