Türkiye'nin ilk yerli rüzgâr gülü

Türkiye'nin ilk rüzgar türbini fabrikasını kuran Soyut Enerji, Teksas’taki San Angelo Ticaret Odası’ndan yatırım daveti aldı. Tamamı Türkiye’de imal edilen rüzgar gülleri yabancı markaların ürettiklerinden daha ucuza satılıyor.

Özgür Gürbüz - Global Enerji / Eylül 2007


Türkiye'de yavaş da olsa büyümeye başlayan rüzgâr enerjisi pazarına yerli üretim yapan bir oyuncu da katıldı. Soyut Enerji, Ankara'daki fabrikasında ürettiği rüzgâr türbinleriyle dünya devlerine kafa tutuyor.

Yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretiminin önünü açan kanun 2005'in Mayıs ayında çıktığında pek çok yatırımcının yüzünde zoraki bir gülümseme vardı. Yasadaki son değişiklikler sorunları biraz hafifletti fakat tamamen ortadan kaldırmadı. Yeni lisans almada karşılaşılan sorun, finansman ve dikecek rüzgâr türbini bulmak hâlâ en büyük sorunlar arasında. Ancak, Ankara'dan gelen haberler yatırımcının yüzünü bu defa gerçekten güldürecek cinsten. Soyut Enerji, 7 yıldır üzerinde çalıştıkları rüzgâr enerjisinde son noktayı koydu ve Türkiye'nin ilk rüzgâr türbini olan SoyutWind türbinlerinin seri üretimine geçti.

Soytes Temiz Enerji ve Elektronik Sanayi tarafından Ankara'daki 15 bin metrekarelik kapalı alan üzerine kurulu fabrikalarında üretilen türbinlerin en büyük özelliği jeneratöründen pervanesine kadar Türkiye'de üretilmeleri ve fiyat anlamında dünyadaki rakiplerine oranla çok daha ucuz olmaları. Soytes, ürettiği 1 megavat (MW) güçteki türbinleri, kurulum ücreti dahil olmak üzere 1 milyon dolardan satışa sunuyor. Dünyada eşdeğeri bir türbini almak için 1 milyon avronun üzerinde para ödenmesi ve en az bir yıl beklenmesi gerektiğini belirten Soytes Proje Geliştirme Müdürü Ali Çolak, diğer türbinlerle yaptıkları karşılaştırmalarda verim açısından daha iyi sonuçlar aldıklarını belirtiyor ve talep gelirse 1.5 MW büyüklüğe kadar türbin üretebileceklerini söylüyor. Çolak, "Çok büyük teknolojik fark yok. Kanatları büyüteceğiz, kuleyi yükselteceğiz ve birkaç teknik değişiklik yapacağız" diyor.

Yatırımcıya finansman desteği

Ali Çolak, sadece ucuz türbin sunarak sorunların çözülemediğini, karşılarına çıkan en büyük problemin büyük türbin üreticilerinin yatırımcıya kredi bularak finansman desteği sağlaması ve bu yolla rekabette avantaj sağlaması olduğuna değiniyor. Çolak, bu konuda da rekabet etmek için İsviçre'deki bir firmayla anlaşma sağladıklarını belirtiyor. "Çok kısa bir süre sonra rüzgâr türbini sipariş edenlere kredide de yardımcı olabileceğiz" diyen Proje Geliştirme Müdürü Çolak, "Hedefimiz Türkiye'de ve dünyada iyi bir pazar payına sahip olmak. Kredi konusunda yaptığımız çalışmalar da buna yönelik. Türkiye'de belediyeler, ticaret odaları, 'Yer tahsis edelim siz kurun' diyorlardı ama finansman ayağını halledemiyorduk. İsviçreli bu firmayla yapacağımız ortaklık sayesinde bu sorunun da üstesinden geleceğimizi umuyorum" şeklinde konuşuyor.

Soytes'in şu ana kadar yaptığı yatırım miktarı 25 milyon doları geçiyor. 30'u mühendis olmak üzere 120 kişilik bir ekip imalat için hazır bekliyor. Türkiye, belki de bu yatırımla İspanya örneğinde olduğu gibi kendi teknolojisini geliştiren bir rüzgâr devi olma adında ilk adımı atmış bulunuyor. Bu yatırım hamlesi, rüzgâr enerjisinin tüm dünyada sadece elektrik üretiminde sunduğu alternatif için değil, sağladığı istihdam ve ihracat olanakları için de tercih edildiğini anımsamamız açısından iyi bir örnek teşkil ediyor. Türkiye'nin rüzgâr potansiyeli ve coğrafi konumu imalat için de iyi bir yatırım ortamı yaratıyor.

Pakistan'a 80 MW'lik türbin yolda


Soytes, Polatlı yolu üzerindeki fabrika iki ayrı alanda imalat yapıyor. Kanatlar fiberglas, kuleler ise çelikten imal ediliyor. Çelik konik kuleler hem estetik hem de rüzgârı karşılama açısından avantaj sağlıyor. Fabrika 1 MW büyüklüğünde 250 türbin üretme kapasitesine sahip. Çolak, üzerinde biraz çalışırlarsa kapasitenin 300-350 türbine kadar çıkabileceğini söylüyor. Sadece endüstriyel modeller değil, bireysel kullanıcı için küçük türbinler de üretiyorlar. Bunların alıcısı daha çok tekne sahipleri, seralar, çiftçiler, su pompalama sistemleri ve konut kooperatifleri. Halihazırda Bodrum, Marmaris ve Ankara'da rüzgâr enerjisi sağladıkları kooperatifler var. Yurt içinden gelen taleplere rağmen Soytes'in hedefi dünyada hatırı sayılır bir oyuncu olabilmek. Çolak, "Geldiğimiz noktada sadece yurt içi pazarı değil, tüm bölgeyi özellikle de Avrupa pazarını hedefliyoruz. Ürünleri burada imal edip Avrupa'ya satmayı planlıyoruz. Pakistan da çok iyi bir pazar. Pakistan'da yenilenebilir enerji için yeni bir yasa çıktı ve çok güçlü. Pakistan'ın en köklü firmalarından biriyle çalışıyoruz. Çok rekabetçi bir piyasa olmasına rağmen 80 MW'lik bir kontrat imzaladık. Partnerimiz son pürüzleri hallediyor. Birden fazla bölgede rüzgâr çiftlikleri kurulacak. 1.000 ve 800 kW'lik türbinler göndereceğiz. Bazı yerlerde 13.5 m/sn gibi rüzgâr hızları var. Oralarda 1.5 MW'lik türbin kullanılabilir ve biz de imal edebiliriz" açıklamasını yapıyor.

Teksas'a rüzgâr çiftliği kur çağrısı


Türk malı türbinlere sadece Pakistanlı yatırımcı değil, Amerikalılar da ilgi gösteriyor. Ağustos başında Teksas'taki San Angelo Ticaret Odası'ndan aldıkları mektupta, Soyut A.Ş., yatırım için ABD'ye davet ediliyor. San Angelo'nun rüzgâr enerjisi için uygun şartlara sahip olduğunu söyleyen Ekonomik Kalkınma Bölümü Başkan Yardımcısı Patrick J. Malloy, Soyut Enerji'ye kentte halihazırda yatırım yapmış ve enerji ihtiyacı olan sanayi kuruluşlarıyla ilgili bilgi veren bir mektup yazıyor. Malloy, bölgedeki rüzgâr potansiyelini gösteren bir haritayı da mektuba ekliyor.

Ekler

İlk yerli rüzgâr gülünün öyküsü

Soytes Proje Geliştirme Müdürü Ali Çolak, Global Enerji'ye ilk yerli türbinin öyküsünü şöyle anlattı: "Soyut Holding bünyesinde enerji alanında 35 yıldır faaliyet gösteren bir firmayız. Daha önce yüksek ve orta voltajdaki gerilim istasyonları, hidroelektrik santralleri (HES) ve güneş enerjisi üzerinde çalışıyorduk. Dünyada rüzgâr gelişiyordu ve biz Türkiye'nin çok geride kalmadığını düşünüyorduk. 2000'li yıllarda Alman mühendislerden oluşan bir ekiple işe başladık. Daha sonra projeyi Türk mühendisler tasarladı ve geliştirdi. 7 yıldır rüzgâr teknolojilerinin imalatıyla ilgili çalışıyoruz. Biz ODTÜ'lü bir ekibiz. Bütün ekibimiz öyle; elektrikçiler, makineciler... O anlamda bize çok zor gelmedi, neden olmasın dedik. Dünyanın her yerindeki seminerlere gittik. Birçok yerden ürünlerimiz için akreditasyon aldık. Amerikan Rüzgâr Enerjisi Birliği (AWEA) ve Amerikan Yenilenebilir Enerji Konseyi'ne üyeyiz. Kuleden pervaneye her şeyi tasarladık ve geliştirdik. 2005 yılında İtalya'dan büyük kulelerin yapımında kullanılan 785 bin avroluk.çok önemli makinelerden birini getirdik. Bu küçük bir yatırım değildi ama yapılması gerektiğini düşündük, çünkü uluslararası piyasada bir kıtlık var. Bir Vestas, GE'ye gittiğinizde size en az bir yıl bekleme süresi veriyorlar. Türkiye'de rüzgâr enerjisinde çok büyük gelecek görüyoruz. Aslında bu çalışmalara başlayınca 2002-2003 yıllarında yabancı büyük imalatçıların buradaki alt yükleniciliğini yaparak Ortadoğu'daki projelerin imalatını yapmak bizim önümüze geldi. Bu çalışmaların bazılarında yer aldık, kule ürettik ama onun bize çok katma değer sağlayacağına inanmadık.

İlk uygulamalarımızda magnetleri (mıknatıs) Amerika'dan ithal ettik. Bu işin aslı içindeki mıknatıs. Daha sonra mıknatısları bu konuda çalışan İzmir'deki çok başarılı bir firmadan aldık. Çekim güçleri çok yüksek, beyaz mıknatıs kullanıyoruz. Amerika'dan aldıklarımızdan daha verimli çalışıyorlar. Kanatlardaki sensörleri Amerika'dan ithal ediyoruz. Bu kullandığımız birkaç yabancı parçadan biri. Mıknatısların yerli olması bu işin en önemli kısmı. Ayrıca mühendislik çok önemli. Kanatlardaki 23 milimlik oynama her şeyi değiştirebilir. Tüm bu kritik mühendislik işlemlerini biz yapıyoruz."

14 yorum:

Adsız dedi ki...

TÜRKİYE'DE TEMİZ ENERJİ ÜRÜNÜNÜ BİR TÜRK FİRMASININ ÜRETMESİNDEN GURUR DUYDUM.BU TEKNOLOJİYİ BİZ TÜRKLERİN KENDİ OLANAKLARIYLA BAŞARMASI GÖĞSÜMÜ KABARTTI.

Adsız dedi ki...

Ülkemizde kendini ispat etmiş firmaların ülke ekomomisine ve doğaya faydalı yatırımlar yapması çok gurur verici.Özellikle futbol sahaları gibi elektirik tüketimi çok olan alanlarda bu projenin yaygınlaştırılması gerekir.

Adsız dedi ki...

Bildiğim kadarıyla sabit hızlı jeneratörlerin rüzgar türbinlerinde kullanımı on sene önce terkedilmişti ve değişken hızlı jeneratörler kullanan çok daha verimli türbinler piyasaya çıkmıştı. Böyle bir projede eski teknolojiyile işe başlanması bence şanssızlık olmuş.

Adsız dedi ki...

sizler gibi girisimci türk insanina türkiyenin daha cok ihtiyaci var. sizlerle gurur duyuyoruz islerinizin daha ilri gitmesini diliyoruz.saygilarimla

Adsız dedi ki...

Tebrik ediyor başarılarınızın devamını diliyorum. Bu güzel tesisinize sizin şahsi malınız değil, ülkemizin güzide bir üretim tesisi olarak bakıyor, ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.

Ahmet ÇETİNKAYA
DSİ Genel Müdürlüğü
Barajlar Dairesi Bşk. Yrd.

Adsız dedi ki...

devlete elektırık uretimi yapabilecegımız bır türibünün kurulum dahıl fıyatını adresımıze göndermenız mumkunmu.tesekkurler
lazistan_ali_54@hotmail.com

Adsız dedi ki...

Ne mutlu bizeki sizin gibi yetenekli iyi yetismis cesur insanlara sahibiz.

Adsız dedi ki...

40. mezuniyet yılını kutlayan ODTÜ bir inşaat mühendisi olarak sizlerle gurur duyuyorum. Türkiye'nin enerji ihtiyacının geleceğinin en temel çözümü için yerli yenilenebilir kaynağımız rüzgar enerjisinde başarılı yatırımlarla yönelmiş olmanızı kutluyor, başarılarınızın artarak devam etmesini diliyorum.
Z. Yeşim Çavuşoğlu
İnşaat Mühendisi

soner dedi ki...

bunun tek bırtanesının kurumu ne kakadardır yaylaya yapcaz 65 yıldır bır elektırıgı olamayan evi sız halledın gorelım nasıl yapacaksınız

Adsız dedi ki...

4 yil gecti hala tek bir ürün yok maalesef...

Adsız dedi ki...

SELAM HEP ARASTIRMISIMDIR BU TÜR BULUŞLARI KENDİM YAPTIM KÜÇÜK BİTANE LED LAMBALARI YAKABİLİYORUM RÜZGAR ENERJİSİYLE COKTA GÜZEL OLDU FİRAMINZDA İŞ İSTİHDAMI VARSA CALIŞRIM İŞE İHİTYACIM VAR ELEKTRONİK TEKNİSYENİYİM

ERDAL---- ANKARA

Adsız dedi ki...

istanbulda yapıldı uşakta yüksek rakımlı yere montajı yapıldı tam 1200kw yakalandı şaft kesti gövde ayrıldı yere düştü istanbulda reklam için yapılacak olan 55 metre yüksekliğe çıkmadan 32 metrede durduruldu neymiş radyasyon içeriyormuş mühendis prejeyi çalmaya kalkınca patentmiş dünya bankası kredisiymiş hepsi suya düştü bende ustabaşıydım tabiiki benimde hayallerim eğer türkiyede böyle bir sistem üretilip dünyaya açılabiliyorsak helal olsun teşşekkür ediyorum burhan

Adsız dedi ki...

Soner bey konu hakkında bilgi almak için 0312 6465069 nolu telefondan satış bölümü ile görüşebilirsiniz. İyi günler dilerim.

Unknown dedi ki...

ben ev dublex 15.katta yani 55 mt yükseklikte ve terasımda 135 m2 açık alanım var ve kendi elektriğimi kendim üretmek istiyorum.ısıtma dahil 18-20 kw kadar ihtiyaç duyulursa güneş ve rüzgar gülü kurulum maliyetim ne olur.