Pardon gaz çıkarttık

Özgür Gürbüz-BirGün/31 Mart 2013

Herkes “kaya gazı”nı konuşuyor. Nedir bu kaya gazı? Kilt taşı veya şist dediğimiz derinlerdeki kayalıklar arasında sıkışmış metandan bahsediyoruz. Çıkarabilirseniz doğalgaz gibi kullanabilirsiniz ancak çıkarmak daha zahmetli. Kimyasallar eklenmiş basınçlı suyla kayaları çatlatmanız ve gazı serbest bırakarak kuyular aracılığıyla yüzeye çıkarmanız gerekiyor. Yüzeye diyorum çünkü genelde bu işlemi gerçekleştirmek için 1500-1600 metre derinliğe inmek gerekiyor. Yüzeye çıkan sadece gaz değil tabi. Çatlatmada kullanılan kimyasallar, kayaların içinde bekleyen ağır metaller de atık sularla birlikte yüzeye çıkıyor. Bu devirde promosyonsuz hiçbir şey yok. Gaz alana zehir bedava.

Kaya gazı rezervi konusunda kesin rakamlar yok. Uluslararası Enerji Ajansı (UEA) dünyada 208 trilyon metreküp kaya gazı rezervi olduğunu tahmin ediyor. Bildiğimiz doğalgaz rezervlerinin 420 trilyon metreküp olduğunu düşünürseniz, fosil yakıt şirketlerinin ilgisini daha iyi anlarsınız. Bu rezervin 56 trilyon metreküpü ABD ve Kanada’da. Bu iki ülke üretim ve teknoloji konusunda da herkesin önünde. Avrupa ve Orta Doğu ise kaya gazı rezervlerinin sadece 16 trilyonuna (Avrupa 12, Orta Doğu 4) sahip. Türkiye’de ise Trakya ve Güney Doğu’da kaya gazı rezervlerinin olduğu biliniyor. Türkiye’de ne kadar rezerv bulunduğunu söylemek için erken ama bazı kaynaklar  400 milyar metreküp gaz olduğunu iddia ediyor. Bu da aşağı yukarı Türkiye’nin 10 yıllık gaz tüketimi demek. Gaz demek para demek, o yüzden aramalar sürüyor. İç Anadolu Bölgesi’nde de gaz peşinde koşulduğu gelen haberler arasında. Gaz, diğer kirli kaynaklara oranla gerek elektrik üretiminde, gerek ısınmada daha sorunsuz bir kaynak ama sütten çıkmış ak kaşık da değil. Bu yüzden kaya gazına karşı çıkan çok kişi var.

Gaz da kömür ve petrol gibi bir fosil yakıt. Kömür ve gaza kıyasla neredeyse yarı yarıya hatta daha az seragazı salsa da, o da iklim değişikliğine neden oluyor. Çoğu çevreci grup, yenilenebilir enerji kaynaklarına geçişte gazı bir geçiş teknolojisi olarak görmüştü. Kaya gazının bizim gibi gaz rezervi sıfıra yakın ülkelerde bile bulunması,  dışa bağımlılığı azaltır umuduyla ilgiyi artırıyor. Çevreciler, kömürden, nükleerden kaçarken doluya mı tutulduk diye kara kara düşünüyor.

MİLYONLARCA LİTRE SU
Kaya gazını çıkarmada suyun kullanılması en büyük dert. Dünya Dostları Derneği’nin (Friends of the Earth) yaptığı hesaba göre, bir kaya gazı kuyusunda yıl boyunca kullanılan su miktarı Avrupalı 10 bin ailenin yıllık su tüketimine bedel. Her çatlatma operasyonu için 15 milyon litre su gerekiyor. Kuyuların sağlamlığı da tartışmalı. Yanlış inşaat yüzünden yüzde 6’sı daha yapılır yapılmaz çalışamaz hale geliyor. Yüzde 50’si ise 30 yıl içinde sonra sorun çıkarıyor. Bizim gibi deprem riski altındaki ülkelerde durum daha da tehlikeli.

Suyla birlikte kullanılan kimyasalların oranı da az değil. Bu oran suyun yüzde 1’i kadar olsa da, ortalama bir kuyuda kullanılan kimyasalların 132 ton civarında olduğu belirtiliyor. Firmalar kesin rakamları açıklamıyor. Suyla kayaları çatlatmada kullanılan kimyasalların yüzde 80’i yeraltında kalıyor ve yeraltı sularına karışma tehlikesi yaratıyor. Kullanılan kimyasalların yüzde 60’ı beyin ve sinir sistemini etkileyecek nitelikte. Yüzde 10’undan biraz fazlası da kanserojen.

Petrol fiyatlarının yüksek seyretmesinin de etkisiyle kaya gazı enerji dünyasına o kadar hızlı girdi ki, kurallar, denetleme yöntemleri ve etkileri neredeyse tartışılmadı bile. İklim değişikliği milyonlarca insanı ve diğer canlıları tehdit ediyor. Ortalama sıcaklık artışı 1,5 ila 2,5 C arasında kalırsa dünyadaki hayvan ve bitkilerin yüzde 20 ila 30’unun soyları tükenme tehlikesiyle karşı karşıya kalacak. Şu andaki artışın 0,8 C dereceyi bulduğu biliniyor. Biz hala gaz, kömür ve petrolün peşinde koşuyoruz. Taşın suyunu sıkma sevdasındayız. Sorun sadece iklim değişikliği de değil. Bundan 20-30 yıl sonra yer altı sularında ağır metallere rastlanması, gelecek nesillerde kanser vakalarının artması halinde bugün kârdan başka bir şey düşünmeyen şirketler gelecek nesillere ne diyecek acaba? “Pardon, biz biraz gaz çıkarttık” mı diyecekler? Ya biz ne diyeceğiz?

***
Dünyada durum
ABD ve Kanada dışında Arjantin’de kaya gazı çıkarma konusunda ciddi gelişmeler var. 
Ülkedeki 22 trilyon metreküplük rezerv için ExxonMobil’den Total’e birçok petrol devi ülkede faaliyette. 100 kadar kuyu var. Hükümet destekliyor ama çevreciler ayakta. Özellikle yerlilerin yaşadığı bölgelerde ciddi sorunlar var. Avrupa’da ise İngiltere, Portekiz, İspanya, Belçika, Almanya, Norveç, Polonya, Ukrayna, Romanya, Avusturya, Macaristan, Hırvatistan, Yunanistan, Sırbistan ve Türkiye kaya gazına yeşil ışık yakan ülkeler arasında. Fransa, Hollanda, Çek Cumhuriyeti ve Bulgaristan ise şu an için kırmızıda duruyorlar.

Hiç yorum yok: