Foto: http://www.akkunpp.com/fotogaleri |
Özgür Gürbüz-BirGün/21 Ekim 2012
Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS) Elektrik Üretim adlı Rus şirketi, Mersin'e nükleer santral kurmak için var gücüyle uğraşıyor. Rus devlet şirketi Rosatom'un Türkiye şubesi, şu aralar nükleer santrali halka şirin göstermek amacıyla çeşitli kampanyalar yürütüyor. Bizim devletin de desteğiyle, Büyükeceli Beldesi'nde adı “bilgilendirme” asıl görevi “beyin yıkama” olan bir merkez bile açtılar. Bölgedeki öğrencileri, vatandaşları nükleer enerjinin çok iyi bir şey olduğuna inandırmak için burada “eğitim” veriyorlar. Yanlış bilgi gırla. Biz, okullarda yenilenebilir enerjiyi, iklim değişikliğini anlatmaya kalksak Milli Eğitim 40 dereden su getirtir. Peki, Atomsporun sunumlarını kim denetliyor? Çocuklarımızı bu kişilerin, amaçları kâr etmekten başka bir şey olmayan bu insanların ellerine nasıl bırakıyorsunuz? Bu günahın vebalinin altından kalkabilecek misiniz? Kalkamayacaksınız, onu siz de biz de iyi biliyoruz.
Bu da yetmedi. Yüzde 100 Rus malı santrali yerliymiş, ülkeye teknoloji transferi yapıyormuş gibi göstermek için Rusya'ya öğrenci göndermeye başladılar. Neymiş efendim, bu öğrencilerin birkaç tanesi geldiğinde santralde çalışacakmış. Santral yerli olsa, tüm çalışanlar buralı olsa ne fark eder? Sanki “yerli nükleerden” atık çıkmayacak, kaza riski olmayacak! 2011'de 50 öğrenci Rusya'ya gitti, bu yıl 75. Bu öğrencilerin bazıları döndüklerinde, halka rağmen yapılmak istenen nükleer santralde iş bulmayı umuyor. Ben size ne iş yapacaklarını söyleyeyim. Santralde bir sızıntı meydana gelirse saklamak zorunda olacaklar, eşleri dostları kanserden ölürken medyanın önüne çıkıp, yok öyle bir şey diyecekler. Türkiyeli oldukları için bir kaza olduğunda bilgileri çarpıtma görevinin onlara verileceğini bilmiyorlar tabi. Kendilerine bir gelecek değil, hayat boyu utanç duyacakları bir iş teklifi yapıldığından habersizler. Daha da kötüsü, pırıl pırıl beyinlerini yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklar için kullanmak yerine milyonların hayatını tehlikeye atan bir nükleer santralde şalter indirip kapatacak birer işçi olmak uğruna harcadıklarının farkında bile değiller. Umarım bilgilerini başka alanlarda kullanabilecek iradeyi memlekete döndüklerinde gösterebilirler. Umarım sağ duyulu davranırlar.
Foto: http://www.akkunpp.com/fotogaleri |
1. Binlerce yıl radyoaktif kalan nükleer atıkların akıbeti hakkında Akkuyu NGS Elektrik A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Rauf Kasumov ne demiştir?
A) Türkiye’de 75 milyon kişi var. Herkese 1 kilo nükleer atık versek geriye hiçbir şey kalmaz.
B) Nükleer atıklar radyoaktif ama geceleri çok güzel ışık veriyor.
C) Nükleer atıkları Türkiye satın almak isterse burada kalır. İstemezse Rusya‘ya gider.
D) Türkiye’de önce trafik sorununu çözmek lazım. Nükleer atık sorununu sonra çözersiniz.
2. Akkuyu NGS A.Ş.'nin internet sayfasında rüzgar enerjisi hakkında aşağıdakilerden hangisi yazılmamıştır?
A) Rüzgar santralleri doğaya ciddi zarar verir. Hava akımlarının doğal dolaşımı bozması nedeniyle, iklim değişikliğine sebep olur.
