Çevre Günü’nde çevreciler mutlu değil

Her yıl 5 Haziran günü tüm dünyada çevre günü olarak kutlanıyor. Doğaseverler bu günü çevre sorunlarının ön plana çıkması için bir fırsat olarak görüyor.

Özgür Gürbüz / 5 Haziran 2009

Türkiye’de de çevre örgütleri ve sivil toplum kuruluşları, ormansızlaşmadan iklim değişikliğine, barajlardan enerji santrallerine kadar birçok konuya dikkat çekiyor. Sorunlar çok, çevreciler mutlu değil ama sorunlara çözüm arayanların sayısının artması umutları da arttırıyor.

Nüfus artıyor
Çevre Bakanlığı’nın verilerine göre artan nüfus, Türkiye’de kişi başına düşen tarım alanını azalttı. 1990-2006 yılları arasında yüzde 30 civarında artan nüfus, 1990’da 0,75 hektar olan kişi başına düşen tarım alanını 2006 sonunda 0,50 hektara geriletti. Umut verici gelişme ise organik tarım alanında yaşanıyor. 1985’de Türkiye’de 8 farklı organik ürün üretilirken bu rakam şimdi 200’ün üzerinde. 9. Kalkınma Planı’nda, organik tarıma ayrılan alanın toplam tarım alanı içerisinde yüzde 3’ü bulması tasarlanıyor.

Daha çok orman ama 2B...
Orman Genel Müdürlüğü, 30 yıl öncesine göre toplam orman alanında yüzde 1’lik bir artış sağlandığını belirtiyor. Buna karşın “2B” olarak adlandırılan, orman niteliğini kaybetmiş alanların satışına yönelik yasal düzenleme, TEMA Vakfı, Türkiye Ormancılar Derneği gibi kuruluşlar tarafından sert bir dille eleştiriliyor.

Orkinoslar tehlikede
Türkiye giderek daha çok balık avlıyor. 2007 yılında denizlerden avlanan balık miktarı 589 bin tonu buldu. Aynı yıl, üretimin yüzde 18’i balık çiftliklerinde gerçekleştirildi. Balığa olan ilgi beraberinde kaçak avlanma, küçük balıkların yakalanması, sezon dışı avcılık gibi sorunları da beraberinde getiriyor. Greenpeace, özellikle Akdeniz’de soyu tükenme tehlikesiyle karşı karşıya kalan orkinos (ton) balıkları için kampanya yürütüyor. Deniz kirliliğine karşı da Deniztemiz Derneği çalışmalar yürütüyor.

40 tane Milli Park var
Türkiye’de 40 adet Milli Park, 30 adet Tabiat Parkı, 31 adet Tabiatı Koruma Alanı, 105 adet Tabiat Anıtı ve 14 adet Özel Çevre Koruma Bölgesi bulunuyor. Yine, 12 tanesi Ramsar Alanı olarak kabul edilmiş 135 adet uluslararası öneme sahip sulak alan Türkiye sınırları içerisinde. Bu alanlarda binlerce göçmen kuş konaklıyor ve onların varlığı dünya ekolojisi için önemli bir yer tutuyor. 897 bin hektarlık Milli Park’a sahip olsak da bu alanlarda tartışmalı projeler de var. Munzur Vadisi Milli Parkı’nda yapılması düşünülen baraj projeleri tepki topluyor.

Anadolu’da 60 bin hayvan türü var
Avrupa kıtasında yaşayan 80 bin hayvan türüne karşılık, sadece Anadolu' da 60 bin tür yaşıyor. Tüm Avrupa kıtasında 12 bin 500 açık ve kapalı tohumlu bitki türü varken Anadolu’da bu rakam 11 bin ve bunların 3 bin 925’i endemik yani sadece Anadolu’da yaşıyor.

Sergazı emisyonları tehlike çanları çalıyor
Türkiye’nin küresel ısınmayla da başı dertte. Gelişmiş ülkeler içinde seragazı emisyonlarını en çok arttıran ülke olan Türkiye, 1990 yılına göre atmosfere saldığı küresel ısınmaya yol açan seragazlarını 2007 sonunda yüzde 119 arttırdı. Türkiye, 2009 yılı başında Kyoto Protokolü’ne dahil olarak küresel ısınmayı durdurma çalışmalarına dahil oldu.

***
Ankara’da barajlara karşı miting
Çevreciler yarın (6 Haziran) Ankara’da barajlara karşı büyük bir miting düzenliyor. Hasankeyf, Allionai, Munzur ve Karadeniz’de yapılması düşünülen barajlara karşı çıkan çevreciler Kızılay Meydanı’nda seslerini duyurmaya çalışacak. Baraj projelerinin kimi yerlerde kültürel çevreyi, kimi yerlerde ise bitki örtüsü ve canlı yaşamını tehdit ettiğini söyleyen çevreciler, miting için diğer kentlerden Ankara’ya otobüsler kaldırıyor.

Hiç yorum yok: