Özgür Gürbüz-BirGün/14 Ağustos 2015
Türkiye bir
yangın yeri dersek abartmış olmayız. Her yerden ölüm ve çatışma haberleri
geliyor. Nefret suçları diz boyu. Üniversite hocasından sosyal medya trolüne
kadar herkes her gün insanlık suçu işliyor. Doğa da bu şiddet ortamından payını
alıyor. Doğu’dan gelen yangın haberleri beraberinde birçok iddiayı da gündeme
taşıyor. Orman yangınların kasten, güvenlik güçleri tarafından çıkarıldığı ya
da çatışmalar nedeniyle başladığı öne sürülüyor. Hükümet tarafı da zaman zaman
benzer iddialarda bulunuyor. Yangın söndürme araçlarının PKK’liler tarafından
yakıldığı ve söndürme çalışmalarının engellendiği (Tunceli ve Nusaybin’de orman
yangınları, Hürriyet, 5 Ağustos 2015) gibi.
Gazetecilerin,
sivil toplum kuruluşlarının işi zor. Elde somut delil olmadan, “ormanları
falanca yakıyor” demek mümkün değil. Yapılabilecekler sınırlı. Görülen,
tanıklık edilen yangınlar, görgü tanıklarının beyanlarıyla kayda geçiriliyor. 19
ve 26 Temmuz tarihlerinde Lice’de çıkan yangınlarla ilgili haberlerde HDP
yetkilileri, milletvekilleri ve yöre halkının demeçlerine yer verilmiş. HDP
Diyarbakır milletvekili Edip Berk, BBC’ye verdiği demeçte, “yangının nasıl
başlamış olduğu ile ilgili bilgisinin olmadığını ama bunun doğal nedenlerle
çıkmış olabileceğinden şüphe duyduğunu” söylemiş. İddiaların sahibi bir
milletvekili, Meclis’te ettiği bir yemin var. Gazetecilerin somut delillere
ulaşamadığı durumlarda iddia sahibini belirterek bu iddialara yer vermesi doğru
bir yöntem. Okuduğunuz gazete, bu iddialara bile yer vermekten kaçınıyorsa
bilin ki işlerini iyi yapmıyorlar.
İddialar başlı
başlına yeterli değil. Gerçeğin izini sürerken yardım alacağınız bir başka
kaynak da rakamlar. Medyada ve okuyucular arasında fazla rakamın yazının keyfini
kaçırdığı yönünde batıl bir inanç var. Bakmayın siz onlara. Komplo teorileriyle
büyümüş bir ülkede böyle batıl inançlar olur. Ahkâm keserek yazı yazanların
işini bozduğu için bu tip yazılar küçümsenir. Halbuki veri gazeteciliği, rakamlar
sizi aydınlatır. Yangın meselesini anlamak için de gelin geçmiş yılların
verilerine bakalım.
2013 yılında
Diyarbakır’da 15 yangın çıkmış, 89 hektarlık orman yanmış. 2014’te ise 13
yangın çıkmış ve 56 hektarlık ormanı kül etmiş. Temmuz sonunda çatışmalar
sonucunda Lice’de çıkan yangında 200 hektarlık ormanlık alanın yandığını Anadolu
Ajansı (AA) kaynaklı haberlerden biliyoruz. Demek ki Diyarbakır’da şimdiden son
iki yılın toplamından daha fazla orman yanmış.
Tunceli’de son
iki yılda 2 hektar orman yanmıştı. Temmuz sonu, Ağustos başında çıkan iki yangında
kaybedilen ormanlık alan 57 hektar. Bir ayda Tunceli’de yanan alan son iki
yılın 30 katı. Orman Bakanlığı’nın resmi açıklama yapmayışı, yanan alanlar
hakkında net bilgi vermemesi de sorunlu. Halbuki, ortada bir suçlama varsa
şeffaflık en büyük savunmanızdır.
İl il
baktığınızda özellikle çatışmaların olduğu bölgelerden gelen yangın
haberlerinin sayısı ve yanan alan miktarlarında artış görülüyor. AA kaynaklı
haberlerin bazılarında yangınların çıkış sebebinin çatışmalar olduğu açık açık
yazılmış. Veriler de net bir şekilde, geçmişe kıyasla daha fazla orman kaybı
yaşadığımızı gösteriyor. Yangını çıkaranın kim olduğu, bilerek söndürülmediği
veya söndürme çalışmalarının engellenip engellenmediği ayrı bir tartışma
konusu. Net olan, bu şiddet sarmalının insanlarla birlikte doğaya da ciddi
zarar verdiği. Dünyanın en büyük ekolojik felaketlerinin arkasında savaş ve
çatışmaların olduğu gerçeği bir kez daha yüzümüze bir tokat gibi iniyor. 2015
yılı resmi verileri açıklandığında korkarım daha kötü bir tabloyla karşı
karşıya kalacağız.
Suçluyu bulmak,
yalanları ortaya çıkarmak elbette önemli ama yangında ilk yapılacak şeyin bu
ateşi söndürmek olduğunu unutmayalım. Savaşlar zaten gerçeklerin kaybedildiği,
yalanların gündeme egemen olduğu ülkelerde çıkar. Gerçeği görebilmek için yanan
ağaçların ve yüreklerin üzerine barış suyunu dökmemiz gerekiyor. Helikopterleri
beklemeden, avuçlarımızla taşıyarak.
***
Türkiye’nin doğu illerindeki orman yangınları
|
2013
|
2014
|
|
Adet
|
Hektar
|
Adet
|
Hektar
|
Erzurum
|
7
|
8,10
|
3
|
3,50
|
Erzincan
|
3
|
5,70
|
-
|
-
|
Bayburt
|
-
|
-
|
-
|
-
|
Ağrı
|
-
|
-
|
-
|
-
|
Kars
|
6
|
8,10
|
55
|
19,04
|
Iğdır
|
-
|
-
|
-
|
-
|
Ardahan
|
5
|
33,50
|
-
|
-
|
Malatya
|
15
|
9,70
|
124
|
155,84
|
Elazığ
|
13
|
10,90
|
15
|
24,00
|
Bingöl
|
29
|
24,90
|
43
|
25,65
|
Tunceli
|
4
|
1,00
|
2
|
1,00
|
Van
|
-
|
-
|
-
|
-
|
Muş
|
1
|
0,30
|
1
|
1,00
|
Bitlis
|
3
|
2,20
|
2
|
1,00
|
Hakkari
|
6
|
2,90
|
4
|
1,00
|
Gaziantep
|
36
|
21,61
|
18
|
13,61
|
Adıyaman
|
36
|
123,02
|
18
|
34,90
|
Kilis
|
6
|
2,00
|
9
|
5,98
|
Şanlıurfa
|
16
|
30,50
|
7
|
9,70
|
Diyarbakır
|
15
|
89,90
|
13
|
56,00
|
Mardin
|
19
|
72,10
|
91
|
78,86
|
Batman
|
2
|
11,00
|
2
|
25,00
|
Şırnak
|
7
|
31,50
|
13
|
111,95
|
Siirt
|
7
|
30,37
|
-
|
-
|
|
|
|
|
|
Kaynak: Orman ve Su İşleri
Bakanlığı