Yaşanan doğalgaz krizleri, enerji ihtiyacında artış beklentisi, çevre ve enerji güvenliğiyle ilgili sorunlar AB'yi ortak bir enerji politikası hazırlama konusunda biraraya getirdi. Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanan "Avrupa için Enerji Politikası" adlı yol haritasında, enerji arz güvenliği, rekabetçi bir elektrik piyasası ve enerji verimliliği ön plana çıkıyor.
Özgür Gürbüz - Referans / 29 Mart 2006
Avrupa Birliği(AB), gaz ve petrol fiyatlarındaki artışı, dışa bağımlılığı, enerji transfer yollarını ve yol üzerindeki ülkelerdeki güvenlik sorunlarını, iklim değişikliğini, enerji verimliliği ve yenilenebilir enerjide yaşanan yavaş ilerlemeyi 24 Mart'ta Brüksel'de masaya yatırdı. Toplantıdan daha stratejik ve birlikte hareket edecek bir AB enerji politikası ortaya çıktı. 2007 ortasına kadar tek bir elektrik ve gaz piyasası yaratmayı hedefleyen "Avrupa için Enerji Politikası" taslağı, 2015'e kadar yenilenebilir enerji kullanımını yüzde 15'e, biyoyakıtların payını da yüzde 8'e çıkarmayı amaçlıyor. Daha önce bu hedefler 2010 yılı için yenilenebilir enerjide yüzde 12, biyoyakıtlarda yüzde 5.75 idi. Enerji verimliliği politikalarında ise AB daha da iddialı. 2020 yılında AB'de, yüzde 20 daha az enerji kullanılması planlanıyor.
Karar için sadece "Yuppii" diyebileceğini belirten Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barraso, ortaya çıkan taslağı Avrupa'nın enerji politikalarınnda tarihi bir dönemeç olarak görüyor. ABD ve Rusya'ya oranla enerji politikalarında stratejik davranmamakla suçlanan AB, sadece kendi üyeleri arasında değil, üyelerin enerji sağlayıcısı olan ülkelerle ilişkilerinde de ortak hareket etmeyi amaçlayarak bu konuda politika değiştirdiğini gösteriyor. Rusya'ya olan bağımlılık, Hazar ve Kuzey Afrika'daki kaynaklarla dengelenmek isteniyor. Kulislerde, Cezayir, İran, Irak, Çeçenistan, Gürcistan, Ermenistan ve Azerbeycan ile birlikte Türkiye'nin adı da sıkça geçiyor.
AB ayrıca 2007 ortasına kadar tek bir elektrik ve gaz piyasası yaratmak istiyor. Bu şeffaf pazarın enerji güvenliği için önemli rol oynayacağı düşünülüyor ama öte yandan da serbest pazar kurallarını korumayı amaçladığı söyleniyor. Geçtiğimiz aylarda AB enerji piyasası, Fransa ve İspanya'nın, ulusal firmalarının yabancı enerji devleri tarafından satın alınmasına karşı çıkmasıyla "ulusalcılık" tartışmalarına sahne olmuştu. Strateji değişikliğinin bir başka göstergesi de, bu kurulacak pazarın kurallarının komşu ülkelerde de uygulanmasını sağlamak için AB'nin açıkça çalışacağını söylemesi. AB içinde ise çabalar ağırlıklı olarak henüz bu tek pazara entegre olamamış ülkeler üzerinde yoğunlaşacak. Enerji güvenliği için depolama alanları kurulacak. Bu oran elektrikte üye ülkelerin ihtiyacının en az yüzde 10'unu karşılayabilecek kapasiteye sahip olacak.
Enerjiyle ilgili alınan kararlarda, "çevre" konusu en etkili faktör olarak göze çarpıyor. Enerjiyi verimli kullanarak 2020'ye kadar tüketimi yüzde 20 oranında azaltmayı hedefleyen Avrupa ülkeleri, rüzgar, güneş, biyokütle gibi yenilenebilir enerji kaynaklarında da daha önceki hedeflerini yükselttiler. Yenilenebilir enerji kaynakları, Avrupa'nın enerjide yüzde 70'lere varan dışa bağımlılığını azaltacak tek kaynak olarak görülüyor ve iş yaratma potansiyelleriyle büyümeyi de desteklemesi umuluyor. Avrupa için Enerji Politikaları adlı taslak yıl sonuna kadar tam şeklini alacak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder