Özgür Gürbüz-BirGün/15 Nisan 2016
Yeni Çeltek,
genelde 1980’deki işçi direnişi ve 1990 yılında 68 işçinin öldüğü grizu
patlamasıyla hatırlanır. Amasya sınırlarındaki bu kömür madeni geçen hafta
işçilerin açlık greviyle tekrar gündeme geldi. Madeni işleten, Soma Holding’e
ait Gürmin Enerji’nin ocağı kapatıp işçileri Soma’da çalıştırmak istemesi
üzerine 220 işçi yerin 1200 metre altında açlık grevine başlamıştı. Grev 10. gününde
Enerji ve Çalışma bakanlıklardan gelen heyetlerin sorunların çözümü için
verdiği sözler neticesinde sona erdirildi. İşçilerin isteği madenin açık
kalması ve Soma’ya göç ettirilmemek.
İşçiler
mücadelede bir adım öne geçti ama iş bu noktaya nasıl geldi biz onu konuşalım.
Amasya Suluova’daki Yeni Çeltek kömür madeni, Soma’da 301 madencinin öldüğü
kazadan tanıdığımız Soma Holding’in bir şirketine ait; Gürmin Enerji’ye. Soma
Holding’in ilgisi madendeki kömürle sınırlı değil. Şirket, tarım ve
hayvancılığın hakim olduğu bu topraklara kömür santralı da kurmak istiyor. Yöre
halkı ise bu karara karşı çıkıyor. Merzifon’da MERÇEP adında bir çevre
platformu kuruldu. Merzifon Belediyesi projeye karşı olduğunu açıkladı.
Diğer ilçe ve köylerde de benzer sesler çoğalıyor. Duyarlı insanlar bu projeye
karşı paneller, yürüyüşler düzenliyor. EPDK ise Cumhuriyet tarihinin en feci
maden kazasının olduğu madeni işleten firmaya kömür santralı için ön lisans
verdi. Ön lisansın süresi 2017 sonunda bitiyor. Soma Holding’in Yeni
Çeltek’teki madeni kapatmasının birçok nedeni olabilir. Şirketin termik
santrale karşı çıkanları sindirmek amacıyla, “termik yoksa madeni de kapatırız”
diyerek gözdağı verme olasılığı ilk akla gelenler arasında.
Yeni Çeltek maden
ocağının kapatılmak istenmesi dünyanın en büyük kömür şirketlerinden Peabody
Enerji’nin iflas haberiyle birlikte geldi. Kömür talebinin azaldığı bir
dönemdeyiz. Türkiye elektrik piyasasında arz fazlalığı da cabası ancak kömüre
teşvik söylentileri firmaların iştahını kabartacak cinsten. Böylesine garip bir
ülkedeyiz.
Açık
konuşalım. Yeni Çeltek kömür madeninin yeniden açılmasını sorunun çözümü gibi
görmek yanılgı olur. Çocukluğumdan beri felaket haberleriyle, korkuyla anılan,
işçilerin ocağa dualarla uğurlandığı bu madenin kapanması aslında işin doğrusu.
Soma Holding istediği için değil, kömür iklim değişikliğine yol açtığı için,
hava kirliliğiyle insan sağlığını riske attığı için ve eğer oraya bir kömürlü
termik santral kurulursa bölgedeki tarımsal üretimi etkileyeceği için. Buraya
kadar eminim hepimiz aynı fikirdeyiz. Peki, ya işçiler? 220 işçinin bakmak
zorunda olduğu aileleri var ve işlerini kaybetmek istemiyorlar. Yoksa kim yerin
1000 metre altında çalışmak ister, Türkiye gibi işçilerin hayatının hiçe
sayıldığı, can güvenliği isteyen işçilere tekme atıldığı bir ülkede kim mecbur
kalmadıkça bir kömür madeninde çalışmak ister? İster işçi, ister çiftçi, ister
orada yaşayan biri olun, sorunun kaynağı belli: Kömür. Eksik olan ise çözüm
önerisi.
Termik santral
yapılmak istenen bölgede hayvancılık ve tarım yaygın. Tarımda da şeker pancarı
öne çıkıyor. Pancar şeker eldesi için Amasya Şeker Fabrikası’na gönderilirken
küspesi de hayvan yemi için ayrılıyor. Amasya Şeker’in pancardan biyoetanol
yapımında da kullanılan etil alkol üretebildiğini biliyoruz. Son yıllarda
yapılan bazı araştırmalar, örneğin ABD’deki Worcester Politeknik Enstitüsü’nün
yaptığı bir araştırma, şeker pancarının mısıra göre biyoyakıt üretiminde daha
uygun bir seçenek olabileceğini gösteriyor. Bu konuda çalışmalar yürütülse,
tarımı etkilemeyecek küçüklükte bir tesisle madendeki işçilerin bir bölümüne
istihdam sağlamak mümkün olabilir. Yine aynı şekilde hayvan dışkılarını
biyogaza çevirecek bir başka tesis, yeni bir iş kapısı ve enerji üretim kaynağı
olabilir. İki küçük tesis ve beraberinde ortaya çıkacak istihdam fırsatları 220
işçiye daha güvenli, sağlıklı bir iş bulmaya yetebilir. Hem de Türkiye’ye yeni
bir fikir, gelişme fırsatı sunabilir.
Mesele enerji
sorununu çözmekse, bölgedeki altyapı, bir yalıtım firmasının fabrikasını
kurmaya çok uygun. Bölge Karadeniz’in batı ve doğusuna giden yolların tam
ortasında. Yakınındaki büyük yerleşim merkezlerinde Çorum, Samsun, Merzifon,
Tokat ve Amasya’da binlerce binanın mantolama ihtiyacını karşılayacak bir
üretim tesisi yine istihdam ve enerji sorununun ikisine birden çözüm olabilir.
Verilecek yalıtım desteği veya düşük faizli krediler kurulmak istenen santralin
üreteceği enerjinin tasarruf edilmesiyle karşılanabilir. Madencinin, çiftçinin
ve orada yaşayanların hepsinin sorununu çözecek bir çözüm mümkün. Ne olacağına
yapılacak araştırmalardan sonra karar verilmeli elbette ama çözümün ne olmadığı
açık. O da kömür.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder