Özgür Gürbüz-BirGün/14 Ekim 2012
Elektriğe bir yılda yüzde 32,6 oranında zam yapıldı. Bir yıl önce elektriğe 50 TL ödüyorsanız bundan sonra 66 TL ödeyeceksiniz. Umarım maaşınız, geliriniz de bir o kadar, hatta bundan daha fazla artmıştır çünkü zamlanan sadece elektrik değil. Doğalgaza da yine bir yılda yüzde 53,8 oranında zam geldi. On iki ay önce 200 TL'lik doğalgaz yakarak ısınanlar bundan sonra aynı miktarda doğalgaz kullansa bile 300 liradan fazla bir para ödeyecek. Görünen o ki, dört kişilik bir evin enerji faturası kış aylarında 400 liraya yaklaşacak. Yazması kolay ama ödemesi zor.
Elektriğe bir yılda yüzde 32,6 oranında zam yapıldı. Bir yıl önce elektriğe 50 TL ödüyorsanız bundan sonra 66 TL ödeyeceksiniz. Umarım maaşınız, geliriniz de bir o kadar, hatta bundan daha fazla artmıştır çünkü zamlanan sadece elektrik değil. Doğalgaza da yine bir yılda yüzde 53,8 oranında zam geldi. On iki ay önce 200 TL'lik doğalgaz yakarak ısınanlar bundan sonra aynı miktarda doğalgaz kullansa bile 300 liradan fazla bir para ödeyecek. Görünen o ki, dört kişilik bir evin enerji faturası kış aylarında 400 liraya yaklaşacak. Yazması kolay ama ödemesi zor.
Makina Mühendisleri Odası, mevcut hükümetin
görev yaptığı son 10 yılda doğalgaza yapılan zammın yüzde 208 olduğuna dikkat
çekiyor. Buna rağmen hükümetin keyfi yerinde. Doğalgaz fiyatlarının petrol
fiyatlarına endeksli olması ve Türkiye'nin doğalgazda yüzde 99'lara varan
oranda dışa bağımlı olması işlerini kolaylaştırıyor. Bizim elimizden bir şey gelmez,
dışa bağımlıyız deyip kaytarıveriyorlar. Halbuki kazın ayağı öyle değil.
Türkiye'nin enerjide dışa bağımlı olmasında tüm suç geçmiş hükümetlerin değil,
bu hükümetin de meselede hatırı sayılır bir payı var. Dile kolay, 10 yıllık bir
iktidardan bahsediyoruz. Türkiye'nin enerjide dışa bağımlılığını azaltmak için
son 10 yılda ne yaptınız diye sormak lazım. Bu soruyu bir başka yazıda soralım.
Durum ciddi, biz önce gelin şu enerji faturalarının yükünü azaltmak için neler
yapabilir, ona bakalım.
TASARRUFLU AMPUL ŞART
Elektrik faturanızı düşürmek için iki konuya
dikkat etmeniz gerekiyor. Bir tanesi aydınlatma diğeriyse evdeki elektronik
eşyalar. Evdeki gereksiz lambalardan kurtulmakla işe başlayın. Spot ışıklar,
halojen lambalar çok elektrik tüketir; mümkünse kullanmayın. Eğer bir yarasa
gibi evin köşelerine tüneyip orada gazete-dergi okumuyorsanız, buralardaki
dekoratif amaçlı aydınlatmalardan kurtulun. Ana aydınlatma lambalarınız,
özellikle de uzun süre açık bırakılanlar mutlaka tasarruflu ampul (kompakt flüoresan)
olmalı. İşte size hesabı: Her gün üç saat açık bırakılan bir ampul düşünün.
Eğer bu ampul, iyi kalitede bir tasarruflu ampulse, Edison'un bulduğu ilk
ampule benzeyen akkor (enkandesan) veya halojen ampullere göre sekiz yıl daha
fazla dayanır ve çalıştığı süre boyunca aynı işi beş kat daha az enerji
harcayarak yapar. 100 vatlık bir akkor ampul yerine 20 vatlık bir tasarruflu
ampul aynı işi görür. LED ampuller ise daha da uzun ömürlüdür. 12 vatlık bir
LED ampul, 20 vatlık tasarruflu ampule eş ışık verir ve ömrü üç kat daha
fazladır. Dolayısıyla fiyatları daha pahalı gözükse de uzun vadede tasarruflu
ampuller kendilerini amorti ederler.
BUZDOLABINA DİKKAT
Elektrik tasarrufu için ikinci önemli konu ise
evdeki beyaz eşyalar. Bunların içinde faturaları kabartan en önemli aktör
buzdolabıdır. Evdeki elektrik tüketiminin yüzde 30'undan buzdolabı sorumludur.
Buzdolabı alırken enerjiyi verimli kullananından almak için bütçenizi
zorlamaktan kaçınmayın. Geri dönüşü kısa sürede gerçekleşir. Buzdolaplarının
içi sürekli soğuk olmak zorundadır. O nedenle radyatör, fırın yakınına veya
güneş alan bir yere buzdolabı koymak adeta deliliktir. İyi bir buzdolabı, doğru
kullanım (kapağını uzun süre açık tutmamak, tıka basa doldurmamak gibi) ve
doğru yer seçimi elektrik faturalarınızı rahatlatabilir. Türkiye'de buzdolabından sonra en çok
elektrik tüketen ev eşyasının sırasıyla fırın, televizyon ve çamaşır makinası
olduğu tahmin ediliyor. Bu sıralama haliyle evden eve değişebilir. Çamaşır ve
bulaşık makinalarını yeterince doldurmak, çamaşırları 40 derece gibi makul
ısılarda yıkamak ciddi tasarruflara neden olabilir. Yeni elektrikli alet
alırken hem az enerji tüketenlerini hem de ihtiyacınıza uygun olanlarını tercih
edin. Evinizin tavanını süpürmeyecekseniz, tavana yapışacak derecede emiş
gücüne sahip bir süpürgeye ihtiyacınız yok. Plazma yerine LED televizyonları
tercih etmenizi de öneririm.
