Özgür Gürbüz-BirGün/ 17 Aralık 2018
Polonya’da iki haftadır süren iklim
müzakereleri 1,5 gün gecikmeyle sonlandı. Taraflar, 15 Aralık Cumartesi gününün
son saatlerinde Paris Anlaşması’nın Kurallar Kitabı’nı kabul etti. Tıkanma
noktasına gelen müzakerelerden sonuç alınması başta hükümet temsilcileri olmak
üzere birçok kişiyi sevindirdi ancak sivil toplum örgütleri başta malis destek
olmak üzere çözülmesi bekleyen sorunlar yüzünden endişeli.
Katoviçe’deki BM 24. Taraflar Toplantısı’nın
en büyük beklentisi kurallar kitabının çıkmasıydı ancak ikinci bir beklenti ise
ülkelerin Paris Anlaşması kapsamında verdikleri seragazı azaltım hedeflerinin
iyileştirilmesiydi. Bu konuda aralarında Kosta Rika, Şili, Ukrayna ve Norveç’in
de bulunduğu iki elin parmağından az ülke net bir yanıt verdi. Diğer ülkeler
ise 2020’ye kadar iklim hedeflerini iyileştireceklerini söyleyerek toplantıdan
ayrıldılar. Ülkelerinin mevcut taahhütleri dünyanın ortalama yüzey
sıcaklığındaki artışı 3 derecenin üzerine götürüyor. Halbuki, halihazırda 1
dereceye ulaşmış ısınmanın 1,5 derecenin veya en kötü ihtimalle 2 derecenin
altında kalması gerekiyor.
Mali konular sıkıntılı
Toplantı sonucunun en zayıf tarafı ise mali
konularla ilgiliydi. Gelişmiş ülkelerin 2020 yılından sonra her yıl az gelişmiş
ülkelere dağıtılacak Yeşil İklim Fonu’na (Green Climate Fund) 100 milyar dolar
ayırması gerekiyor. Şu ana kadar ülkelerin her yıl fona bulunacağı katkıya dair
verdikleri taahhütler 10 milyar dolar civarında. Önümüzdeki iki yıl içinde
kalan 90 milyar doların bulunması gerekiyor. Türkiye’nin Yeşil İklim Fonu’ndan
yararlanma isteği ise bir kez daha kabul görmedi. Toplantının son saatlerinde
Türkiye heyetinin yaptığı itiraz karar metninin çıkmasını bir süre daha
geciktirdi. İklim konferanslarında bir metnin kabul edilmesi için her üye
devletin onayı gerekiyor. Daha sonra Türkiye itirazlarını sonlandırdı ve
kapanışa geçildi.
Türkiye’nin Ek-1’den çıkma isteği
reddedildi
Polonya’da Türkiye’nin BM İklim Değişikliği
Çerçeve Anlaşması’nın Ek-1 listesinden çıkma talebi kabul görmedi. Ek-1
listesi, iklim müzakerelerinde ağırlıklı olarak gelişmiş ülkelerin bulunduğu
bir liste. 1992 yılında OECD ülkelerini temel alarak hazırlandı ve bugüne kadar
müzakere sürecinde ülkelerin yükümlülüklerini belirleyen kıstaslardan biri
oldu. Paris Anlaşması’ndan sonra seragazı azaltım yükümlülükleri ülkelerin
veridikleri taahhütlerle ölçüleceği için bu liste önemini biraz yitirse de
Yeşil İklim Fonu’ndan ve benzer ktredilerden yararlanma konusunda bu liste
değerlendirmelere alınabiliyor. Türkiye de daha iyi şartlardaki kredilere
ulaşamayacağı nedeniyle listeden çıkarılmasını istiyor. Birçok uzman, bu
isteğin tüm müzakere sürecini etkileyeceği nedeniyle Paris Anlaşması’nın
yürürlüğe girmesine bir yıl kala gerçekleşmesinin zor olduğu görüşünde.
