Denetim
ve cezaların yeterli olmaması nedeniyle son yıllarda sayıları giderek artan ve
adına “şebeke” denen yasadışı ve kaçak avcılar, işi yasalara uygun yapmak
isteyen balıkçılara deniz bırakmadı.
Özgür Gürbüz-BirGün/14 Eylül 2018
Artan mazot
fiyatı, azalan balık sayısı nedeniyle zor günler yaşayan küçük ölçekli balıkçılar,
denizde bir de “şebeke” sorunuyla karşı karşıya. Sayıları giderek artan kaçak
ve yasadışı avcılık yapan teknelere verilen bu ad, kayıtlı iş yapan, balık
neslinin tükenmemesi için yasaklara uyan balıkçıların adeta kâbusu oldu. Yaptırım
ve denetimlerin yeterli olmamasından faydalanan şebeke tekneleri ise hem deniz
canlılarının neslini hem de balıkçılık sektörünün geleceğini tehdit ediyor.
10 yılda yol alınamadı
|
Foça-Foto: O.Gurbuz |
WWF-Türkiye
tarafından Foça’da düzenlenen, “Küçük Ölçekli Balıkçılığın Bugünü ve Yarını”
adlı çalıştayda, Tarım ve Orman Bakanlığı yetkilileri, balıkçılar,
akademisyenler ve Erdemli, Foça, Güzelbahçe ile Kaş’tan gelen su ürünleri
kooperatiflerinin yöneticileri güncel sorunları tartıştı. 12 metreden küçük
tekneleriyle, Türkiye’nin balıkçılık filosunun yüzde 90’ınıoluşturan küçük
ölçekli balıkçılar, artan mazot fiyatı ve yasadışı avcılık nedeniyle zor
durumda olduklarını söyledi. Toplantıda bir konuşma yapan Su Ürünleri
Kooperatifleri Merkez Birliği (SÜRKOOP) Başkanı Ramazan Özkaya, sorunlarını
“Şebeke geldi başımıza, kimse durduramıyor. İstanbul’da Boğaz’ın ortasında
şebeke çalışıyor. Ceza kesilen teknenin cezası siyasetçi tarafından
kaldırılıyor. Küçük balıkçıların kullanacağı kıyıların büyük teknelere açılması
bir akıl tutulması” şeklinde özetledi. Son 10 yılda sorunun çözümü açısından
yol alınmadığını söyleyen Özkaya, “Yasaklar devlet destekli olmalı ki küçük
balıkçı zarar görmesin. Yasadışı ve kaçak avcılık yapan teknelere el koyulması
hayata geçerse büyük caydırıcılık olacak” dedi ve balıkçılara verilen
desteklerin de kooperatifler üzerinden verilmesini istedi.
|
Melih Er-Foto: O.Gurbuz |
Yasadışı avcılık yapan tekne imha edilecek
Çalıştayda
balıkçıların sorunlarını dinleyen Tarım ve Orman Bakanlığı Balıkçılık ve Su
Ürünleri Genel Müdürlüğü Avcılık ve Kontrol Daire Başkanı Melih Er ise yaptığı
konuşmada şebeke sorununu çözmek için özel bir kanun maddesi hazırladıklarını,
yasalaşması halinde kaçak balıkçıların gemilerine el koyup, imha edeceklerini
söyledi. Melih Er, “Kontrol ve denetimle ilgili şikayetler olduğunu biliyoruz.
2017 yılında 10 bine yakın cezamız var. Özverili çalışıyoruz ama yeterli değil.
Sekiz kontrol teknesi daha aldık, üçü denize indi” derken mevcut durumda
kayıtlı balıkçılara yaptırımlarının daha fazla olduğunu da belirtiyor. Yasadışı
avcılık yapan bir tekne yakalandığında 1300 TL gibi bir para cezası kesilirken,
kayıtlı bir teknenin kaçak avcılık yapmakta ısrar etmesi durumunda ruhsatı
iptal edilebiliyor. 2017 yılında 14 teknenin ruhsatı yasadışı avcılık nedeniyle
iptal edilmiş.
Kooperatifler yetkilendirilsin
|
Foça-Foto: O.Gurbuz |
Foça Su
Ürünleri Kooperatifi Başkanı Ceyhan Çetin sorunun çözümü için kooperatiflerin
yetkilendirilmesi gerektiğini söylüyor. Yasaklar uygulansa, av alanları doğru
kişilere açık hale getirilse balıkçılığın turizm kadar cazip bir meslek
olabileceğini söyleyen Çetin, “Ticari amaçlı balıkçılık yapanlar bile artık
yasadışı avcılara özenmeye başladı. Boy yasağına uymayan trol teknesinin bir ay
ruhsatına el konuluyor. Yasadışı yapan ise para cezasıyla kurtuluyor. O yüzden
herkes bu işi nasıl amatör yaparım, ticariden daha fazla nasıl para kazanırım
diye düşünmeye başladı” diyor. Sorunun çözümü için kooperatifler yetkilendirilmesini
isteyen Çetin, “Sportif ve amatör avcılık yapanlar gelsin kooperatiften pul
alsın. Miktar cüzi olsun ama kayıtlı olsun. Her yıl 500 kişi Foça’da balıkçılık
yapıyor, 5 TL verse ben en güzel botu alır, su ürünleri mühendisi tutar denetim
yaparım. Şu anda 30 TL’ye iki yıl geçerli amatör balıkçı belgesi alınıyor, iki
yıl boyunca da denize aşırı baskı yapılıyor. Tuttuğu balığı halde satan da var”
şeklinde konuşuyor. Özel teknelerin para karşılığı balık turları yaptırdığını
ve tutulan balığın satılmasına göz yumduğunu belirten Çetin, Foça’da 70 tekne
tespit ettiklerini ve kaymakamlığa ilettiklerini söylüyor ama ilgilenen
olmadığından yakınıyor. Sonuçta devlet de vergiden kaybediyor, balıkçılığın
geleceği tehlikeye düşüyor diyen Çetin soruyor: “Devletin bir gücü var. Çok mu
zor şebekeyi yok etmek” diye soruyor.
