Halkın gerçek gündemi AKP’ye hezimeti yaşattı

Özgür Gürbüz-BirGün/3 Nisan 2024

CHP, 31 Mart 2024 yerel seçiminden, muhalefetin büyük bir bölümünün de desteğini alarak büyük bir zaferle çıktı. Devletin tüm imkanlarını kullanan, medyanın büyük bölümünü kontrol eden, DEM partisinin güçlü olduğu yerlerde taşıma asker ve polis oylarını bile devreye sokan tek adam iktidarının ortakları ise büyük bir hezimet yaşadı. Montaj videolar, yapay tartışmalar, yurt dışı kökenli gündemlerle her seçimde asıl sorunların konuşulmasının önüne geçen iktidar, bu defa gündemi değiştiremedi. Muhalefet belki de ilk kez bu oyuna düşmedi. Yoksulluk, emekli maaşları, artan kiralar, kredi kartı borçları, okullardaki aç çocuklar, istismar haberleri, kadın cinayetleri, güçlenen tarikatlar, umudunu yitiren gençler, ucuz gıda kuyrukları, ranta kurban edilen doğa ve Filistin’i konuşan halk, sandıkta da tercihini gerçek gündemi doğrultusunda kullandı.

Sarayın şatafatlı yaşamı emekli maaşına yenildi. “Van minüt” edebiyatı ile kazanılan seçimler, İsrail’le ticaretin gerçekliğiyle kaybedildi. Dini, çocuk istismarından dolandırıcılığa kadar kullanan bu yeni düzenin oyuncularının ‘siyasal İslam’ maskesi düştü.

Seçimin çok sayıda kazananı var. Halkın gündemindeki yoksulluk sorununu en iyi gören ve çözüm üretmeye çalışan başkanlardan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş onlardan biri. Tarihi bir fark atarak tekrar seçildi. AKP iktidarı zamanında zenginleşen partililer, tarikatlar, yandaş şirketler yüzünden toplumda şeffaflık, liyakat ve dürüstlük arayışı artmıştı. Bir zamanlar “iki anahtar” söylemiyle oy isteyen AKP ise seçmenin karşısına 600 daireli adayıyla çıkarak bildiğimi okurum mesajı verdi ve kaybetti.

Cumhurbaşkanlığı seçiminde, Altılı Masa’nın farklılıklarının getirdiği yükü omuzlarında taşımak zorunda kalan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu bu seçime sadece Ekrem İmamoğlu olarak girdi. Bu onu daha da özgür kıldı, seçim kampanyasını istediği gibi yürütmesini sağladı. İstanbul’un sesi gürleştikçe Türkiye’deki diğer illeri de etkiledi. Genel seçimlerde altı partinin çıkaramadığı tek sesi çıkarmayı başardı. İyi bir ekip, basit ama etkili sloganlar, başarılı icraatlar İmamoğlu’nun halka yakın karakteriyle birleşince, Erdoğan ve arkadaşlarını üçüncü kez mağlup etmeyi başardı.

İmamoğlu’nun Türkiye’ye verdiği önemli bir ders daha var. Çılgın projelerin değil, halkın gereksinimini karşılayan icraatların kazanacağını gösterdi. Kanal İstanbul veya üçüncü köprü gibi dev bütçeli, doğa düşmanı projeler yerine, meydan düzenlemeleri, metro çalışmaları, kreşler, yurtlar, kadınlara öncelik veren destek projeleriyle “küçük işlerin büyük başarılar” kazanabileceğini herkese gösterdi. Uçak inmeyen havalimanları, araç geçmeyen köprülerle halkın parasını birkaç şirkete transfer eden ve onları yoksullaştıran iktidara karşı önemli bir çıkıştı bu.

Seçimin bir başka galibi de Özgür Özel oldu. Kısa zamanda çok da kolay olmayan bir değişimi hayata geçirdi. Parti içinde koltuklarına yapışmış birçok kişiyi karşısına alması, aday belirlemede yeni yöntemler denemesi cesaret gerektiren işlerdi. CHP’ye yıllardır kazanamadığı, sağın kalesi kabul edilen birçok belediye başkanlığını getirerek, oy oranını da AKP’nin üstüne çıkardı. Sadece memleketi Manisa’ya değil, bölgeye de hâkim olduğunu Denizli, Kütahya, Afyon ve Uşak’ta alınan sonuçlarla ispatladı. Partide genç isimlere ve seçimde de kadın adaylara daha fazla yer verdi. Seçime girdikleri 107 kadın adaydan 35’i başkanlık koltuğuna oturdu. İzmir’in neredeyse yarısı kadın belediye başkanlarınca yönetilecek. CHP’nin kazandığı dört büyükşehir, iki il, 28 ilçe ve 1 belde belediyesini artık kadın başkanlar yönetecek. Yıllardır sağ partilerin elinde olan Korkuteli ve Üsküdar’ın kadın adaylarla kazanılması üzerinde konuşulması gereken hamleler. Kadınlardan söz açılmışken, adı sık sık Hizbullah’la birlikte gündeme gelen Batman’da ipi önde göğüsleyen DEM Partili Gülüstan Sönük’e de ayrı bir parantez açmak gerek. Onun Batman’da vereceği mücadele Türkiye’deki kadın hareketi ve laiklik açısından da büyük önem taşıyacak.

Çevre mücadelesi için de bu seçimden birkaç güzel sonuç çıktı. Nükleer karşıtı hareketin yakından tanıdığı Metin Gürbüz Sinop Belediye Başkanı seçildi. Artvin Belediye Başkanı Bilgehan Erdem’i Cerattepe’deki madene karşı yürütülen mücadeleden de tanıyoruz. Osman Belovacıklı, Gerze’de termik santralı ilçeye sokmayan direniş sırasında belediye başkanıydı şimdi yeniden seçildi. İzmir’de Karabağlar, uzun yıllar Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanlığı yapmış Helil İnay Kınay’a emanet edildi. Amasra’da termik santrala net bir şekilde hayır diyen isimlerden Recai Çakır güven tazeledi. Akbelen direnişindeki destansı mücadelesiyle herkesin saygı ve sevgisini kazanan Necla Işık, İkizköy’ün yeni muhtarı oldu; “sistemin surlarında gedik açıldı”.

Sarayın surlarının yıkılması için dört yıl mı yoksa daha kısa bir süre mi bekleyeceğimizi ise belediyelerin performansı gösterecek. Cumhuriyetin ikinci yüzyılı için artık bir umut var, en önemlisi bu umuda sıkı sıkıya sarılmak.

1 yorum:

AKudu dedi ki...

Ülkeye taze kan geldi, bıkmıştık o iki cümleyi bile doğru kuramayan ve hep birbirlerine benzeyen tiplerin suratlarından.
Çevre konusunda yıllardır çaba gösterenlerin seçilmiş olması müthiş, ancak hala Çamlıhemşin halkına anlatamadık, oysa en büyük ve başarılı mücadele Fırtına Vadisi’nde verilmişti. Yakup Okumuşoğlu ne der bu işe?