Özgür Gürbüz-BirGün/8 Temmuz 2016
İzmit Körfezi’ni
birleştiren köprü açılışı terör saldırısı falan dinlemedi. Bindirilmiş kıtalara
köprüde göbek atma emri verilmişti bir kere. Onlar da attılar köprüde
göbeciklerini… Ne de olsa Atatürk Havalimanı’ndaki IŞİD saldırısı için göstermelik
bir yas ilan edip, hamasete devam edecekti büyükleri. O kadar hizmet getirmiş
adamlar, iki göbeciğin lafı mı olur?
Hizmet dediğiniz de
öyle bir şey ki, duyan köprüyü devletin yaptığını sanır. Köprüyü Nurol, Makyol,
Özaltın, Göçay ve Astaldi şirketlerinden oluşan birlik yaptı. Bedavaya yapmadı
haliyle. Köprüden geçen de geçmeyen de parasını ödeyecek. Mevcut hükümet bu
şirketlere köprüden her gün 40 bin araç geçecek diye garanti verdi. Garantiyi
de araç başına 35 dolar, bugünkü kurdan hesaplarsak 100 TL belirledi. Köprü
geçişi 88 TL olduğuna göre bir zarar söz konusu ama merak etmeyin, zarar eden
şirket değil biziz. Devletimiz eksiği hazineden tamamlayıp şirkete ödeyecek.
Onlar da parayı bizim vergilerimizden alacak elbette. Pamuk eller cebe gidecek
sizin anlayacağınız. Tam bir Deli Dumrul hikayesi. Geçsen de geçmesen de para
vereceksin. Benim gibi otomobilsiz yaşayanlar bile o köprüden başkalarının
geçmesi için para ödeyecek. Hizmet denilen bu köprüyü kullanmasan bile parasını
ödeyeceksin. Millet göbek atmasın da ne yapsın? Kenan Sofuoğlu’nun hız rekoru
kırması da bundan. Kazık rekorunu gölgede bırakmak için.
İş burada bitse iyi… İhalenin
devamında, İzmir’e kadar giden yollarda da (Orhangazi-Bursa, Bursa-Balıkesir,
Balıkesir-İzmir) hep araç garantisi verilmiş. Otoyollar sinek avlarsa bu
şirketleri kurtarmak için halk devreye girecek. Deli Dumrul otoyoldan geçenden
de geçmeyenden de para alacak. Sonra da çıkıp, bakın size köprü, otoyol yaptık
diyecek? Bu zihniyet yayılırsa yakında bakkallar parayla sattığı ekmeği bize
hizmet diye yedirir, satamadığı, elde kalan ekmek için de mahallelinin para
toplayıp zararını karşılamasını ister.
Ülkeyi uzun zamandır
bu ‘Deli Dumrul ekonomisi’ yönettiği
için millet hizmet kelimesinin anlamını da unuttu. Çocuğunu okula gönder, para
isterler. Hastaneye gidersin, para isterler. Belediyeler kaldırım yapar, para
ister. Çöp toplanır, yine para isterler. Yediğimiz ekmek, içtiğimiz su da
bedava değil. Vatandaşın vergisi nereye gidiyor o hiç belli değil? Devlet zaten
yapması gereken her işi artık parayla yapıyor. Üstüne, marifetmiş gibi size
hizmet ettik diye ilan verip, kurdele kesiyor. Parasını sen mi verdin de
kesiyorsun o kurdeleyi? Bari, bırak da biz keselim.
Bir de yanlış hizmet
diye bir şey var. Prof. Güngör Evren anlatıyor. İzmit Körfezi Köprüsü’nün 2008
yılı başındaki ihale ilanında bir gidiş, bir dönüş demiryolu hattı varmış. Aynı
yılın Ağustos ayında demiryolu kısmı projeden çıkarılmış. Evren, “Körfez Köprüsü üzerindeki raylar
kaldırılmasaydı, İstanbul ülkemizin nüfus ve gelir bakımından ilk sıralarındaki
Bursa, Ankara, İzmir ile etkin demiryolu bağlantılarına kavuşacaktı. İstanbul’u
Bursa’ya bağlayacak hattın İnönü’ye kadar uzatılması ile bir yandan Bursa
İstanbul’a ve Ankara’ya bağlanırken, öte yandan yapılmakta olan İstanbul-Ankara
hattından 50 km kadar kısa ve daha ucuz uygun bir hat oluşacaktı” diyor. Hadi,
tutmayın göbecikleri, paylaşın köprü üstünde çektirdiğiniz fotoğrafları.
İhaleleri geçecek araç
sayısına bağlayanlar, zenginden alamadıkları vergileri petrol üzerinden
toplamaya çalışanlar, ekonomiyi otomotiv sektörüne teslim edenler elbette
demiryolu projelerini göstermelikten öteye götürmezler. Marmaray açılmadan 3.
Köprü’nün, sadece motorlu taşıtlara yol veren Avrasya Tüneli’nin garantilenmesi
ondandır. Aman petrolcüleri, otomobilcileri kızdırmayalım. Bu devlet şirketlerin zaten, biz ise köleleri
olmak için onlara oy verenleriz sadece.
Beyinlerimiz öyle
uyutuldu ki, gerçek hizmetin ne olduğunu unuttuk. Deli Dumrullara alkış tutar
olduk.