B) Rüzgar santralleri hayvanlar için büyük bir tehlike oluşturur. Her gün binlerce kuş ve yarasa pervane kanatlarına çarparak ölürler.
C) Bilim adamları rüzgardan enerji alındığında; hava iletişiminde, radyo ve TV sinyallerinin yayılmasında sorun yaşandığını kanıtlamışlardır.
D) Rüzgar enerjisi iklim değişikliğine yol açmayan çevreci ve ucuz bir elektrik üretim biçimidir.
3. Büyükeceli beldesindeki “Nükleer Bilgilendirme Merkezi”nin Başkanı Eyüp Sancı, çocuklara nükleer santrali sevdirmek için Rusya'dan hangi örneği vermiştir?
A) Okullarda zorunlu nükleer enerji dersi veriliyor.
B) Rusya’da “Nükleer enerji, ne güzel şeysin sen” adlı pop şarkısının cd’si çocuklara ücretsiz dağıtılıyor.
C) Farmville benzeri bir oyunla çocuklara hangi yoldan elektrik ihtiyaçlarını karşılayacakları soruluyor. En mantıklısı nükleeri seçmek çünkü rüzgar bazen esmiyor.
D) Okullarda nükleer santral şeklinde lolipop dağıtılıyor.
4.Büyükeceli beldesindeki “Nükleer Bilgilendirme Merkezi”nin Başkanı Eyüp Sancı, nükleer santral kurulması halinde Büyükeceli halkına ne vaat etmiştir?
A) Bir nükleer kaza olursa siz herkesten önce öğreneceksiniz.
B) Nükleer santral bölge ekonomisine hareket getirecek. Modern bir aydınlatma yapılacak ve yakın köylerden gelenler burada pazar kurarak, ürünlerini satabilecek.
C) Denize giremeyeceğiniz için artık mayo, bikini masrafınız olmayacak.
D) Santral kurulursa ürünlerinizi radyasyon korkusu nedeniyle satamayacaksınız. Büyük şehirlere göç edip, daha güzel yaşayacaksınız.
5.Rusya'daki Vorenej-2 reaktörünün inşaatını yöneten Genel Müdür Sergey Petrov, yaptıkları nükleer santralin güvenliği hakkında Türkiye Enerji Bakanlığı’ndan gelen heyeti nasıl ikna etmiştir?
A) Annesinin ölüsü üzerine yemin etmiştir.
B) Tüpgazla kıyaslamıştır.
C) Santralin teknik detaylarını açıklamış, uzun uzun anlatmıştır.
D) Heyeti 136 metrelik bir bacanın tepesine çıkarıp oradan manzarayı seyrettirmiştir.
***
Doğru yanıtlar: 1-C, 2-D, 3-C, 4-B, 5-D
1 yorum:
HANİFE ORAL
Avrupa'nın ikinci büyük Longoz Ormanlarının bulunduğu, Sit Alanı kapsamında olan, Istranca dağları boyunca uzanan eşsiz doğası ile SAKLI BİR KENT ,İĞNEADA'YA hem NÜKLEER hem de TERMİK SANTRAL yapılmak isteniyor.
Burada eşsiz bir doğa mevcut, dünyanın hiçbir yerinde olmayan böcek ve bitki çeşitleri bulunmaktadır. Sanrallerden sonra burada yaşam tamamen bitmiş olacak, bu bir doğa katliamıdır. Bunu durdurmak sizlerin ellerinde.
Trakya halkı olarak ne NÜKLEER ne de TERMİK SANTRAL istemiyoruz...!!!
Nemrut Krater Gölü ve İğneada Longozu, Ramsar Alanı İlan Edilecek
Hüseyin Gazi Kaykı - Nemrut Krater Gölü ve İğneada Longozu'nun, Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanların Korunması Sözleşmesi kapsamında Ramsar alanı ilan edilmesi kararlaştırıldı.
Hüseyin Gazi Kaykı - Nemrut Krater Gölü ve İğneada Longozu'nun, Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanların Korunması Sözleşmesi kapsamında Ramsar alanı ilan edilmesi kararlaştırıldı.
Çalışmaların tamamlanmasının ardından yıl sonuna kadar krater gölü ve longoz, Ramsar Sözleşmesi kapsamında uluslararası düzeyde koruma altına alınacak.
AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Ulusal Sulak Alan Komisyonu, Orman ve Su İşleri Bakanlığı Müsteşarı Lütfi Akca başkanlığında 2012 Yılı 1. Olağan Toplantısı'nı yaptı.
Sulak alanlar ve Ramsar alanlarında yapılan çalışmaların değerlendirildiği toplantıda, halen 13 olan Ramsar alanlarına yenilerinin eklenmesi kararı alındı.
Bu kapsamda, Ramsar alanı olmaya aday 17 sulak alandan öncelikle Nemrut Krater Gölü ve İğneada Longozu'nun yıl sonuna kadar Ramsar alanı ilan edilmesi kararlaştırıldı.
-Kriterleri sağlıyorlar-
Sulak alanın, Ramsar kapsamındaki 9 kriterden birini taşıması Ramsar alanı ilan edilmesi için yeterli olurken, Nemrut Krater Gölü ve İğneada Longozu'nun beşer kritere uygunluk gösterdiği belirlendi.
Buna göre, her iki sulak alan da hassas, nesli tehlike altında olmaya yakın veya olan türleri veya ekolojik ilişkileri, biyolojik çeşitliliğin sürdürülebilmesi açısından önemli veya hayat döngülerinin kritik safhalarındaki bitki ve hayvan türlerini, bir su kuşu türü veya alt türlerinin popülasyonlarının bireysel olarak yüzde 1'ini desteklemesi kriterlerini sağlıyor.
Öte yandan Nemrut Krater Gölü, bulunduğu biyocoğrafik bölgede temsilci, az bulunan ve benzersiz doğala yakın veya doğal sulak alan örneği olma, İğneada Longozu da balıklar için önemli besin kaynağı, yumurtlama alanı, üreme yeri ve göç yolu üzerinde bulunma kriterlerine de uygunluk gösteriyor.
Çalışmaların tamamlanmasının ardından Nemrut Krater Gölü ve İğneada Longozu, yıl sonuna kadar Ramsar Sözleşmesi kapsamında uluslararası düzeyde koruma altına alınacak.
-Türkiye'nin uluslararası öneme sahip 135 sulak alanı var-
Ramsar Sözleşmesi'ne 1994 yılında taraf olan Türkiye, bugüne kadar Sultan Sazlığı, Seyfe Gölü, Burdur Gölü, Manyas (Kuş) Gölü ve Göksu Deltası, Akyatan Lagünü, Kızılırmak Deltası, Uluabat Gölü ve Gediz Deltası, Yumurtalık Lagünü, Meke Gölü, Kızören Obruğu ve Kuyucuk Gölü olmak üzere 13 sulak alanı sözleşme listesine dahil ettirdi.
Türkiye, Ramsar Sözleşmesi ile başta söz konusu alanlar olmak üzere sınırları içerisindeki bütün sulak alanları korumayı, geliştirmeyi ve akılcı kullanmayı uluslararası düzeyde taahhüt etmiş bulunuyor.
Toplam alanı 1 milyon hektarı aşan 300'den fazla sulak alana ev sahipliği yapan Türkiye'nin 135 sulak alanı uluslararası öneme sahip kabul ediliyor.
BİR İMZA NEYİ DEĞİŞTİRİR DEMEYİN ,LÜTFEN SİZLERDE DESTEK OLUN....
http://imzakampanyam.com/igneadaya-nukleer-ve-termik-santral-istemiyoruz-imza-kampanyasi
Yorum Gönder