Avrupa’da kozmetik ürünlerin hayvanlar üzerinde denenmesi
yasak Türkiye’de değil ama işin vicdan tarafına bakarsanız Türkiye önde. Türkiye’de
deneme işi bizzat bu kozmetik
ürünlerini kullanan hayvan türü, insanlar üzerinde de yapılıyormuş. Kısaca bizde
ayrım yok, herkes kobay. Bu durumda etik açıdan Avrupa’nın önünde olduğumuzu
söyleyebiliriz.
Türkiye’nin bu başarısından kazara, Sağlık Bakanlığı
Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nun 325 kozmetik ürününü denetlemesi
sonucunda haber aldık. İnsanların da denekler arasında olduğunu böylece
öğrendik. Denetlenen 325 ürünün 20 tanesinde küf ve maya sayısı ile mikrop
miktarı kabul edilebilir değerlerin üzerinde çıktı. Bebek şampuanından sabuna,
gül suyundan salyangoz kremine kadar birçok kozmetik ürünü sağlığa zararlı.
İçlerinden bir tanesinin adı bitkisel,
doğal mangolu şampuan; orjinali haliyle İngilizce. Bizim memlekette doğal olana natural demek makbul. Görüldüğü gibi bazı havalı kelimeleri
İngilizce yan yana sıralamak o ürünü yeşil
ürün yapmaya yetmiyor.
TÜRKİYE DE YASAKLAMALI
Piyasada satılan kozmetik ürünlerinin sağlığa zararlı
olması üzücü ve ürkütücü ama insanlar için bir anlamda uyarı niteliğinde. Bu
haber, hayvanların çektiklerini anlamak için bir duygusal bağ kurmanıza
yarayabilir. İnsanların kullandığı kozmetik ürünler birçok ülkede hayvanlar
üzerinde deneniyor; ilaçlar da öyle. Avrupa Birliği(AB) bir adım attı. Bitmiş kozmetik
ürünlerin hayvanlar üzerinde denenmesini 11 Eylül 2004’te yasakladı. Bu
ürünlerin içeriğinin hayvanlar üzerinde denemesine 11 Mart 2009’da, hayvanlar
üzerinde denenmiş her türlü kozmetik ürünün satışına da 11 Temmuz 2013’te son
verdi. Artık Avrupa’da, hazırlanışı sırasında veya sonrasında hayvan canı almış
bir kozmetik ürünü satın alma şansınız yok. Avrupa bundan sonra çözümü
laboratuvar deneylerinde arayacak. Hayvansız deney yöntemlerinin geliştirilmesi
için de 2007- 2011 arasında 238 milyon avroluk bir fon kullandırıldı. Türkiye’de
de benzer bir yasak hemen devreye girmeli yoksa bu firmaların deney
hayvanlarıyla ülkemizi üs edinmeleri söz konusu olabilir. Bir anlamda, eski
teknoloji transferine maruz kalabiliriz.
Avrupa kozmetikte deney yasağıyla ABD, Çin gibi
milyonlarca tüketiciye sahip diğer ülkelerin yapamadığını başarmış oldu. Yine
de tablo iç açıcı değil. Avrupa Birliği’ndeki yasak bazı istisnai durumlar
dışında kozmetik ürünlerinin hayvanlar üzerinde denetlenmesini yasaklıyor ancak
deterjan gibi birçok kimyasal ürün için benzer bir yasak yok. Avrupa’da her yıl
12 milyon hayvan deneylerde kullanılıyor. Kozmetikte deney yasağı 12 milyon
hayvandan sadece 2 bininin hayatını kurtaracak. Hayvan hakları savunucuları bu
durumdan memnun değil ancak kozmetikteki yasağın yeni deney yöntemlerinin
bulunmasına yarayacağını düşünüyor. Tıbbi
ilaçlar konusunda hayvan deneylerinden başka yöntemlere geçmek o kadar kolay
olmayacak. İlaç sektöründeki dev şirketleri ikna etmek kolay değil ama “bu daha başlangıç” diyelim.
KONTROL DEVLETTE
Türkiye’de hayvanlar üzerinde deney meselesi, Hayvan
Deneyleri Merkezi Etik Kurulu’nun (HADMEK) sorumluluğunda. Kurul’un 18 üyesi
var, 10’u bakanlıklardan geliyor. Bir de yerel kurullar (HADYEK) var. Genelde
üniversitelerin bünyesinde kuruluyor. Yerelde HADYEK yoksa orada hayvan deneyi
yapmak mümkün değil. Hayvanlar üzerinde deney yapacaklar HADYEK’ten izin almak
zorunda. Bu kurullarda da sivil toplumun temsili merkezdeki denetim birimi gibi
azınlıkta. Amaç, hayvanlar üzerinde yapılacak tüm işlemlerin etik yönden kabul
edilebilir sınırlarını belirlemek. Bu hayvanların ölmemesi anlamına gelmiyor
tabi. Türkiye’de fare, sıçan, tavşan, kobay, dağ sıçanı (golden hamster),
köpek, kedi, bıldırcın ve insan türü dışındaki primatlar deney hayvanı
olabiliyor. Sokak hayvanlarının deney hayvanı olması yasak ama denetlemeler ne
kadar iyi orası şüpheli. Hayvanların başına gelenleri daha iyi anlamak için
yerel etik kurulların çalışma ilkelerinden birkaç maddeyi yazmakta fayda var.
Madde 14- C: Ağır acı, stres ya da buna denk eziyet veren deneylerde bir
hayvanın bir defadan fazla kullanılmamasını sağlamak.
Madde 14-İ: Deney hayvanlarına gereksiz acı ve ağrı verecek deneylerin
uygun bir anestezi yöntemi uygulanmasını ve araştırmalarda uygun ağrı kesici ve
anestezi kullanılmasını sağlamak.
Kozmetik ürünler alırken hayvanlar üzerinde denenmemiş
olanlarını seçmek sizin elinizde. İlaç firmalarını yöntem değiştirmeye
zorlamak da. Bundan sonrası sizin vicdanınıza kalmış. Devrim sadece sokakta
değil zihinde, evde, mahallede kısaca her yerde gerçekleşecek. HES’leri görüp
ahlayıp vahlayanların elektrik tüketimini azaltma konusunda hiç çaba
göstermemesi, hayvanları sevdiğini söyleyenlerin parfümlerine veda edememesi,
falanca yemek için kilometrelerce yol yapılması hep içimizdeki bu yaman çelişkiyi
gösteriyor. Çelişkiler azaldıkça başka bir dünya özlemi de azalacak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder