Taksim'e minare için çelişkili açıklama

Özgür Gürbüz - Sabah / 27 Kasım 2007

İstanbul'daki Taksim Meydanı'na cami tartışması dönem dönem gündeme gelirken, meydanda bulunan Taksim Mescit Camisi'nin teneke minaresinin yerine İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yeni minare yapılacak. Cami, eski Sular İdaresi Binası'nın müze olarak düzenlenmesi sırasında önündeki gazete bayisi kaldırılarak görünür hale getirilmişti.

Beyoğlu Müftüsü Turgut Açari, SABAH'a yaptığı yazılı açıklamada, caminin minaresinin İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yenileneceğini söyledi. Müftü Açari, "Taksim Mescit Camisi, mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne ait olup 1978 yılında ilçemiz müftülüğüne bağlı Taksim Camisi Derneği tarafından yaptırılmış ve ibadete açılmıştır. Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nca yapılan düzenleme çerçevesinde caminin minaresinin yenilenmesi ve dış cephesinin boyanması planlanmaktadır" diyor.

Büyükşehir: Çalışma yok
Sular İdaresi Binası'nı "Cumhuriyet Müzesi" olarak restore eden belediye yetkilileri ise bu açıklamayı doğrulamıyor. Yetkililer, camiyle ilgili çalışma yapmadıklarını ve böyle bir planlarının olmadığını söylüyor. Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Muhcu da, kendilerine mescidin restorasyonuyla ilgili bir kararın ulaşmadığını belirtti.

Felaket faturası kalkan ve pisi balığına çıktı

Özgür Gürbüz - Sabah / 15 Kasım 2007

Azak Denizi'nin Karadeniz'e açıldığı Kerç Boğazı'nda batan gemilerde sızan petrolun yol açtığı çevre felaketinde bölgede yetişen kalkan ve pisi balığının büyük tehdit altında olduğu bildirildi. Rusya'nın müdahalede geç kaldığını ifade eden İÜ Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bayram Öztürk, Rusya'ya ilettikleri yardım talebine dört gündür yanıt alamadıklarını belirtti ve bu tip kazalar konusunda en hazırlıklı ülkenin Türkiye olduğuna dikkat çekti. Kazanın olduğu bölgede ekolojik bir felaket yaşandığını söyleyen Öztürk, özellikle bölgede yetişen kalkan ve pisi balığı gibi balık türlerinin tehlike yaşadığını kaydetti. Karadeniz'de 180 civarı balık ve canlı türünün yaşadığı tahmin ediliyor.

Ortak Eylem Planı Gerekiyor
Şimdiye kadar 30 bin kuşun telefine neden olan petrol sızıntısının önlendiğine dair net bir bilgi yok. Rus yetkililerin olaya müdahalede gecikmesi, çevre felaketinin büyümesine yol açtığını belirten Öztürk, Karadeniz'e sınırı olan ülkelerin ortak bir eylem planına sahip olmaları gerektiğini söylüyor. Daha önce "Volganeft" adlı bir tanker, 1999'da İstanbul Florya'da ikiye bölünmüş taşıdığı petro deniz ve kıyı şeridinde ciddi bir kirliliğe yol açmıştı.

Fransızların nükleer fiyaskosu

Türkiye’de de nükleer santral yapmaya talip olan Fransız Areva şirketinin, Finlandiya’da inşaatına devam ettiği reaktör, standartlara uymadığı için şimdiden 2 yıl gecikti. 2 milyar 500 milyon Euro’ya mal edeceklerini söyledikleri reaktörün maliyeti’de 4 milyar Euro’yu geçti.

Özgür GÜRBÜZ / 13 Kasım 2007

Fransızların dünya devi nükleer firması Areva'nın başı belada. En son teknolojiyle, 2 milyar 500 milyon Euro'ya 4 yılda yaparız dedikleri santralde her gün yeni bir aksilik ve gecikme yaşanıyor. En son olarak da santralin 11 Eylül benzeri bir uçak saldırısına dayanamayacağı ortaya çıktı. Yapımcı firma Finlandiya halkına terorist saldırılara karşı santralin dayanabileceğini garanti etmek amacıyla bu standartı sağlayacağını taahhüt etmişti. Üçüncü. jenerasyon olarak adlandırılan bu en modern reaktörün inşasında daha önce de reaktörü çevreleyen çelik kafesler istenilen kalınlıkta yapılmadığı ortaya çıkmış, projenin gecikeceği açıklanmıştı. Areva firması Türkiye'de yapılması düşününlen santralin de taliplileri arasında. Sinop'ta yapılması düşünülen santralin Finlandiya'dakinin bir kopyası olacağı düşünülüyor ve Fransızların adı geçiyordu.

Maliyeti 2,5 olur dediler, 2 yılda 4 milyar Euro’yu buldu

Tüm bu hatalar, 2011 yılında bitirlimesi düşünülen 1600 Megavat kurulu gücündeki santralin şimdiden 2 yıl geç tamamlanmasına yol açacak. Bunun Finlandiya ve yapımcı firmaya getirdiği mali yük de ayrı bir baş ağrısı oldu. İnşaata başlamadan önce santralin kurulum maliyetinin 2 milyar 500 milyon Euro olacağı söyleniyordu. Aradan 2 yıl geçti, inşaat bitmedi ama maliyet neredeyse ikiye katlandı ve düzeltmelerle gecikmeler yüzünden 4 milyar Euro’yu buldu. Tüm bu olumsuzluklar nükleer enerjinin Avrupa’da zaten iyi olmayan imajını sarstı.


Areva’dan Çernobil’e yeni lahit.

1986 yılında patlayan Çernobil Santrali’nin 4 numaralı reaktöründeki sızıntıyı kontrol altına almak için yeni bir lahit yapılacak. Kazadan sonra tonlarca betonla kaplanan ve lahit olarak adlandırılan dev beton kafes, reaktörün kalbinde kalan ve radyasyon yayan yakıt çubuklarını geçici bir süre için kontrol altına alınması için yapılmıştı. Geçen 21 yılda aşınan ve uzmanların önlem alınmazsa çökeceği ve ikinci bir Çernobil faciasına yol açacağını söylediği lahitin üstüne yenisinin yapılması için en sonunda para bulundu. Fransızların liderliğindeki konsorsiyum, 105 metre yüksekliğinde, 150 metre uzunluğunda ve 20 bin ton ağırlığındaki bu dev kafesi 2014 yılına yetiştirmeye çalışacak. Projenin maliyeti 430 milyon Euro olarak belirleniyor.