Özgür Gürbüz-BirGün/6 Temmuz 2014
"Beklemede bırakma prizden çek" |
Bugün 7 milyar
nüfuslu dünyada 14 milyar ağ bağlantılı elektrikli cihaz var. Herkese eşit
dağıldığını, kişi başına iki cihaz düştüğünü sanmayın; bir azınlıktan
bahsediyoruz. 2020’de bu sayının 50, 2030’da ise 100 milyara ulaşması bekleniyor.
2008’de bu cihazların tükettiği elektrik miktarı 420 milyar kilovatsaatti (kWs);
Fransa’nın yıllık tüketimi kadar. 2013’te ise bu sayı 616 milyar kWs’e çıktı.
Artık bir Kanada kadar elektrik tüketiyorlar. Böyle giderse 2025’te dünya
elektrik tüketiminin yüzde 6’sı bu cihazlara gidecek, 1140 milyar kWs.
Hatırlatalım, Türkiye’nin yıllık elektrik tüketimi 250 milyar civarında.
Peki, sorun
ne? Bu cihazlara, cep telefonlarına, bilgisayarlara, akıllı televizyonlara veda
mı etmemiz gerekiyor. Fikrimi sorarsanız “veda etsek hiç fena olmaz” derim ama
öncelikle bu cihazları nasıl kullandığımıza bakarak işe başlayabiliriz.
Uluslararası Enerji Ajansı tarafından yapılan araştırma ve rapora göre ağ
bağlantılı cihazların bağlantısını kullanmadığımız zamanlarda kapatmak
(uykudayken interneti kapatmak, ağa bağlı bilgisayar, bellek gibi cihazları
prizden çıkarmak gibi) ve kullanmadığınız cihazları bekleme (standby) konumunda
bırakmak yerine kapatmak (televizyonu kapattığınızda prizden çıkartmak, çay
makinasını devamlı açık bırakmamak gibi) bu aletlerin tükettiği elektriğin
yüzde 60 azalmasını sağlıyor. Çok zor demeyin. Kullandığınız çoklu prizleri
düğmeli/anahtarlı seçin yeter. Ben evde, gece yatmadan tek düğmeye basarak
televizyon, DVD çalar ve modemi aynı anda kapatabiliyorum. Bu tedbirler
uygulanılırsa dünyada o yıl için 600 milyar kWs elektrik tasarrufu yapılabilir.
Bu da 200 orta büyüklükte kömür santralinin ya da kabataslak bir hesapla 100
nükleer reaktörün kapanması demek.
İşin ciddiyetini
anlatmak için birkaç örnek vereyim. 2012’de, Birleşik Krallık ’ta evlerde
tüketilen elektriğin yüzde 16’sı ‘bekleme’ özelliği ve ağ bağlantısı olan
cihazlarca israf ediliyor. Amerika’da bu cihazların tükettiği elektrik 100
milyar kWs’i buluyor ve bunun tüketicilere maliyeti 3 milyar dolar. Bugün 2
milyar 730 milyon insan internete bağlanıyor. 2016’da 800 milyon evde kablosuz
internet ağı olacağı düşünülüyor. Bu ağlara bağlanacak cihazları varın siz
hesap edin. Beklemedeki enerji tüketimi (vampir enerjisi de deniyor) can yakıcı
olabilir. Örneğin bir bulaşık makinası beklemede saatte 4,2 vat elektrik
harcayabilir. Bu da yılda 35 kWs’e denk düşer. Beklemedeki bir yazıcı saatte
2,2, DVD oynatıcısı 3, LCD ekran 0,6 ve müzik seti 4,6 vat elektrik tüketebiliyor[1].
Burada herkese
iş düşüyor, cihaz üreticilerinden tüketicilere kadar. Yıllardır kumandalardan
açma/kapama düğmesinin kaldırılmasını savunuyorum. Bence televizyonlar böyle
üretilmeli. Odalarda merkezi düğmeler olabilir, ışığı kapatır gibi tüm odanın
elektriği kesilebilir (bu fikrimi ilk kez burada açıklıyorum). Demek ki
mimarlara da iş düşüyor. Tüketicilere de iş düşüyor. Çevreci ya da yeşil olmak
zordur, sadece lafla, eylemle olmaz. Hayatınızı değiştirmek zorundasınız. Yani,
poponuzu koltuklardan kaldırıp, televizyonu/bilgisayarı düğmesinden kapatmak
veya çoklu prizlerdeki düğmelere uzanmak gerekiyor. Çay suyu kaynatmak için 2
dakika beklerseniz ölmezsiniz, merak etmeyin. Hem elektrik faturalarınız da
azalacak. Eleştirdiğimiz şirketlere, ayakkabı kutularına daha az para gidecek.