Katoviçe’deki toplantıda da Türkiye’nin bu talebi kabul görmeyerek konferans
gündeminin dışına çıkarılmıştı.
Türkiye Paris Anlaşması’na taraf olmayan 13
ülkeden biri. 2019 yılında Meclis’ten taraf olma kararı çıkması 2019 sonunda
Şili’de yapılacak görüşmelere gözlemci ülke sıfatıyla katılmak zorunda kalacak.
***
Çevre Örgütleri ne diyor?
BM İklim Zirvesi’nin ilk haftasında nispeten
umut dolu açıklamalar ve başarılı sonuç beklentisi hakimken, ikinci hafta hem
resmi delegasyonlarda hem sivil toplumda endişe vardı demek yanlış olmaz.
Salyangoz hızında devam eden müzakerelerde, delegeler parantezler üzerinde
saatlerce tartışırken, iklim değişikliğinden en fazla etkilenecek gençlerin
‘hemen, şimdi harekete geç’ çağrısının karar alıcıları ne kadar etkilediği
şüpheli. Kömür karasının arka planda olduğu COP24’e gençler eylemleri ile renk
getirmiş olsa da, baskıya devam eden STK’ler geçen saatler ile Katoviçe’de pek
çok hedefin ıskalanmış olacağından kaygılı.
Aslı Gemci
WWF-Türkiye Kıdemli Çevre Politikaları
Uzmanı
Paris Anlaşması'nı hayata
geçirmek için bir kurallar kitabının kabul edilmesi ve COP24’de yüksek
kararlılığının devamına dair verilen sinyaller memnuniyet verici ancak dünya
liderleri Katoviçe'ye emisyonları yarıya düşürmek ve küresel ısınmanın
felaketini önlemek için 12 yıla sahip olduğumuzu bilerek geldi. Henüz iklim
konusunda bu acil durumunun üstesinden gelecek kararlılığı göstermiyorlar. Bu
yılki müzakerelerde Paris Anlaşması'nı yürütmek için bir kurallar kitabı
oluşturdu fakat kritik boşluklar hala mevcut ve gelecek yıllardaki iklim
müzakerelerinde ele alınması gerekecek. Gelişmiş ülkelerin gelişmekte olan
ülkelere sağladığı iklim finansının nasıl raporlanacağı, 2020 yılına kadar 100
milyar dolarlık hedefin nasıl karşılanacağı ve 2025 sonrası için genel finans
hedefinin nasıl şekilleneceği konuları net değil.
***
“Türkiye defteri kapatmadı”
Prof. Dr. Mehmet Emin Binpınar
Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı -
İklim Değişikliği Başmüzakerecesi
Türkiye (Paris) defterini hiçbir zaman
kapatmadı. 2020 yılına aday olduğumuzu Çevre Bakanımız Murat Kurum burada
açıkaldı. 26. Taraflar Toplantısı’nı Antalya’da yapmak istiyoruz, gönüllüyüz.
İşin içinde olmak istiyoruz hatta taraflar toplantısına 150 milyon avro para
harcamak istiyoruz ama bir haksızlık var. Ekonomik durumu bizim gibi olan
ülkeler bu uluslararası finans mekanizmalarından faydalanıyor. Türkiye’ye
kapıları kapatmayın. Yeşil İklim Fonu’ndaki adaptasyon fonlarına talip değiliz.
Bizim derdimiz krediler. Uluslararası kredileri zaten kullanıyoruz, en çok
kullanan ülkelerden biriyiz, onları kapatmayın diyoruz. Biz inşallah önümüzdeki
sene müzakerelerde ‘gözlemci’ ülke statüsünde olmayacağız. Öyle düşünüyorum,
inanıyorum buna. Kolay değil ama içeride de burası kadar müzakere edilmesi
gerekiyor. Üst düzeye bu işin taşınması gerekiyor. Bu problemin gözlemci
olmadan çözülebileceğine inanıyorum.