DONLARINIZI ÜTÜLEMEYİN
Ütü gibi anlamsız bir aleti de hayatınızdan
çıkarmanızı öneririm. Hele de çarşaf, iç çamaşırı ve çoraplarını ütüleyen
biriyseniz. İnsanların özel hayatlarına karışmak istemem ama ütülü çarşaf
dediğiniz şey üzerine yattığınız anda kırışır. İç çamaşırın veya çorabın
ütülüsünü ayırt edebilecek kadar “hassas” gözleriniz varsa, o gözlerinizi başka
alanlarda daha hayırlı işler için kullanmanızı önemle tavsiye ederim. Ütü için
harcadığınız zamana yazık, hayat ütülenecek kadar uzun değil.
Evdeki tüm elektrikli aletleri “doğru
kapatmayı” da ihmal etmeyin. Mümkünse açma-kapama düğmeli çoklu priz kullanın
ve tek dokunuşta tüm cihazlarınıza (modem, televizyon, uydu alıcı gibi)
elektrik akışını kesin. Geceleri rahat uyuyun. Bu cihazları uzaktan kumandayla
kapatırsanız, bekleme konumunda elektrik tüketimine davetiye çıkarmış
olursunuz. Enerji tasarrufunun ana kuralı aslında “uzaktan kumanda” meselesine
karşı çıkmak. Poponuzu koltuklarınızdan kaldırıp, lüzumsuz ampulleri, açık ev
aletlerini kapatmanız lazım.
Doğalgaz faturalarını azaltmak için
yapabileceklerinizi de yer darlığı nedeniyle bir başka yazıya bırakalım. Sadece
şu noktayı unutmayın. Kendinize bir termometre alın ve ev içi sıcaklığı 20
dereceye ayarlayın. Kış diye bir şey var, evde tişört ile değil uzun kollularla
gezin. Oda sıcaklığını bir derece düşürmek doğalgaz faturanızı yüzde 6 oranında
azaltabilir. Gece yatarken de oda sıcaklığını düşürmeyi unutmayın. Yaşam
tarzınızı değiştirmeden faturaları azaltmak mümkün değil. Haksız mıyım Samet?
4 yorum:
Yaşam tarzı değil ama elektrik ve su tasarrufuyla ilgili bir noktadan daha bahsedilebilir: çamaşır ve bulaşık makinesi kullanımınızı mümkünse akşam ya da geceye kaydırın; zira bu saatlerde (hala öyle mi çok emin olmamakla birlikte) elektrik ve suyu daha ucuz tarifeden kullanıyorsunuz.
Yaşam tarzı değişikliği kontenjanından, uygulama sabrı bulabilecekler için bir öneri daha: Tuvaletlerde rezervuar kullanımını azaltın; lavaboya konulacak yaklaşık 1-2 litrelik bir kap, elinizi yıkadıktan ya da suyu bir şekilde kullandıktan sonra sifonu ikame edecek şekilde kullanılabilir. Hatta banyo yaparken de bir iki kovaya su doldurabilir; bunu da sifonu ikame etmek için kullanabilirsiniz. Kendi düzenlemenize ve evdeki kişi sayısına bağlı olarak, rezervuarı hayatınızdan tamamen çıkarmanız olası. Bu da 3 kişilik bir aile rezervuara bağlı olarak ayda yaklaşık 1.5-2.5 metreküp su tasarrufu anlamına gelir, ki aylık faturanızın 3'te ya da en fazla 4'te 1'i demektir.
Gece 10'dan sonra daha düşük fiyattan elektrik satın almak için dilekçe verip başvuruda bulunmanız lazım. Bunu yapmadan önce de tüketiminizin hangi dilimlerde gerçekleştiğini dikkatlice inceleyin. Zararlı da çıkabilirsiniz.
Özgür bey.. Bu konu üzerine yazanların sayısının artması en büyük dileğimiz.. Teşekkürler çabalarınız için.. Üniversitede Termodinamik hocamız, bundan yaklaşık 15 sene sene evvel, enerjinin verimli kullanılması ve doğru enerji politikalarıyla, dünyadaki mevcut enerji harcamasının yarısıyla, yapılan tüm işlerin, aynen yapılabileceğini kaba bir hesapla anlatmıştı.. Sizin bahsettiğiniz detaylar da bu zincirin, en büyük olmamakla birlikte, önemli bir halkası.. Kış aylarında kafelerde bahçenin ya da stadyumlarda açık havanın ısıtılmaya çalışıldığı bir ülkede önerileriniz ne kadar dikkate alınır bilemiyorum ama, alanların sadece bütçeleri adına değil, dünyanın geleceği adına da hayırlı bir iş yapmış olacakları muhakkak..
Özgür bey, AB Komisyonu yüksek enerji harcayan normal ampullerin satılmasını ve kullanılmasını yasaklamış...Bizim Ülkemizde Enerji santralleri tüp, Bolu gölü yapay göl, ormanlarımız beton yığını vb. 'şeylere' dönüşür. Bizim 'Geri' Dönüşüm'den anladığımız bu kadarmış...Avrupa'da kompost kutuları var, ayrıca Vermikompost kutuları bile var:) Konumuz enerji tasarrufu..Her semte en az üç adet 'süs havuzu' yapılıyor:) Neden?.. Okullarda Doğa tarihi dersi olmalı diye düşünüyorum..
Yorum Gönder