Türkiye’de her yıl 3 milyar 200 milyon civarında içecek kutusu üretiliyor. Daha çok süt ve meyve suları için kullanılan bu kutuların yaklaşık 2 milyarı toplanamıyor. Her bir kutunun doğada yok olması için 100-150 yıl gerekiyor.
Özgür Gürbüz-Gazete Habertürk / 1 Ağustos 2009 *
Çevre kirliliğinin büyük bir parçasını da evimizden ve elimizden çıkan atıklar oluşturuyor. Plastik su şişelerinden, içecek kutularına, naylon torbalardan ambalaj malzemelerine kadar birçok farklı madde, kısa bir kullanım süresinden sonra çöpü boyluyor. Doğada yıllarca yok olmadıkları için ciddi çevre sorunlarına neden oluyor.
Yılda 3,2 milyar kutu
İçecek kutuları sıklıkla kullandığımız ambalaj malzemelerinden. Türkiye’de içecek kutu pazarı, 2008 yılında yaklaşık 3,2 milyar kutuluk bir hacme ulaştı. Tetra-Pak firması pazarın yüzde 87'isine hakim ve bu yıl içerisinde iç pazara verdiği 2 milyar 800 milyon kutunun yüzde 41’ini geri toplamayı başarmış. 2007 yılına göre bu rakam dört puanlık bir yükselişe işaret ediyor ve Tetra-Pak üreticisi ülkeler arasında Tetra-Pak Türkiye’yi altıncı yapıyor. Türkiye'deki tüm üretimin ise ancak yüzde 34'ü geri toplanabiliyor. Tetra-Pak Türkiye Çevre Müdürü Ferid Ekmekçioğlu, Türkiye’deki geri dönüşüm oranının, kayıt altına alınmayan “gizli geri dönüşüm” de hesaba katılırsa 41’in de üstüne çıkacağını söylüyor. Birinci sıradaki Almanya’da geri dönüşüm oranı ise yüzde 61. Dünyada ise geçtiğimiz yıl üretilen 141 milyar 379 milyon içecek kutusunun sadece 25 milyarı geri kazanılmış.
Kutuların yüzde 75'i kağıt oluyor
Ekmekçioğlu, 2008 yılında toplanan 17 bin 787 ton kutunun geri dönüştürüldüğünü, son yıllarda tetra-pak malzemelerindeki kağıdın da ayrıştırılarak geri kazanıldığını belirtiyor. Kağıt, plastik ve alüminyumdan oluşan tetra-pak kutuları ayrıca çeşitli mobilya eşyaları ve promosyon malzemelerine de dönüştürülebiliyor. 2008 yılında 3 bin tonluk içecek kartonu preslenerek ‘yekpan’ adındaki malzemeye dönüştürülmüş. İstanbul depreminden sonra yapılan prefabrik evlerde bile bu malzeme kullanılmış. “Yekpan” olarak adlandırılan malzemelere dönüştürmenin kutular için en ideal çevreci çözüm olmadığını kabul eden Ekmekçioğlu, “Yekpan’a 1995 senesinde başladık. Kağıt geri dönüşümü de Türkiye’de 1999 senesinde başladı. Şimdi kutuların neredeyse yüzde 75’den fazlası kâğıt geri dönüşümü olarak değerlendiriliyor ve bu oran kâğıt lehine giderek artıyor. Kâğıt, çevre açısından baktığınızda daha tercih edilen bir yöntem” diyor.
Kutuların karbon ayak izi azaltılıyor
Geri dönüşüm dışında enerji verimliliği üzerinde de çalışan Tetra-Pak, 2003- 2008 yılları arasında İzmir’deki fabrikasında üretimi yüzde 35 arttırmasına rağmen enerji kullanımını yüzde 27,7, su kullanımını ise yüzde 33 oranında azaltmayı başarmış. Gömüye giden atık miktarı da yüzde 85 azalmış. Bu sayede, kutu üretmek için harcanan enerji ve enerji kullanırken atmosfere bırakılan seragazı miktarı azalıyor. Ekmekçioğlu, küresel ısınmaya katkılarını azaltan bu tasarruf tedbirlerini müşterilerine de aktardıklarını ve üç büyük markayla çalışmalara başladıklarını belirtiyor.
***
“Ambalaj malzemeleri geri dönüştürülebilir olmalı”
Sennur Günenç
Çevre Mühendisleri Odası Katı Atık Komisyonu Üyesi
Ülkemiz gibi gelişmekte olan ve köylü nüfusun çok hızlı bir şekilde şehre göç ettiği yerlerde en büyük doğa sorunumuz dev çöp dağları. Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği gereği ulaşmak istediğimiz ilk hedef, tüketilen ambalaj malzemelerinin geri dönüştürülebilir maddelerden yapılması. İkinci hedefimiz ise noktasal kaynaklarda çıkan ambalaj atıklarının çöpe değil geri dönüşüm sistemine katılması. Böylece artan nüfusa karşılık azalan doğal kaynaklarımızı koruyarak gelecek nesillere ulaştırabiliriz. Teknik olarak bakıldığında Tetra-Pak malzemeyi oluşturan kağıt, plastik ve alüminyum malzemeler teknik olarak yüzde 100 geri dönüştürülebilir. Türkiye sınırları içerisinde bu tür malzemeleri - preslemek dışında- geri dönüştüren bir firma varsa, Çevre Mühendisleri Katı Atık Komisyonu olarak böyle bir teknolojiden haberdar olmayı çok isteriz. Bu kutular üç ayrı cins malzemenin karışımından oluştukları için doğada 100-150 seneden önce yok olmuyor.
*Tam metin
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder