Mersin’in
Gülnar ilçesinde kurulmak istenen nükleer reaktörün aynısı Finlandiya’da iki
katı fiyata mâl oluyor. Buna rağmen, Rus devlet şirketi Rosatom’a nükleer
santral siparişi veren firma elektrik maliyetinin Türkiye’den iki kat ucuz
olacağını iddia ediyor.
Özgür
Gürbüz-BirGün/12 Temmuz 2014
Akkuyu’da
yapılması planlanan nükleer santral için Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) süreci
devam ediyor. Daha önce reddedilen ÇED raporu, Rus devlet şirketi Rosatom’un
Türkiye’deki uzantısı Akkuyu NGS A.Ş. aracılığıyla tekrar Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na
sunuldu. İnceleme Değerlendirme Komisyonu raporu görüşmek için 24 Temmuz’da
Ankara’da toplanacak.
ÇED süreci
devam ediyor ancak nükleer santralın maliyetiyle ilgili tartışmalar da
Finlandiya’dan gelen haberlerle yeniden hareketlendi. Rosatom, Akkuyu’da yapacağı
VVER-1200 tipi nükleer reaktörünün aynısını Finlandiya’da da yapmayı planlıyor.
Reaktörlerin tipi aynı ama maliyeti farklı. Türkiye’de dört tane yapılması
düşünülen ve her biri 5 milyar dolara mâl olacağı söylenen 1200 megavat (MW)
gücündeki bir reaktör için Finlandiya’da konuşulan rakam 10 milyar doları
buluyor. Bu fiyat farkı, “Türkiye’de bu iş neden daha ucuz” sorusunu da gündeme
getiriyor. Üstelik, Finlandiya’da reaktör siparişini veren Fennovoima şirketini
içinde bulunduran Voimaosakeyhtiö Kooperatifi’nin Yönetim Kurulu Başkanı Pekka Ottavainen, üretilecek elektriğin
maliyetinin kilovatsaat başına 9,53 dolar senti geçmeyeceğini söylüyor. Türkiye’de
ise daha ucuza inşa edileceği ifade edilen Akkuyu NGS’nin üreteceği elektriğe
devlet tarafından verilen alım garantisi 12,35 dolar sent; 3 sent daha yüksek.
“Avrupa’da
ucuz mühendis çalıştırılamaz”
Nükleer santrallarda üretilen elektriğin fiyatını etkileyen en büyük
faktör yapım maliyeti. Bu nedenle, Akkuyu’daki nükleer reaktörün daha ucuza
yapılacağının beyan edilmesine rağmen, daha yüksek fiyatla elektrik satacak
olması kuşkuları arttırıyor. Nükleer enerji konularındaki çalışmalarıyla
bilinen Prof. Dr. Hayrettin Kılıç, maliyeti düşürecek etkenler arasında
güvenlik tedbirleri, ucuz işçilik ve malzeme olduğuna dikkat çekiyor. Kılıç, “Batı ülkelerinde bilhassa Avrupa
Birliği’ne (AB) bağlı ülkelerde kurulacak nükleer reaktörler, Avrupa Atom
Enerjisi Birliği’nin (Euratom) güvenlik-tasarım kıstaslarına uygun olması
lazım. Kullanılacak tüm malzemelerin uluslararası standartlara tabi ve
sertifikalı olması gerekiyor. Avrupa’da inşa edilen bir reaktörde kökeni belli
olmayan malzeme, ekipman veya Hindistan’dan, Çin’den gelen ucuz teknisyen ya da
mühendis çalıştırmak imkansız” diyor.
Konu hakkında
görüşlerini aldığımız Akkuyu NGS A.Ş. yetkilileri ise, nükleer santrallerin
inşaatında maliyetin birden fazla değişkene bağlı olduğunu, inşaatın kapsamı,
yeri ve iklim koşulları, yapım ve işletme süreçleri, yerli ekipmanların
kullanımı, vergi sistemi ve oranları gibi şartların maliyeti etkilediğini
belirtiyor. “Dolayısıyla Akkuyu NGS ile başka sahalarda inşa edilen tesislerin
yapım maliyetlerinin birbiri ile karşılaştırılması doğru değildir” diyen Akkuyu
NGS, Mersin’de inşa etmek istedikleri santralde dört reaktörün olmasının da
fiyatı düşüren bir etmen olduğunu vurguluyor ve yapılacak tesislerin
işletileceği yerdeki iklim koşullarının da dikkate alındığında ilave teknik
çözümlerin kullanılacağının hesaba katılması gerektiğini belirtiyor.
SANTRAL ÇALIŞTIRILMAYACAK
Akkuyu
sahasının 1976’da alınan yer lisansı çalışmalarında görev alan nükleer mühendis Prof.
Dr. Tolga Yarman ise Mersin’deki 4 reaktörlü santral için sözü edilen 20 milyar
dolarlık fiyatın mutlaka artacağını söylüyor. Bu da serbest piyasaya satılacak
elektriğin fiyatını arttırabilir. Yarman, “Rusya, hâlâ Avrupa'ya oranla daha
ucuz iş gücüyle çalışıyor. Dolayısıyla, kurulu nükleer güç, ya da nükleer kilovatsaat,
burada Avrupa'ya oranla halen daha ucuzdur. Yine de reaktörlerin Türkiye'de yapımı
10 yıldan fazla bir süre rahat alacak. Bu durumda Rusya'da ve Avrupa'da fiyatlar
bugüne kıyasla hayli eşitlenmiş olacak. O zaman, Rus nükleer gücü Avrupa'daki eşdeğerlerine
oranla ehven olmaktan çıkacak” açıklamasını yapıyor. Yarman maliyet
hesaplarında bir başka noktanın daha göz ardı edilmemesi gerektiğini
belirterek, “Bu reaktörlerin Akdeniz turizmine, buradan içeriye olsun, dışarıya
olsun, sebze ve meyve ihracatına vereceği zarar er veya geç idrak edilecek ve
kurulacak reaktörler çalıştırılmayacaktır. O vakit, Akkuyu, dünyanın en pahalı
nükleer müzesi olacak” diyor.