Özgür Gürbüz - BirGün Gazetesi / 23 Mayıs 2010
Yazıyı BirGün'den okumak için tıklayınız.
Çin'de attığınız her adımın, yediğiniz her meyvenin bir öyküsü var. Başlarından kar eksik olmayan yüce dağlardan çıkan ejderhaların, taştan aslana, aslandan güzel bir kadına dönüşen mistik canlıların diyarındayız. Bu nedenle bu haftaki yazımızı iki Çin öyküsüne ayırdık. Hanedanların zamanından değil ama günümüz Çin'inden iki öykü.
İlk öykümüzün kahramanı Zhao Zuohai, Çin'in turist geçmez köylerinden birinde aklı tarlasında, gözü sabanında olan bir çiftçi. Bir zamanlar evliydi, dört de çocuğu vardı. 1999'da cinayet suçundan hapse girdi, 11 yıl hapiste kaldı. Öldürdüğü söylenen kişi 30 Nisan'da canlı kanlı ortaya çıkınca suçsuz olduğu anlaşıldı ve serbest bırakıldı. 57 yaşındaki Zhao, Shangqiu kentindeki yerel mahkemenin kararıyla hapishaneden bol sıfırlı bir çekle ayrıldı. Zhao'yla ben işte o zaman tanıştım. Gazetelerde fotoğrafı vardı, ben fotoğrafa, o da fotoğraftan bana baktı; tanıştık. Devlet Tazminat Kanunu uyarınca toplam 650 bin yuan tazminata hak kazanan Zhao, gazetelere elinde tuttuğu çeki gösterirken alnından şakaklarına kadar uzanan kalın damarları adeta gerilmiş, kalınca bir sicim gibiydi. Alnındaki damarlar haksız yere 11 yıl boyunca parmaklıklar ardında tutulmanın verdiği kızgınlıkla daha bir irileşmişti.
Gülemeyen adamlar
"Gülemeyen adamları" bilir misiniz, Zhao işte onlardan biriydi. Fotoğrafa baktıkça bende, 18 yıl daha hapiste kalacağını sanan Zhao'nun gardiyanın durup dururken kendisine gelip, “serbestsin” demesine sevinemediği hissi uyandı. Herhalde geçen 11 yılı, gelecek 18 yıldan daha çok düşünüyor olmalıydı. Aklı tarlasında desem de, bir gün Zhao'nun da gözü dönmüş, şeytana uymuş. İddiaya göre aynı adı taşıyan Zhao Zhenshang komşusuyla para ve bir kadın yüzünden kavgaya tutuşmuş. Kavgada başına aldığı darbeyle Zhao yere yığılmış ancak komşusu onu öldü sanarak kayıplara karışınca işler değişmiş. Zhao’nun kendisini öldüreceğinden korkmuş. Yaklaşık iki yıl sonra köyde kafası kesik bir cesed bulununca Zhao’nun gerçekten de intikam aldığı sanılmış. 2002 yılında önce ölüm cezasına çarptırılmış, sonra ceza hafifletilip 29 yıl hapse çevrilmiş. Zhao, cezasının bitmesine 18 yıl kala, öldürdüğü sanılan komşusunun ortaya çıkmasıyla serbest bırakıldı ve yaklaşık 100 bin dolarlık bir tazminata hak kazandı. 11 yıl sonra köye dönen komşusu 56 yaşındaki Z. Zhenshan ise gazetecilere köyünü çok özlediğini, fazla para kazanamadığını, hiç evlenmediğini ve utancından köye geri gelemediğini anlattı.
Karısı başka biriyle, çocukları evlatlık
Aradan geçen 11 yıl çok şeyi değiştirmişti. Zhao hapisteyken kendisinden umudu kesen karısı yeniden evlenmiş. Dört çocuğundan ikisi evlatlık verilmiş, diğer ikisi ise göçmen işçi olarak köyden ayrılmış, Çin'in başka kesimlerinde çalışmaya başlamış. 11 yılı hapiste geçen bir adam ansızın gelen, “hata oldu” haberine sevinebilir mi, suçsuz olduğunu anlatmaya çalışarak geçirdiği 11 yıldan sonra, dudakları uçlarından yukarı doğru kıvrılabilir, gülümseyebilir mi; tahmin etmek çok güç.
Zhao'nun, Çin'in resmi haber ajansı Şinhua ve gazetecilere verdiği demeçler başka bir trajediye daha işaret ediyor. Zhao, yakalandıkta sonra karakolda suçunu itiraf etmesi için dövüldüğünü, 30 günden fazla bir süre uyutulmadığını söyledi. 11 yıllık hapsi, “Ölsem daha iyiydi” dediği karakol macerasıyla başladı. Şimdi tek isteği kendisine yeni bir ev inşa etmek ve çocuklarını geri almak. Yerel polis, sorgulamayla ilgili Zhao'nun iddialarını araştırmaya başladı ve kendisine suçluları bulma sözü verdi. İki polis şimdiden gözaltında. Shangqiu Polis Şefi gazetelere verdiği demeçte, “İşkenceyle itiraf ettirmek yanlış, polis memurları bu gibi olayları daha entelektüel ve bilimsel yöntemlerle çözmeyi öğrenmeliler” dedi. Çin'in nasıl değiştiğine iyi bir örnek belki de.
Altı milyar dolarlık mahpus
Gelelim ikinci öykümüzün kahramanına. Adı Huang Guangyu, bir zamanlar Çin'in en zengin adamıydı. Yasadışı ticari anlaşmalara imza atmak ve rüşvet gibi suçlardan dolayı 14 yıl hapse mahkum oldu. 600 milyon yuan (88 milyon dolar) tutarında para cezası ve 200 milyon yuan değerindeki mülküne el konulması da cabası. Guandong eyaletindeki fakir bir ailenin çocuğu olan Huang, 40 yaşlarında. 1987 yılında ağabeyiyle birlikte Pekin'de ev aletleriyle ilgili bir şirket kurarak işe başlamıştı. 2008'de mal varlığı 6 milyar doları geçti. 2008 Kasım'ında tutuklanan Huang'ın, kurduğu GOME adlı şirketin hala üçte birine sahip olduğu söyleniyor. Elindeki hisselerin mali değeri 2 milyar dolar civarında. Hapiste geçireceği 14 yıl boyunca milyar dolarları bulan bu serveti Huang'ı ne kadar mutlu edecek bilinmez. Bilinen şu ki, Huang davası Çin'de çok kısa sürede ve yasadışı yollardan zengin olan onlarca işadamı için bir uyarı niteliğinde.
Zhao Zuohai yanlışlıla hapise girdiği için zengin oldu, Huang ise yanlış yolları izleyerek zengin olduğu için hapse girdi. Huang, hapise girmeden önce milyarderdi şimdi ise tahminen diğer mahkumlar gibi rutubetli bir hücreye, demir parmaklıklara ve bir ranzaya sahip. Zhao, çiftçiyken göremeyeceği kadar çok paraya sahip oldu ama karısını ve çocuklarını kaybetti. Hayal ürünü ya da gerçek, öykülerden ders çıkarmak lazım. İnsanı neyin mutlu ettiğini, kısacık ömrümüzde neyin peşinde koşmamız gerektiğini içinde ejderha olsun ya da olmasın öyküler bize çok iyi anlatıyor. Çin'deki bu iki modern hayat öyküsünden, paranın mutluluk getirmediği sonucunu çıkarıp bir kenera not alsak, acaba yanlış mı yapmış oluruz?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder