Özgür Gürbüz-BirGün/19 Şubat 2016
Anadolu’da
ebemkuşağıyla (gökkuşağı) ilgili bir inanç var. İsmet Zeki Eyüboğlu,
Anadolu’nun İnançları kitabında anlatır. Yüksek yaylalardan bakınca
ebemkuşağının bir ucunun ırmak ya da denizde, diğer ucununsa dağın ötesinde
olduğu düşünülür. Bu durumu görenler,
“gök ırmaktan su çekiyor” der. Bu durum yağmurun habercisi kabul edilirmiş.
Eyüboğlu, eski dinlerde ebemkuşağını görenlerin dua ettiğini de yazıyor.
Bugün Artvin
Cerattepe ebemkuşağının gökteki ucudur. Diğer ucu, Artvin’de açılmak istenen
madene karşı verilen direnişe omuz veren tüm kentlere; İstanbul’a, İzmir’e,
Trabzon’a dek uzanır. Cerattepe’nin ağaçlarına göz kulak olan göğün aradığı su,
Türkiye’nin dört bir yanından Artvine’e selam duran bin bir renkli direnişten
toplanır. Türkülerle, sloganlarla ağaçların köklerine usulca bırakılır. Sosyal
medyada paylaşılan mesajlar yaprakların bereketi, göğün renkleri, kuşların
cıvıltısı için edilen dualardır. Anadolu’nun yozlaşmamış inancı doğa
sevgisidir. Yakılan her direniş ateşinde ebemkuşağı görülür.
Ebemkuşağı
kendini Cerattepe’de bir kez daha gösterdi. Jandarmanın dipçiği, polisin gazı,
bakanların gazabı ebemkuşağını karaya çaldırmaz. Altının sarısı gökyüzünde
kırılan renklerin yanında bir hiçtir; adı anılmaz. Ağaçlar dik durarak direnir.
Onurlu bir direniştir onlarınkisi, para için ruhunu satan insana, emir kulu
olana, dalını kaldırmadan yüreğiyle seslenen bir direniş. Çevrecilerin direnişi
ne zaman ağacınkine benzer; eli kalkmaz, sesi kötü laf etmez, o zaman başarıya
ulaşır. Ne zaman yüreğiyle karşı durur gaza, plastik mermiye, yalana ve talana;
o zaman gök kuşağının ucundan bereketin kaynağı suyu toplamaya başlar. Ne zaman
anlar ki beton değil ayağını bastığı toprak onun evidir, o zaman mücadeleyi
kazanır. Bir renk olur ebemkuşağında, bir ucu dağda bir ucu denizde.
Ağaçların
hırsı yoktur, başka bir canlıyı incitmez. Kısası, uzunu; boduru tombulu vardır
ama yalancısı, talancısı, katili, hırsızı yoktur. Paraya, altına, parfüme tenezzül
etmez güzelleşmek için. Bir dal, birkaç yaprak ama hepsi doğal. Ne zaman insan
bir ağaç olur, o zaman gerçekten hayata tutunur. Ne zaman insan ağacı anlar,
bileğinde altın değil bir başka dal yani dostun elini arar o zaman yaşamaya
başlar.
Cerrattepe,
Türkiye’nin el değmemiş ormanlara açılan kapısı. Artvin’de yaşayanların su
kaynağı burası. Buranın hiç kimse için temel bir ihtiyaç olmayan altın ve bakır
için yok edilmesi kabul edilemez. Bir şirket zengin olsun diye Türkiye’nin
ortak mirasına dozerler giremez. Orada yaşayanların itirazları göz ardı
edilemez. Cengiz Holding istiyor diye, ÇED raporunun iptali için süren dava
sonuçlanmadan, mahkemenin gerekli gördüğü keşif heyeti beklenirken inşaata
başlanamaz. Bu davanın, aralarında Türkiye Barolar Birliği, TMMOB, TEMA Vakfı
gibi onlarca sivil toplum örgütünün de bulunduğu 761 davacısı var. Bu devleti
devlet yapan onlarca kurum, bu ülkenin bakanını bakan yapan binlerce insan birleşmiş
bir ağaç olmuş dozerlerin önünde duruyorken, davanın kararını vermek Mehmet
Cengiz’e düşmez. Kar kış demeden o dağlarda nöbet tutan ağaç yürekli insanlar,
yapraklarında ebemkuşağının ışıklarını parlatırken bize ancak bu destanı
anlatmak, bu ülkeyi yönetenlere de, “bir hata ettik affedin” demek düşer.
Unutmayın,
ağaçlar insan öldürmez. Bomba koymaz. Tuzak kurmaz. Nefret etmez. Kentlerde
gördüğümüz gürültü, kavga, gülmeyen yüzler hep azalan ağaçların eseri. Parasız
sahip olabildiğin mutluluktur ağaç. Her şeyin parayla satıldığı toplumlarda
kötü örnek olduğu için kesilir. Kadınların katli, tecavüz, silahlı çatışma,
cesetlere işkence, gece baskınları ağaçları görmeyen, sevmeyen insanların
eseridir. Ebemkuşağının yedi rengini tek bir renk gibi görenlerin günahlarıdır
bunlar.
Ağaçlar çocuk
gibidir, masum ve mutlu. Onlara tüm kötülükleri büyükler gösterir. Çocuklar
altını, parayı, nefreti, dövmeyi ve öldürmeyi bilmez. Şimdi, hele de Ankara’da
patlayan bombalardan, yitirilen canlardan sonra hep birlikte “çocuklar ölmesin”
deme zamanıdır. Çocuklara ve ağaçlara, yani geleceğimize sahip çıkma günü geldi.
Sırat Köprüsü dediğin de zaten budur. Şiddetin etrafını cehennem gibi sardığı
bu günde, incecik kalan barışın yolundan gitmek, barıştan yana ne varsa sahip
çıkmak verilecek en büyük sınavdır. Ağaca, kuşa ve çocuklara sahip çıkanlar
elbet kazanır.
Haftanın anketi
Bu hafta
Twitter’daki mini anketimizde ‘Artvin’in
en değerli hazinesi nedir’ diye sorduk. Yanıt veren 100 kişinin 93’ü doğası derken, 7 kişi altın dedi.