Üçte biri masraflarını karşılayamıyor
Ege
Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Vahdet Ünal ise
yaşanan sorunlar nedeniyle balıkçıların yüzde 32’sinin işletme masraflarını
bile karşılayamadığını, ek iş yapmak zorunda kaldıklarına dikkat çekiyor. Ünal,
yasadışı avlanmış ürünün karada satışının engellenmesinde yetersiz kalındığını
vurgulayarak sorunların aşılması için karar almadan uygulamaya kadar olan tüm
süreçlerde ortak yönetim anlayışının benimsenmesi gerektiğini söylüyor. WWF-Türkiye
Balıkçılık Sorumlusu Timuçin Dinçer ise yürüttükleri, projenin Türkiye’de
Erdemli, Foça ve Kaş gibi üç farklı yerde devam ettiğini, avlanan türler farklı
olsa da kaçak avcılık ve balık yığınlarındaki azalmanın gibi ortak sorunlar
olduğunu belirtiyor. Projenin asıl amacının çözüm üretmek değil, ortak bir
akılla çözümlerin üretilmesine katkı sağlamak olduğuna dikkat çekiyor.
***
Genç balıkçı kalmadı
XI.
Uluslararası Foça Kültür Sanat ve Balıkçılık Festivali kapsamında düzenlenen, Kıyı
Balıkçılığının Dünü ve Bugünü adlı panelde bir araya gelen Erdemli, Kaş ve Foça
su ürünleri kooperatifleri başkanları gençlerin balıkçılığa ilgi duymadığından
yakındı. Erdemli Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Yalçın Sakın, “oğlumun
balıkçılığa devam etmesini isterim elbette, balığa da gidiyor ama ben
durduruyorum çünkü gelecek görmüyorum diyor. 15 yıldır Foça’da balıkçılık yapan
Şevki Avcı ise yeni nesil balıkçı olmadığını, tekneyi satıp faize yatırmanın daha
karlı hale geldiğini söylüyor.
***
Dokuz ülkede aynı anda çalışma yapılıyor
WWF-Türkiye
Deniz Koruma Uzmanı Yaprak Arda
Projemizin
amacı küçük ölçekli balıkçılığın sürdürülebilir hale gelmesi. Bunun için de
balıkçının geçimini daha iyi sağlayabilmesi, koruma alanları ve balık
stoklarının korunması gerekiyor. Balıkçılara Pesca Turizm (balıkçı turizmi)
gibi, balık stokları üzerindeki baskıyı azaltacak ama daha fazla gelir
getirecek alternatif geçim kaynakları yaratılmalı. Bu proje şu zamana kadar
Akdeniz’de küçük ölçekli balıkçılık üzerine yapılan en kapsamlı projelerden
biri. Aralarında Yunanistan, İspanya, Fransa, İtalya ve Kuzey Afrika ülkelerini
de bulunduğu dokuz ülkede, 20’den fazla pilot alanda yürütülüyor. Dört yıl daha
sürecek bu projeden çıkacak sonuçları hem Türkiye’de hem de Akdeniz genelinde
yaygınlaştırmak istiyoruz. Küçük ölçekli balıkçılık Akdeniz’de bir miras ancak
yeni kuşakların balıkçılık yapmak istemediğini görüyoruz çünkü ekonomik açıdan
cazip gelmiyor. Halihazırda balıkçılık yapanlar bile ikinci meslek bakıyor.
***
“Bir balıkla herkese bayramlık alırdık”
Foça
Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Ceyhan Çetin
|
Ceyhan Çetin |
11-12
yaşlarındaydım. Büyüklerimiz balıkçı değildi, turizm ve hayvancılıkla
uğraşırlardı. Fakirlik vardı, manava gidip bir elma, portakala alamazdık.
Balıkçılıkta ise güzel para vardı. Bir gün Kıbrıslı Ahmet Amca’nın
teknesindeydim. Büyük balık kalın misinayla tutulur deyip levrek için şansımı
denedim. 11 kiloluk bir levrek tuttum. Kimse almasın diye sarılıp, eve götürdüm.
Öyle sarılmışım ki dikenleri batmış vücuduma. İki gün sonrası Kurban
Bayramı’ydı. Levreği satıp evdeki iki üç kişiye bayramlık almıştık. O zaman
dedim ki balıkçılıkta para var. Şimdi de bu kadar büyük levrek tutmak mümkün,
yumurtlama zamanı buralara gelir ama sportif amaçlı balıkçılar avlanmaması
gereken zamanda balığı tuttukları için sayıları azalıyor. Aynı balığı satsak
bugün herkesi giydiremeyiz ama bir kişiyi giydiririz.