Özgür Gürbüz-BirGün/17 Ağustos 2014
Olimpos'ta olmaması gereken şemsiyeler - Foto: O.Gurbuz |
Tatilden çıkan
her yazar gibi ben de bu yazıda denizden kumdan bahsedeceğim. Bizde sürpriz
yok. Neredeyse her yıl olduğu gibi bu yıl da yolumuz Olimpos’a düştü. Burası
Türkiye ekoloji hareketi için önemli bir yer. Beş yıldızlı otellerle kuşatılmış
Antalya bölgesinde, sorunları olmasına rağmen hâlâ betona boğulmamış bir koy ve
kumsal. Turizmi oranın halkı yapıyor, para büyük sermayeye değil küçük işletme
sahiplerine gidiyor. Eleştirilecek yanları var ama “başka bir turizm” için kötünün
iyisi tadında bir yer.
SİT ALANI
Birçok kişi
bölgenin korunması için çaba harcıyor elbette ama betonun Olimpos ve Çıralı’dan
uzak durmasının ardında yatan ilk neden doğanın ve tarihin kendisi. Çıralı
sahili Akdeniz’in simgesi iribaşlı deniz kaplumbağalarının (Caretta caretta) yuvalama
alanı. Plaj onların, biz misafiriz. Kıyı kesimi ve kumsal 1. Derecede Doğal Sit
Alanı, iç kesimler ise 3. Derecede Doğal Sit Alanı statüsünde. O nedenle
kumsalda yapılaşma yok, şemsiye yok, şezlong yok varsa da Çıralı’daki gibi yuva
alanlarının gerisinde. Olimpos ile Çıralı sahilinin birleştiği yer ise 1. ve 2.
Derecede Arkeolojik Sit Alanı. O yüzden bölgede ahşap evler, ağaç evler var.
Beton yasak, her ne kadar Kültür Bakanlığı birkaç yıl önce antik kent ve plaj
girişine turnike koyarak bu kuralı ihlal etse de birkaç istisna dışında bu
kurala uyuluyor.
Olimpos sahilinde çöp - Foto: O.Gurbuz |
ŞEMSİYE MERAKI
Kumsala
sapladığınız her şemsiye, Carettaların yumurtalarını parçalayan bir mızrak
olabilir. Bu yaptığınız, hamile bir kadının karnına bıçak saplamaya benziyor.
Sahilde bıraktığınız her plastik torba, denize ulaşırsa kaplumbağaların
boğulmalarına neden olabilir. Kaplumbağalar Mayıs-Ağustos ayları arasında
kumsala yumurta bırakıyor. Yavrular 1,5-2 ay sonra kabuklarını kırıp denize
ulaşmaya çalışıyor. Bu zamanlarda plajda ışık olmamalı, ateş kesinlikle
yakılmamalı. Yavrular denize kendi başlarına gitmeli, denize taşınmamalı ki
yıllar sonra yuvalayacakları kumsalı tanıyabilsinler. Yavrular gibi dişiler de
hassas. Gece karaya çıktıklarında karşılarına şezlong çıkarsa, ses ve ışıklar
onları rahatsız ederse yumurta bırakmadan denize dönüyorlar. WWF-Türkiye (Doğal
Hayatı Koruma Vakfı) 2010 yılında bir araştırma yapmıştı. O yıl 224 kaplumbağa
karaya çıkmış, 76 tanesi yumurta bırakmış. Tespit edilen 76 yuvada 5 bin 842
yumurta vardı ve bu yumurtalardan çıkan yavruların yüzde 61’i denize
kavuşmuştu.
NE YAPILMALI?
Öncelikle
Olimpos’a araç girişi sınırlandırılmalı. Otopark ana yola yakın bir yere
taşınıp, tatilciler minibüslerle (mümkünse elektrikli araçlarla) pansiyonlara
taşınmalı. Bölgede şemsiye satışı yasaklanmalı, şezlong kiralamaya son
verilmeli. Çevre Bakanlığı ve yerel idareler denetimde yetersiz. Yaz boyunca
bir çevre kuruluşuyla anlaşılıp, denetim yetkilendirilmiş gönüllülerce
yapılabilir. Yatacak yer ve cep harçlığı karşılığında orada çalışmak isteyecek
onlarca genç bulunacağına eminim. Gazete izin verirse ben de giderim. Jandarmanın
da desteğiyle plajda ne çöp kalır ne de ateş yakılır. Bu konuda yeterli uyarı
tabelası da yok, sayıları arttırılmalı.
Olimpos
konforlu bir tatil yeri değil. Güneş altında pişme, çakılda yatma yeri. Bunu
böyle kabul edin, konfor arıyorsanız Türkiye’de onlarca otel sizi bekliyor.
Burası kaplumbağaların ve Likyalıların evi. Bize sessizce misafir olmak düşer.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder